Hayatınızı monotonluktan kurtarın: 3 adımda hayatınıza renk katabilirsiniz
İş yerinize hep aynı yoldan mı gidiyorsunuz? Gün içinde hep aynı müzikleri dinliyor, öğle yemeğini artık tüm çalışanların sizi çok iyi tanıdığı her zamanki kafede mi yiyorsunuz? Özellikle bu pandemi sürecinde hepimiz daha monoton hayatlar sürüyoruz. Günlerimiz sanki birbirinin replikası haline gelmiş durumda.
Belirsizliklerle dolu bir dünyada rutinlerimiz sayesinde kendimizi emniyette hissediyor olabiliriz, ancak devamlı aynı aktiviteleri yapmak bizi monoton bir hayata hapsettiği için mutsuzluğa yol açabilir. Monotonluğun üzerimizdeki negatif etkileri, Alman bilim insanları tarafından yapılan bir araştırmada da ortaya çıkmış. Bu araştırmada, 14 ay boyunca Antarktika’da görev yapan 9 bilim insanının beyinlerinin bazı bölgelerinin, monotonluk sebebiyle küçüldüğü gözlemlenmiş. Araştırmada en fazla küçülmenin, hafıza açısından çok kritik bir role sahip olan hipokampüste yaşandığı ortaya çıkmış (Stahn ve ark. 2019).
Sürekli aynı kişilerle aynı konuları konuşmak, aynı tarz müzikler dinlemek, akşam olduğunda aynı koltukta oturup kendimizi sanki mecburmuşuz gibi aynı dizileri seyretmeye mahkum etmek… Sahi hayattan istediğinizin gerçekten bunlar olduğuna emin misiniz? Bu monotonluk zincirini kırmak, alışkanlıklarınızın sizi iyice ele geçirmesini engellemek için rutinlerinizi biraz olsun değiştirmeye, günlerinize renk katacak değişik aktiviteleri hayatınıza sokmaya ne dersiniz? İşte size bu konu hakkında birkaç önerim.
Hayata karşı meraklı bir tutum sergileyin
Evet, monoton hayatın en büyük panzehirlerinden biri hayata karşı meraklı bir tutum sergilemektir. Kendinizi monotonluğun içinde hapsetmek istemiyorsanız, çocukken hayata duyduğumuz o bitmek bilmeyen merak duygusunu yetişkinliğe taşıyın. Sürekli yeni şeyler öğrenmeyi alışkanlık haline getirin. Her hafta bir tema belirleyip o tema hakkında bilgi edinin. Örneğin bir hafta “Fransız Yeni Dalga” sineması hakkında araştırma yapın. Nasıl ortaya çıkmış, ne kadar sürmüş? Bu akımın en önde gelen yönetmenlerinden François Truffaut, Éric Rohmer veya Jean-Luc Godard’ın filmlerini seyredin. Bir başka hafta ilginizi çeken başka bir konuyu araştırın. Beyninize devamlı yeni şeyler öğrettikçe zamanla hayatınızın daha renkli bir hale geleceğini göreceksiniz.
Hayatınıza yenilik getirecek aktivitelerde bulunun
Yaşantınıza beyninizi biraz olsun şaşırtacak yenilikler sokun. Bugüne kadar hiç okumadığınız bir yazarın kitaplarını okuyun mesela. Hatta bunu yapmayı arkadaşlarınıza da önerin. Arkadaşlarınızla birlikte, daha önce eserleriyle tanışmadığınız bir yazar belirleyip onun kitaplarını okumaya başlayın. Belki beraber küçük bir kitap kulübü oluşturup, okuduğunuz kitapları da tartışabilirsiniz. Ya da düzenli spor yapan biriyseniz ve yaptığınız spor dalından sıkıldıysanız, daha önce hiç denemediğiniz bir sporu deneyin. Örneğin strese iyi gelmesiyle de tanınan Tai Chi yapmayı öğrenin. Tabii tüm bunları yaparken pandemi kurallarına uymayı ihmal etmeyin.
Müzik listenizi değiştirin
Eğer monotonluk hissi hayatınızın her alanını ele geçirmişse büyük bir ihtimalle durmadan aynı şarkıları dinliyorsunuzdur. Bu yazıyı okuduktan sonra müzik listenizi güncellemeye ve daha önce hiç dinlemediğiniz müzik türlerine bir şans vermeye ne dersiniz? Unutmayın hep aynı aktiviteleri yaparak yaşadığımızdan daha farklı bir hayata sahip olamayız. Monotonluktan bir nebze olsun çıkmak istiyorsak, müzik zevkimiz de dahil olmak üzere hayatımızın her alanına yenilik getirmeye istek duymalıyız.
Hayatı monotonluğa yer bırakmayacak kadar heyecanlı hale getirmek bizim elimizde, yeter ki isteyelim. Dilerseniz yazımızı tam da konumuza uygun bir şarkıyla noktalayıp hep beraber Sheryl Crow’un “A Change Would Do You Good” şarkısını dinleyelim. Evet hayatımıza katacağımız bir değişiklik hepimize iyi gelecek. Bu arada sizlere bir eğitim haberim var. Zoom üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail adresine yazabilirsiniz. 2020 yılını “Hayatı Güzelleştirme Yılı” ilan ettim. Hayatı güzelleştirmekle ilgili psikoloji egzersizleri paylaştığım Instagram hesabım ise @ranakutvan.
Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.
Kaynaklar:
Stahn, A. C., Gunga, H.-C., Kohlberg, E., Gallinat, J., Dinges, D. F., & Kühn, S. (2019). Brain changes in response to long-duration Antarctic expeditions. The New England Journal of Medicine, 381, 2273–2275. doi:10.1056/NEJMc1904905
İlginizi çekebilir: Kendinizi hatırlayın: Otomatik pilottan çıkmak için 5 öneri