X

Hayatınızı değiştirecek 12 bakış açısı

Bugün sizlerle severek takip ettiğim ve kitabını çok ilham verici bulduğum yaşam koçu ve yazar Alexander Butler’ın kitabı “Derin Sevinç: Potansiyelinizi ortaya çıkarmak ve inanılmaz derecede tatmin edici bir hayat inşa etmek için 12 kelime”den huzurlu ve başarılı hayatlar inşa etmenize yardımcı olacak bakış açılarını paylaşıyorum.

1. Amaçlı bir hayat yaşayın

Bir şeyler başımıza geliyormuş gibi hissettiğimiz pasif bir zihniyete düşmek çok kolaydır. Kendi seçimlerimizin gücünü kaybederiz, bizim yerimize karar vermesi için diğer insanlara güveniriz, sonra da işlerin istediğimiz gibi gitmediğinden şikayet ederiz.

Hayatın tamamen kendi sorumluluğumuz olduğunu kabul ettiğimizde harika şeyler olur. Hayatım, şu anda olduğu gibi, seçimlerimin sonucudur. Hayatımın gideceği yönü ben seçiyorum: Kendi hikayemin yazarıyım. Gücü kendi bilinçli seçiminize geri döndürmeye odaklanmak, daha kendinden emin, daha kararlı ve daha güçlü hissetmenin doğrudan bir yoludur.

2. Doğanızı kabul edin ve ihtiyaçlarınızı karşılayın

İnsanın belli başlı ihtiyaçlarla vardır. Yiyecek ve barınma ihtiyacından duygusal güvenlik, yaratıcı ifade ve ait olma ihtiyaçlarına kadar pek çok ihtiyaç sıralanabilir…

İçsel ihtiyaçlarınızı bilir, anlar ve kabul ederseniz, bunları karşılamak için gerekli adımları atarsınız. Karşılanmayan ihtiyaçlar her zaman karşılanmanın yollarını bulmaya çalışacaktır ve bu da kararsız davranmamıza veya anlamadığımız, beklemediğimiz şeyler yapmamıza neden olabilir. İhtiyaçlarımız konusunda daha bilinçli hale geldikçe, içsel süreçlerimiz hakkında daha fazla bilgelik kazanır ve kendi seçimlerimiz üzerinde kontrol sahibi oluruz.

Tatmin edici bir yaşam, tüm ihtiyaçlarınızı karşılayan bir yaşamdır, bu nedenle onları anlamak çok önemlidir. Çoğu zaman, bunların farkında olmak aynı zamanda daha tutarlı, daha etkili hareket etmemizi sağlar ve bu da tatmin edici bir yaşam tarzı oluşturmamızı sağlar.

3. Özgün benliğinize doğru büyüyün

Yetişkinlik nedir? Yetişkin olmak ne anlama geliyor? Çocukluktan ne farkı var? Tamamen olgun bir yetişkin olduğumuzu gerçekten iddia edebilir miyiz?

Birçok çocukluk davranışı ve tepkisi ile devam ediyoruz hayata aslında ve bundan dolayı hayatımızda çok fazla kafa karışıklığı yaşayabiliyoruz.

Yetişkin benliklerimize adım atmak için hepimizin yapabileceği şeyler var. İçinizdeki çocuğun doğasını anlayın ve ona ebeveynlik yapmayı öğrenin ki onlarca yıl önceki ihtiyaçlarımızla dengemizi bozmasınlar. Artık bize hizmet etmeyen dürtüleri ve öğrenilmiş tepkileri bırakın. Bu genellikle uzun ve zorlu bir yolculuktur, ancak gerçek yetişkinliğe adım atmak, deneyimleyeceğimiz en dönüştürücü şeylerden biridir.

4. Doğayla yeniden bağlantı kurun

Doğayla güçlü bir bağın zihinsel sağlığımız için iyi olduğuna dair çok güçlü kanıtlar var. Sadece vahşi doğanın bize öğretebileceği şeyler var. Doğa her zaman nazik veya rahat değildir, bu nedenle zorlu havalarda dışarı çıkmamız, vahşi arazilerde seyahat etmemiz, konforlu dünyalarımızı geride bırakmamız gerekir. Doğa ananın ham deneyimiyle boğuşurken, kaybettiğimiz temel yönlerimizi bulacağız.

İçsel vahşilik, ruhumuzun özgürlüğüdür, keşfetmek, büyümek, tutkumuzu ifade etmek ve her an gerçekten canlı olmak için bastırılamaz arzumuzdur. Evcilleştirilmiş yaşamlarımızın tuzağına kolayca düşebiliriz; günlerimizde ağır ağır ilerliyoruz ve şu anda burada olduğumuz, bu vahşi ve değerli hayatı yaşadığımız hissini unutuyoruz. Dolayısıyla bu ders vahşi, özgür, bilinçli bir hayvan olmanın ne anlama geldiğinin keşfidir.

5. Kültürel beklentilerden kurtulun

Toplumumuz inanılmaz şeyler başardı: Bilim, siyasi özgürlük, sanat ve kültür. Ama aynı zamanda bilinçsizce kabul ettiğimiz zehirli dersleri de var.

Erkeklerden ve kadınlardan belirli şekillerde hareket etmeleri beklenir ve bu beklentiler bizi gerçek olmayan kişiliklere zorlar. Mutluluğun para, şöhret veya diğer başarı belirtileri aracılığıyla bulduğumuz bir şey olduğuna inanabiliriz. Kitaplardan, filmlerden veya sosyal medyadan öğrendiğimiz ilişkiler hakkında sağlıksız fikirlerimiz olabilir. Yaptığımız hiçbir şeyin gerçekten önemli olmadığına inanabiliriz. Kültürümüzün bize dayattığı dersleri keşfetmeli ve gerçek benliğimizi koruyacak stratejiler öğrenmeliyiz.

6. Temel değerlerinizi belirleyin

En çok neye değer verdiğimizi ve neye inandığımızı bilmek, mutlu ve tatmin edici bir yaşam inşa etmek için çok önemlidir. İlişkilerimizde güven yaratır. Karar verirken bize güven verir. Kişiliğimiz için güçlü bir temel oluşturur.

7. Kendinizi meydan okumaya ve büyümeye bırakın

Zor bir şeyle karşılaştığımızda ve sonra üstesinden geldiğimizde büyürüz. Uyum sağlarız, yeni beceriler öğreniriz, kendimizi esnetiriz ve kendimiz hakkında yeni şeyler keşfederiz.

Yeni, tanıdık olmayan veya farklı olan şeylerden uzak durmak için rahat bir varoluş biçimine düşmek çok kolaydır ve bu, yaşlandıkça daha da kötüleşme eğilimindedir. İnsanlar giderek daha fazla konfor bölgelerine hapsolurlar ve risk alan, hata yapan veya tuhaf davranışlar sergileyen insanlarla alay ederler.

Sonuç olarak, yaşamlarımızda daha az huzur deneyimleriz çünkü değişimden giderek daha fazla korkarız. Hayatımız boyunca kendimizi esnetmeye devam etmek önemlidir, çünkü korkutucu, tanıdık olmayan şeyler yapmaya devam ettiğimiz sürece güçlü bir güven ve uyum temeli sağlarız ve bu daha huzurlu, neşeli bir hayatı teşvik eder.

8. Korkularınızla yüzleşin

Korku her zaman bizimle olacak bir arkadaştır. Duygusal manzaramızın önemli bir parçasıdır. Korkuyu inkar etmek, bizi kontrol etmesine izin vermektir. Hayatımızı iyi bir yöne çekmek istiyorsak, korkularımızı kabul etmek, duygunun amacını anlamak gerekir.

9. Başkalarını destekleyin, onları kurtarmayın

İnsanları duygusal olarak kurtarma eğilimindeyiz. Üzülen arkadaşlarımızı veya akrabalarımızı başlarına zor bir şey geldiğinde yatıştırırız. Onları rahatlatır ve acısını dindirecek şeyler söyleriz. Sevdiklerimizin acı çektiğini görmek istemeyiz.

Ancak acı çekmenin bir amacı vardır. Acı çekerken en yakın arkadaşlarımızı öylece terk etmek istemeyiz. Dolayısıyla bu ders, mücadele eden insanlarla empati kurmak, ancak kurtarıcı rolüne atlamamak, mücadelelerini elinden almamakla ilgilidir. Bir ebeveyn rolüne adım atmak yerine dayanışma içinde durmakla ilgilidir. Genellikle zordur, çünkü bize insanları kurtarmanın iyi olduğu öğretilir, ancak empati ve şefkat, başkalarının gelişimini desteklememize ve daha güçlü yetişkin ilişkileri kurmamıza yardımcı olur.

10. Özgürlüğü ve öz bakımı geliştirin

Bazen yolculuğunuzda yalnız olmanız gerekecek, bazen de zor olacak. Bu nedenle, güçlü esneklik becerilerine sahip olmamız çok önemlidir.

Kendinize gerçekten yardımcı olacak şekillerde bakma konusunda iyi misiniz? Değilse, araya ne giriyor? Kendimizi sevmeyi ve kendimize sağlıklı, sürdürülebilir, etkili yollarla bakmayı öğrenmek çok önemli bir beceridir. Kendini sevme, gerçek dünyada pratik uygulamaları olan bir beceridir. Bu ders, kişisel bakıma yönelik kendi bloklarımızı anlamak ve kişisel olarak bizim için kişisel bakımın nasıl göründüğünü öğrenmekle ilgilidir.

11. Yaşam boyu büyüme, öğrenme ve değişme yolculuğuna çıkın

Büyümeye, değişime ve maceraya açık olduğumuzda elimizden gelenin en iyisini yaparız. Bu yolculuğun sonuna asla varamayız. 

Bu ders, hayatımızın tamamını gelişen bir macera olarak görmeye davettir. Hayatımızın yeni bölümlerine veya dönemlerine girerken, maceranın doğası değişir ama her zaman öğrenecek daha çok şey, daha fazla deneyim ve kendimizi daha iyi anlamanın yeni yolları vardır. Hayat boyu sürecek bu yolculuğa kendimizi adamak demek, hayat hikayemiz sona erene kadar her an büyümek, değişime açık, sağlam ve gerçekten canlı olmak anlamına geliyor.

12. Zayıflığı ve sınırları dengeleyin

Başkalarıyla derinden bağlantı kurmamız gerekiyor, peki bunu yaparken işleri nasıl gerçek, dengeli, adil ve sağlıklı tutabiliriz?

Güvenlik açığı, gerçek olma, gardımızı sağlıklı bir şekilde indirme, insanların maskesinin arkasındaki gerçek kişiyi görmesini sağlama becerisidir. Korkutucu olabilir – çok fazla kontrolü kaybetmek anlamına gelir ve reddedilme riskini göze almak anlamına gelir. Bu arada, sınırlarımız konusunda net olmamız gerekiyor: Bizim için ne iyi, ne kötü? Bunları ilişkiye zarar vermeyecek ama gelişmesine yardımcı olacak şekilde ifade edebilmeliyiz.

Bu iki beceriyi dengeleyebilirsek, işte, arkadaşlarımızla ve ortaklarımızla gerçekten güçlü, besleyici, sağlıklı ilişkiler kurarız.

Kaynak
Alexander Butler, Deep Joy: 12 words to unlock your potential and build an amazingly fulfilling life

İlginizi çekebilir: Şifa bizim içimizde: İnanç biyolojiyi değiştirebilir

Görkem Bakkaloğlu: Yüksek lisans eğitimi İnsan Kaynakları Yönetimi olup, 10 yıllık kurumsal iş hayatında uluslararası şirketlerde eğitim ve gelişim, strateji ve performans yönetimi, yetenek ve kariyer yönetimi konularında uzmanlaşarak, takımlara liderlik etti. Uluslararası Koçluk Federasyonu’nun Yetkilendirilmiş Koç Eğitim Programı mezunu profesyonel koçtur. 1000 saati aşkın koçluk seansı tecrübesi vardır. Türkiye’nin sürdürülebilirlik alanındaki ilk eğitimlerini tasarlayan eğitmenlerindendir. Türkiye’de sağlık ve futbol sektöründe motivasyon ve performans koçluğunu başlatan ve sistemler kuran ilk profesyonel koçtur. Motivasyon, performans ve sürdürülebilir sağlıklı yaşam temelli eğitim ve koçluk programları ile insanların hayatlarını dönüştürmelerine yardımcı olmaktadır.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale