X

Hayatınızı dönüştürmenize yardımcı olacak Budist öğretiler

Günlük hayatın bitmek bilmeyen koşuşturması, hazırlanması gereken raporlar, yetişilmesi gereken toplantılar, evde bizi bekleyen bir yığın iş derken hepimiz adeta bir girdap içinde boğuluyoruz. Sırtımızdaki tüm bu yüklerden kurtulup güç de olsa bir an olsun düşünme fırsatını yakaladığımızda çoğumuz kendimizi hayatın anlamını sorgularken buluruz. Hayatımıza bir çekidüzen verme ve anlam katabilme noktasında ise, çözümü çok da uzaklarda aramaya hiç gerek yok. Çözümü kendi içinizde bulabilirsiniz. Hayatınızı dönüştürmenize yardımcı olacak Budist öğretiler de bu yolda size rehberlik edecek…

Daha önce Buda’dan yaşam felsefenizi değiştirecek 20 hayat öğretisiBuda’ yazımızı yayınlamıştık. Bu yazımızda ise, huzuru kendi içinde keşfetmenin bir yolu olarak tanımlanan, “doğru yaşam şekli” Budizm’i mercek altına aldık ve hayatınıza yepyeni bir soluk katacak 12 Budist öğretiyi sevgili Uplifers okuyucularımız için sıraladık.

1. Duyarlı olun

Duyarlılık, Budizm’de en çok değer verilen niteliklerden biridir. Genel anlamda duyarlılık, tüm dünyaya yardım edecek ve göstermemiz gereken bir histen daha fazlasıdır. İçsel duyarlılık, huzuru kendi içinde bulmak anlamına gelir. Kendinizi affetmeyi öğrenin ve insan olduğunuzu kabul edin. Böylece derin yaralarınızdan sıyrılıp güç durumlardan kendinizi kurtarabilirsiniz.

Duyarlılık; insanların sergilediği birtakım davranışlara anlam vermemizi sağladığı için, sürekli olarak başkalarının davranışlarını anlamak için çektiğimiz zihinsel eziyetten bizi kurtarır. Öte yandan, duyarlılık göstererek diğer insanlara tüm kalbinizle bağlanmanız, sizin için muhteşem bir neşe kaynağı olabilir.

2. Başka insanlarla bağ kurun ve bu bağları kuvvetlendirin

Büyük uyanışı gerçekleştirmek için ortak bir amaç etrafında, barış içerisinde tüm insanlık adına çabalayan rahibe, rahip, kadın ve erkek topluluğuna Budizm’de “sanga” denir. Sanga ilkesini kendi hayatınızda birçok şekilde uygulayabilirsiniz. Sanga, bütüne bireysel “ifadelerle” bir bakış açısı getirerek hayata bakmaktır.

İnsanlarla bağ kurmanın gücünü tümüyle fark edin. Bu farkındalık içerisinde yaşayarak ve söz konusu ilişkileri uygun bir biçimde kuvvetlendirmeye çalışarak, uzun vadede tüm bu çabalarınızın meyvesini toplayacağınız bir hayata sahip olabilirsiniz.

3. Uyanın

Hayatınızın her anının farkında olduğunuz bir hayat sürün. Adını her ne koyarsanız koyun, büyük farkındalık veya dikkatlilik hayatınızın her bir noktasını her şekilde değiştirir. Günlük hayatınızda geçen her bir saniyenin farkında olarak yaşamaya gayret edin ve kişisel mücadelelerinizi bir kenara bırakın. Huzuru ve neşeyi keşfedin. İçinde bulunduğunuz anın tamamen farkında olarak yaşarsanız, hayattan oldukça önemli dersler almanız mümkün.

4. Derin yaşayın

Gerçek huzura ve mutluluğa giden yol, hayatın değerini tüm kalbinizle fark ettiğiniz derin bir yaşam sürmekten geçiyor. Bunun için de bütünün parçalarını, her şeyin nasıl da birbiriyle bağlı olduğunu görmeniz ve sürekli bir dönüşüm içerisinde yok olan her şeyin farklı biçimlerde tekrar meydana geldiğini fark etmeniz gerek. Böylece hayatın her anından zevk alır, en sıradan işlerde bile huzuru bulursunuz. Ayrıca, kötü deneyimlerinizden olumlu dersler çıkarabilirsiniz.

5. Kendinizi ve dünyayı değiştirin

Kendinize yardım etmeden önce kimseye kolay kolay yardım edemezsiniz. Hepimiz birbirimize bağlıyız. Bu nedenle önce kendinize yardımcı olarak, geriye kalan tüm insanlar üzerinde katlanarak çoğalan pozitif bir etki bırakabilirsiniz.

Dünya üzerinde bir etki bırakmak istiyorsanız “siz veya onlar” diyerek kendinizi boş yere kandırmayın. Etrafınızdakilere yardım etmek adına kendinizi paralamanıza da gerek yok çünkü “siz” ve “onlar” arasında hiçbir ayrım yok aslında. Kendinize değer verin ve yaşam biçiminizle başkalarına örnek olun.

6. Ölümü kabullenin

Ölüm, çoğu zaman tabudur. Ne zaman bahsi geçse konuyu kapatmak için elimizden geleni yapmakla yetinmez, sanki yokmuş gibi davranırız. Hâlbuki fani olduğumuzun farkına varmak ve ölümün doğasını derinden anlamak huzuru bulmamıza yardımcı olacak iki şeydir.

Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşadığınız ya da fani olduğunuzu göz ardı ettiğiniz müddetçe, gerçek huzuru asla bulamazsınız.

7. Yediğiniz nimetlerin kıymetini bilin

Yiyeceklerle aramızdaki ilişkiyi dönüştürmek, tüm yaşamımızı dönüştürmenin anahtarıdır. Soframızdaki nimetlerin farkına vararak, tabağımızdakilerin çeşitli unsurların bir araya gelmesi sonucu önümüze gelmesi gibi hayatımızın da birbiriyle bağlantılı koca bir sistem olduğunu fark edebiliriz. Bu sayede yiyeceklerle bağınızı kuvvetlendirip her öğün için şükretmekle kalmaz, hayattaki hassas dengeye saygı duymayı da öğrenirsiniz.

8. Vermeyi bilin

Vermek, yılbaşı veya doğum günü hediyesi vermekten daha fazlasıdır; her bir gün verdiğimiz ama pek de hediye olarak görmediğimiz hediyelerle doludur aslında. Budizm’e göre hayat sürekli bir alışveriş halidir. Bunu fark etmemiz sonucunda, içinde bulunduğumuz dünyada huzuru bulmanın yanı sıra sevgi, şefkat ve varlığımız gibi kendi içimizdeki muhteşem hediyeleri her an paylaşabileceğimizi görürüz.

9. Egonuzu susturun

Maneviyatı keşfetmemizdeki en temel engellerden biri ne midir? Tabii ki ego. Çünkü ego, kendinizi ayrı bir benlik olarak görmenize neden olarak, varlığınızın temelinden sizi çekip koparır. Egonuzu susturmak zaman alabilir, ne de olsa bunca yıldır etle tırnak gibi hep beraber olmuşsunuzdur. Ancak huzurlu bir hayat için bunu başarmak oldukça gereklidir.

10. İçinizdeki 3 zehri akıtın

Hayat, sağlıksız bir hayat sürmemize neden olan, dolayısıyla bizi huzur, neşe ve daha fazla farkındalıktan alıkoyan kötülüklerle dolu. Bunların arasında ise şu 3 zehir en güçlü olanları:

  • Hırs
  • Nefret
  • Kuruntu

Bu üç zehri kabullenmektense, hepsini hayatınızdan çıkarın.

11. Doğru işlerden geçiminizi sağlayın

Geçimimizi “bilinçli” veya ne yaptığımızın farkında olarak sağlamalıyız. Bu ise genel anlamda başkalarına zarar verecek hizmetlerden kaçınmak, silah veya uyuşturucu gibi zararlı şeyleri satmamak demektir.

Ancak daha da fazlası var. İki noktaya dikkat etmeniz gerek: Huzuru keşfetmenizi engellemeyen bir iş ile geçim sağlamak ve başkalarının huzura ermesini engellemeyecek bir işle geçimini sağlamak…

12. Kendinizi hiçbir şeye bağlamayın

Bağlı olmamak, arkadaşlarınızı ve ailenizi terk edip hayatınızın geri kalanı boyunca yalnız yaşamak değildir; hayatın doğal akışı içerisinde bir yandan aile kurarak ya da çalışarak modern bir hayat yaşarken, öte yandan tüm bu şeylerin hiçbirine bağlı olmamak demektir. Kısaca, hayatta her şeyin fani olduğunu fark edip kabullenmek ve bu doğrultuda bir yaşam sürmek demektir. Bu farkındalık mertebesine vardığınızda, hayattaki arzularınızın esiri olmadan hayatı gerçekten de dolu dolu yaşayabilirsiniz.

Tüm arzu ve duygularımız o anki etkisini yitirip dindiğinde ve yolumuzda hiçbir zihinsel engel kalmadığında, yaralarımızın kendiliğinden iyileştiği, huzur ve neşe içinde yaşayabileceğimiz doğal bir süreç başlar.

Kaynak
The Unbounded Spirit

İlginizi çekebilir: Budizm ve mutluluk: Mutluluk zihnimizin içindedir

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale