X

Hayatınızda tekrar eden döngülerden çıkmanın anahtarı: Teslimiyet

Yaşarken zor bir deneyimin tam ortasındayken öyle gelmese de her şey olması gerektiği oluyor! “Neden?” diye koşturup, suçlu aradığımız sürece almamız gereken öğretiyi alamıyor ve öğrenemediğimiz için benzer hikâyeleri yaşayıp duruyoruz.

“Neden ben?” ile başlayan cümleler kurduğumuz sürece, kısır döngü sarmalına takılı kalıyoruz.
Resmin büyüklüğünü sorgulamaya gelmedik!
Onu adım adım yaşamaya geldik!
O yüzden geriye dönüp baktığımızda hayatımızın sahneleri daha anlam kazanır.
Her şey tam da olması gerektiği gibi oluyor. Olmaması gerekse zaten olmazdı.

“Ama şunu yapsaydım,
Ama şunu yapmasaydım,
Gitmeseydim,
Kalmasaydım,
Koşmasaydım,
Dursaydım,
Kalsaydım…”

Liste eminim herkesin deneyimine göre uzun… Ve maalesef farkında olmadan listelerimizi bir sonraki ilişkilerimize, işlerimize taşıyoruz. Evet, taşıdığımızı fark etmeden taşıyoruz ve döngülerimiz kendini tamamlamak için her seferinde yeniden ve yeniden başlıyor. Sonra ortalık karışıyor ve dünya bana karşı gibi hissetmeye başlıyoruz.

Kalp açan bir haberim var: YAŞAM, ÇOK ŞÜKÜR Kİ, HİÇBİRİMİZE KARŞI DEĞİL! Onun bir parçasıyız, nasıl bize karşı olabilir?

Geçen sene kaktüsümü başka bir çiçeğin yanına diktim. Bir sene boyunca öyle güzel ve canlıydı ki, anlatamam. Bu sene ise solmaya başladı ve ne yaparsam yapayım kurtaramadım.

Bir çiçeğin solmasındaki ve açmasındaki zarafeti, eğitimlerde, derslerde hep anlatırım.

Zarafet nereden geliyor?

Deneyime tamamen kendimizi bıraktığımızda, deneyimi yapandan ziyade deneyimin kendisi olduğumuzda zarafet beliriyor.
Deneyimler, bir sonraki durağa taşınmıyor ve her deneyimin sürprizlerini zarifçe karşılayabiliyoruz.

İster yoga pozlarını yapış şekliniz,
İster bir işten ya da ilişkiden ayrılma şekliniz,
İster bir ilişkiye başlama şekliniz,
Buraya ne eklemek isterseniz onu ekleyin,
Ama zarafet yoksa, teslimiyet de belirmeyecek.

Zarafet yoksa döngü yeniden ve yeniden kendini tamamlamak için farklı suretlerle hayatınıza girip duracak.

Zarafetin kilit eylemi, aslında teslimiyet. Çoğu zaman teslimiyet, başınıza ne gelirse gelsin onu kabul etmek sanılıyor. Oysa teslimiyet, yeri geldiğinde olanı kabul etmek, yeri geldiğinde olanı değiştirmek için elinden geleni yapmak ve daha da önemlisi aradaki farkı görmekte yatıyor.

Hayat sizin önünüze bir deneyim sunuyorsa, muhtemelen size anlatmak istediği bir şey vardır. Hayır, yaşamın size kastı yok ama öğretmek istediğini görebilmek için olanı görme istekliliği geliştirmek çok değerli.

Genelde zor, yorucu bir deneyimle baş başa olduğumda Özde’nin dram yaratma eğilimine kapılmadan hayatın bana ne anlatmak istediğini görmeye çalışırım. Elimden gelen bir şey var mı? Varsa ne? Ayrımı belirlediğimde ardından en gerçek pratik başlar: Teslimiyet.

Biliyorum, teslimiyet büyük bir kelime ama herhangi bir sağlık sorununuz yoksa, her dolan ve boşalan nefeste bunu istemsizce yapıyorsunuz.

Nefesi almıyoruz, nefes doluyor ve nefesi vermiyoruz, nefes boşalıyor. Her boşalan nefeste bilmiyoruz, nefes dolacak mı? Ama yine de teslim oluyoruz farkında mısınız?

Neden aynısını hayatta denemeyelim! Zaten bizde var bu bilgi!

İlginizi çekebilir: Karanlığın içindeki umudu görmek: Biten yollar, yeni yolların başlangıcıdır

Özde Çolakoğlu: Çalışma Ekonomisinden mezun oldu. Mezun olduktan sonra metin yazarlığı, editörlük, sosyal medya uzmanlığı gibi farklı alanlarda uzun yıllar çalıştı. 2009 yılında yoga ile tanışmasının ardından farklı uzmanlar ve stillerle çalışma şansı yakaladı. Bedende başlayan bu öğretiyi daha da derinleştirmek isteyen Çolakoğlu bu amaçla ilk temel yoga uzmanlık eğitimini 2012 yılında aldı. O zamandan itibaren farklı birçok eğitime katıldı ve katılmaya devam ediyor. Ocak 2018’de Yoga Alliance’ın E- RYT 500 Sertifikasını almaya hak kazandı. 2013 senesinden itibaren çeşitli yoga merkezlerinde ders vermeye başlayan Çolakoğlu, 2017 yılında Githa Yoga ekibine katıldı ve stüdyonun ana hocalarından biri oldu. Bu dönemde stüdyonun büyümesi için kurucu ekip ile birlikte çalıştı, atölyeler ve eğitimler verdi. Çolakoğlu, yoga uzmanlık programları düzenleyerek uzmanlar yetişiyor. 200 ve 300 saatlik temel ve ileri yoga uzmanlık programları ve kamplar düzenliyor. 2021’de bu mesleğini stüdyo sahipliğine dönüştürmüştür. Kadıköy, Moda’da kurulan, Yoga ve Ayurveda merkezi Goa Yoga’nın kurucu ortağıdır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale