X

Hayatınıza yeni bir pencereden bakarak korku ve endişeleri aşın

En son gittiğimiz yoga kampında hocamız bize ertesi gün sabahtan akşamüstü 17:00’ye kadar sessizliğe gireceğimizden bahsetti. Sabah uyandığımız andan itibaren hayatımızda konuşmak, iletişim kurmaya dahi herhangi bir şey olmayacaktı. Günaydın yok, göz göze gelmek yok, illaki sırıtmak mecburiyeti yok yanından geçene, telefon yok, kitap yok, yazı yok. Bir ihtiyacın varsa da yazı ile anlaşabilirdin. Senelerdir çok merak edip cesaret edemediğim bir deneyimdi. Hem de sadece bir kaç saat içindi. Böyle bir tecrübe bende neler uyandıracaktı, merak ediyordum.

Fakat gelin görün ki sessizlik gününden bir gün evvel bir paniktir başladı. “Yarın ne yapacağız, nasıl susacağız, bari müzik dinleyebilseydik, nasıl kahve isteyeceğiz, komik görünmeyecek miyiz, uyuyalım bari yoksa zaman nasıl geçer” gibi sonu asla gelmeyen ve durup durup bu tarz tedirgin ve endişelere girilen noktalarda buldu birçoğumuz kendisini.

Bende hiç tık yoktu. İzliyordum sadece. Daha sessizlik zamanına bana göre çok vardı; en azından 12 saat. Neden bu kadar düşünüp panik yaptıklarını anlayamıyordum. Yani sorsalar ne fark edecekti ki? Benden hiç çıt çıkmayıp o an ne yapıyorsam sakince devam ettiğimi gören arkadaşım sordu: “Sen nasıl bu kadar rahatsın?” Cevap verdim: “O an gelsin düşünürüm. Şu anımı ona endişelenerek geçiremeyeceğim.” Şaşırdı rahatlığıma. “Bunu nasıl başardın sen?” diye sordu.

Bu sorunun cevabını hiç düşünmemiştim o ana kadar. Tek bildiğim eskiden endişelerden deliren ve kafamda deliler gibi kuran bir tipken, son zamanlarda her şeyi sakince akışına bıraktığımdı. Hatta olaylar, durumlar karşısındaki bu sakin, rahat tepkime ben bile halen şaşırıyordum. Kafamda neyin ne olduğunu evirip çevirdikten sonra yanıtım çok da gecikmedi: “Sanırım artık aşırı sıkıldım ne olacak diye düşünmekten. Sanırım bu yüzden oldu. Bıkman lazım artık. Endişelenmekten ve korkmaktan bıkman lazım.

Ben gerçekten çok bıktığım bir noktaya gelmişim. Korku ve panik hissini en zirvede yaşadıktan sonra da artık pes edip her şeyi oluruna bıraktım sanıyorum ki. Şimdi saçma geliyor bir durum olmadan evvel düşünüp düşünüp korkmak, endişelenmek, panik yapmak, hikaye yazmak. Ne biliyoruz ki? Nereden bileceğiz ne olacağını? Hadi en kötü şey oldu diyelim. En kötü şey ne olabilir ki? Sonunda ölüm olmayacak ya sessiz durmanın mesela. Ee o zaman?

Bu kafalara geldiğiniz zaman aşırı rahatlıyorsunuz benden söylemesi! Bu her şey için geçerli, her durum için. Mesela sevgilinizle aranız kötü ise ya ayrılırsak panik ve korkusuna girdiğiniz an, ondan sonrasına yazık. Tadını doya doya çıkartamıyorsunuz artık geçirdiğiniz vaktin. Ya da hep yalnız mı olacağım endişesiyle kafanızda yarattığınız hikayelerin hepsi sadece sizin uydurmanız! Ya da köpeğiniz ya hasta olursa diye üzülmekten helak olmak gene tamamen sizin kendi seçiminiz. Olaylar tam gerçekleşmeden ne olur, hayat bize ne getirir, nasıl olur hiç bir fikrimiz yok ve hiçbir zaman da olmayacak. O yüzden sizden ricam yapabildiğiniz kadar:

1. An’da kalın.

Bir şeylerin olabilme ya da olamama “ihtimali” sizin hayatınızı baltalamasın. Adı üzerinde onlar sadece ihtimal. Kesinlikleri yok! Hayatın sürprizlerine inanın. Ne zaman, neyi karşınıza çıkaracağı hiç belli olmuyor. Hem endişe, korku siz düşündükçe daha da büyür, güçlenir. Sizi kontrol etmeye başlar siz farkına bile varmadan. E bu kadar gücü eline aldıktan sonra, büyüdükten sonra sizce aksi ihtimale yer kaldı mı?

2. Allah’a güvenin, kendinizi teslim edin.

Yukarıdakine güvenin. Bilin ki sizi koruyor ve her zaman ama her zaman iyiliğinizi istiyor. Deneyimlediğiniz/deneyimleyeceğiniz durumun sonucu sizin baktığınız yerden kötü gözükse bile, bilin ki yaşanan durum sizin en büyük hayrınıza.

3. Deneyim olduğunu bilmek.

Hayatınızda tüm yaşadıklarınızın aslında sadece deneyimlerden ibaret olduğunu bilin ve o gözle bakın. Mesela piyano konseri verirken notaları karıştırıp yanlış ses çıkarmış olmak her ne kadar bizim için “korkunç” görünse de sadece: “Konserde yanlış nota çalmak da insanda böyle (utandırıcı, başarısız vb.) hisler uyandırıyormuş demek. Beni çok rahatsız etmedi/hoşuma hiç gitmedi bu his” gibi bir bakış açısıyla sadece kendinizi izleyin. İlk defa yediğiniz bir yemeğin tadına bakar gibi. Ya da yepyeni bir oyuncağın nasıl çalıştığını ve size nasıl bir his/haz verdiğini gözler gibi. İşin özü aslında hiçbir konuda hiçbir fikri olmayan bir bebeğin dünyayı keşfetme edasıyla yaşamak da diyebiliriz.

4. Hayattaki her kimliğimizin sadece rollerimiz olduğunu bilmek.

Annesinin kızı Gamze, abla Gamze, meditasyon hocası Gamze, yoga hocası Gamze, danışan Gamze, dost Gamze gibi hayatta bir sürü, bir sürü rolüm var; rollerimiz var. Biz hayatlarımızda mutlaka birini çok ciddiye alıp kendimizi hayata oradan sunuyoruz fakat hepsinin değeri, önemi eşit ve aslında bu hayatta sadece oynadığımız rollerimiz.

Mesela ben meditasyon dersine giderken “Ya yanlış bir şey dersem?” endişesine girmek yerine; “Şu an meditasyon hocası rolümü oynamaya gidiyorum. Tüm hazırlığımı yaptım, elimden geleni de yapacağım fakat günün sonunda sadece bir rol. Sahneden inince bitmiş olacak ve o anki performansım benim kişiliğimi, başarı/başarısızlık düzeyimi oluşturacak bir durum değil” diyorum kendime. Yani, hayatı bir tiyatro sahnesi gibi düşünürsek, rollerimizin de sahneye çıktığımızda hakkını verelim fakat sahneden indiğimizde de hala o role tutunmayalım. Ciddiye almayalım işte kendimizi bu kadar yahu! Rolünü oyna, eğlen, hakkını ver ve in sahnenden devam et! Hepsi bu!

5. “En kötü ne olabilir?” sorusu.

Bunu da oldukça sıkça yapmaya başladım son zamanlarda. Herhangi bir durumda beni endişelendiren, korkutan; bakıyorum uzaktan şöyle bir; “Of ölmeyeceğim ya sonunda en kötü ne olabilir?!” diye sorduğum an o anki bana korkutucu gelen deneyime balıklama atlıyorum! Sonunda rezil olurum, canım yanar, acı çekerim gibi endişelerinizi duyar gibiyim. Ama eee? Evet onlar da hayata dair, hayatın içinden ve geçiyor. Hepsi, hepsi geçiyor! Yanınıza kalan oradan kendinize aldıklarınız oluyor. İnanın. Bu kadar da önemsemeyin kendinizi lütfen. Rezil olsanız ne olacak yahu? O da geçip gidecek işte her şey gibi. Sadece deneyim! Dünyanın sonu değil, emin olun.

Son zamanlarda sakinliğimin, rahatlığımın sebebi durumlar karşısında, sanırım yukarıda saydığım bakış açılarından dolayı. Bana hayata buradan bakmak çok iyi geliyor. Özgür ve rahat yaşamama olanak sağlıyor. Siz de korku ve endişelerden çok bıktıysanız, o halinizden sıkıldıysanız hayata biraz da bu pencereden bakmanızı tavsiye ederim.

 

İlginizi çekebilir: Sahip olmak istediğiniz şeyleri dışarıda aramak yerine içinizde araştırmaya ne dersiniz?

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale