X

Hayatının kaç farklı versiyonu olabilir: Kararlar, pişmanlıklar, seçimler

Matt Haig’in “Gece Yarısı Kütüphanesi” kitabını okudum. Sade anlatımı ve merak unsuruyla işlenmiş kurgusuyla gayet akıcı bir kitap ve ilgi çekici bir konusu var. Depresyonla mücadele etmeye çalışan Nora, aldığı bir kararla kendini zamanın akmadığı bir kütüphanede bulur. Bu kütüphanedeki tüm kitaplar kadının farklı hayatlarını anlatmaktadır ve onlar aracılığıyla hayatının, seçtiği herhangi bir versiyonunu deneyimleme şansı vardır.

Nora, yaşamak istediği hayatı bulmanın peşinde, pişmanlıklarını telafi etmeye çalıştığı farklı hayatlarını deneyimler. Ancak farklı hayatlarında hiç tahmin etmeyeceği farklı acılarla mücadele etmesi gerektiğini, hepsinde farklı sevinçleri olduğunu, kararlarının başka hayatları da etkilediğini fark eder. Bu denemelerdeki en büyük keşfi ise kök hayatındaki pişmanlıklarının aslında tamamen kendi algısıyla ilgili olduğudur.

Kitap bizlere bir şeye ulaşmanın sadece tek bir yolu olmadığını hatırlatıyor. Hayatta bazı duyguları yaşamak için yalnızca bize öğretilen şeyleri ya da kendimizce doğru olduğunu sandığımız şeyleri yapmaya ihtiyacımız olduğunu zannedebiliyoruz. Ancak dilediğimiz duygulara ve hallere bambaşka deneyimlerle de ulaşabiliyoruz esasen. Örneğin, başarı anlamını yüklediğimiz bir hedefe ulaştığımızda gerçekten başarılı hissedeceğimizin bir garantisi yok hayatta. Veya hiç aklımıza gelmeyen basit bir şeyi becerebildiğimizde tarifsiz bir başarı duygusuyla dolabiliyoruz. Kitapta da dediği gibi “Bazen öğrenmenin tek yolu, yaşamaktır.”

Hepimiz, “Keşke öyle yapsaydım!” ya da “Yapmasaydım!” dediğimiz bazı şeyleri eğer yapmış/yapmamış olsaydık hayatımızın nasıl akacağını merak etmişizdir. Bugün nerede, kimlerle, ne yapıyor olurduk acaba? Bu sorunun cevabını Nora’nın hikayesinde okumak eğlenceli olsa da, aslında bu soruların doğru sorular olmadığını da fark ediyoruz. Nora’ya eşlik ederken görüyoruz ki hiçbir senaryo bizleri olması gereken bir acıdan, bir kayıptan, bir kazançtan, bir duygudan kurtaramıyor. Başka kararlar elbette başka yollara çıkıyor, ancak onların hiçbiri birbirinden “daha” bir şey olamıyor.

Kitabı okurken sevdiğim bir filmi de anımsadım. Gwyneth Paltrow’un başrolde olduğu “Sliding Doors” adlı bir film vardır. Eve dönerken metroyu yakalaması ya da metroyu kaçırmasıyla hayatı tamamen değişen bir kadının hikayesini anlatır. Bu basit olayla kadının birbirinden çok farklı akan 2 paralel hayatına şahit oluruz. Bu durum bize her kararımızın ya da eylemimizin (hangi metroyla eve döneceğimiz kadar basit bir şey bile olsa) hayatımızın akışını nasıl değiştirebileceğini anlatır.

Ancak her iki hayatta da kadının karşısına çıkan önemli bir kişi vardır, zamanlaması farklı olsa da (izlemek isteyenler olursa diye detay vermiyorum)… Bu da, hayatımızın akışı bambaşka olsa bile, eğer hayatımızda olması gereken bir şey varsa olacağını anlatır.

Günün sonunda hiçbir hayat birbirinin ikamesi olamaz. Her deneyim kıymetlidir ve parmak izi gibi kendine özeldir, hayatlarımızda da kendi izini bırakır. Ya öyle olsaydı, ya böyle olsaydı diye bir şey de yoktur aslında. Ancak olabilen olur. Aslında pişmanlıklara değil de, sadece onlardan çıkarılan derslere yer ayırmalıyız hayatımızda. Her kararımızın, en küçük kararın bile büyük farklar yaratacağının bilincinde olmalıyız. Ve aslında ne paralel evrenimizi gösteren bir filmin karakteriyiz, ne de paralel hayatlarımızı bize gösterebilecek kitaplarımız var. Bu yüzden şimdi ve burada ne yapmak istiyorsak yapmalı, ne olmak istiyorsak olmalıyız.

İlginizi çekebilir: Kendini bilmenin yolu her zaman soru sormaktan geçiyor

Ceyda Tepret: İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümü mezunudur. Koç Üniversitesi’nde MBA eğitimi alıp, Madrid’deki IE Business School’da International MBA programında eğitimini tamamlamıştır. Pazarlama alanında bir kariyer tercih etmiştir ve bu alandaki çalışmalarına devam etmektedir. İnsan davranışları ve psikolojiye duyduğu ilgi onu koçluk eğitimi almaya yöneltmiştir. ICF sertifikalı profesyonel bir koç olarak, danışanlarına kendi yolculuklarında destek vermektedir. Pazarlama profesyoneli kimliğiyle marka hikayelerinin, profesyonel koç kimliğiyle de insan hikayelerinin peşindedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale