Duygularımızla ilgili, en başta bilmemiz gereken konu onların geçici olduklarıdır. Geçiciliklerine rağmen, hayatımızda çok büyük etkilere sahiptir. Çünkü duygular bizi bir tepki vermeye ya da bir karar almaya, yani harekete geçmeye iter. Adeta “yerimizde duramayız.”
Bugünün kaotik dünya düzeninde, duygusal dalgalanmalar yaşamamız son derece doğal. Bunun yanında, duygularımızın hayatımıza zarar vermesini önlemek de kendi sorumluluğumuzda.
Neden ani duygusal değişimler yaşıyoruz?
Bu durumun arkasında hem bedensel hem de düşünsel faktörlerin olduğunu söyleyebiliriz. Toksik beslenme alışkanlıklarımız ve sedanter yaşam şeklimizin bağırsak mikrobiyotası ve hormonlarımız üzerinde olumsuz etkileri var. Bedenimizde biyokimyasal düzensizliklere sebep olan bu etkiler, zorlayıcı duygusal dalgalanmalara neden olabiliyor. Bununla beraber kaygılar, beklentiler, belirsizlikler ve üzerimizdeki yaşamsal baskılar, duygularımızı yönetmeyi zorlaştırabiliyor.
Neticede yaşam tarzımız, beslenme şeklimiz ve hayata bakış açımız ve kaotik şehir yaşamının etkileri ile bir araya geldiğinde, hem bedensel hem de psikolojik faktörler üzerinden duygularımızı etki altına alabiliyor. Bu durumun en kritik sonuçlarından biri, tepki ve kararlarımız üzerinde oluşturduğu risk diyebiliriz.
Gündelik hayatta bu ani duygu değişimlerinin etkisiyle ilişkilerimizde, iş hayatımızda ya da sağlığımız ile ilgili konularda stratejiden uzak, işlevsiz kararlar alabiliyor ya da bize faydası dokunmayacak, hatta zarar verebilecek tepkiler gösterebiliyoruz. Böylece hayatımızın akışını duygularımızın serseri şoförlüğüne teslim etmiş oluyoruz. Ayrıca bunlar, çok büyük kararlar ya da tepkiler olmak zorunda değil. Çünkü çoğu zaman hayatımızı her gün aldığımız küçük aksiyonlarla şekillendiriyoruz.
Karar alırken ya da tepki verirken duygularımıza göre değil, değerlerimize ve amaçlarımıza göre hareket etmek, yaşam kalitemiz ve huzurumuz üzerinde muazzam bir etkiye sahiptir. Yaşamın kontrolünü eline almak burada saklıdır.
Duygusal dalgalanma anında süreci yönetmek için, aşağıdaki içsel konuşma pratiğini not alarak yanınızda taşımanızı önerebilirim. Zamanla bu anlayışı benimseyecek ve kendiliğinden bu cümleleri içinizden geçirir hale geleceksiniz.
“Şu anki zorlayıcı duygularım hiç geçmeyecek gibi gelse de geçici, kendime yeterince zaman tanıdığımda üzerimdeki etkisi hafifleyecek. Kendime zaman tanıyacağım ve bu duygunun beni zorlayarak bir şey yaptırmasına izin vermeyeceğim.
Şu anda vereceğim karar, söyleyeceğim söz ya da göstereceğim tepki benim kontrolümde olmayacak ve sonuçları da istemediğim durumlara yol açabilir. Şu an sadece bu duygunun geçmesini bekleyeceğim. Sonra sağduyu ve sükunetle, değer ve amaçlarıma göre hareket edeceğim.”
Not: Duygular çok yüksekken bu çalışmayı yapmak kolay olmayabilir. Bu yüzden her gün bu cümleleri bir kez okumak sizi çok daha hazırlıklı kılar.
Şimdi, hayatınız boyunca karşılaştığınız tüm zorluklara rağmen bugün geldiğiniz noktaya dışarıdan bir bakın. Kariyeriniz için, ilişkileriniz veya sahip olduğunuz olanaklar için verdiğiniz emekleri fark edin. Bu yüzden hayatınızı, stabil olmayan duygu değişimlerinizden koruyun.
İlginizi çekebilir: Öldürmeyen acı güçlendirir mi: Acıdan iyi hissetmeye giden yollar