X

“Hayatını çok doldurursan, hayatın sana dolmasına izin vermezsin”

“Hayatını çok doldurursan, hayatın sana dolmasına izin vermezsin.”

Son zamanlarda bu cümle üzerinde epey düşünmeye zamanım oldu. Geçtiğimiz günlerde derslerine katıldığım yoga hocam Berivan’ın ağzından dökülen bu sözler, bir şeylerin farkına varmama, bir şeyleri sorgulamama sebep oldu.

Aslında birçoğumuzun hayatta yaptığına dikkat çekmek bir noktada. Çoğumuz iş, çocuk, arkadaş, dost, aile derken oldukça yoğun programı olan ve genellikle hem bundan vazgeçemeyip hem de şikayet eden insanlarız. Hep bir sosyal aktivitemiz söz konusu boş zamanlarımızda; bazen keyif alarak, bazen de “mecburiyetten” gittiğimiz. Hadi ama dürüst olun kendinize. Evet tabii mecburiyet çoğu… Davet edilen yere gitmezsek ayıp olur tedirginliği, herkesi bir arada görüp aradan çıkartayım telaşı, gitmeye gitmeye unutulup davet edilmem endişesi, yalnızlaşırım ve yalnız kalırım korkusu.. Yanlış mıyım? Tabii ki hepsi için konuşmuyorum ama eminim hepimizin hayatlarının bazında bunlar da bulunuyordur. İnsanız normal; hemen redde, savunmaya geçmeyiniz…

Eskiden ne çok böyle yaşardım. Günde 8 program yapardım hepsi saatli. Ailem dalga geçerdi hatta benimle. Aman da ne yoğundum, ne çok arkadaşım vardı! Marifetti çok. Öyle sanardım. Hala da bir çoğumuz için makbul olan bu sanırım. 

Neden hiç yalnız kalmazdım? Bilmem, yalnızlık iyi bir şey değildi o zamanki bakış açımla. Ne yapılırdı ki tek başına? Hayat kaçırıyorum gibi gelirdi. Hayat devam ediyor bir yerlerde ve ben hep bir şeyleri kaçıracağım gibi bir his. Gece 01:00’de bile arkadaşlarımdan gelen ‘haydi klüpteyiz gelsene’ mesajlarına 20 dakika sonra hemen orada bulunarak cevap vermiş olurdum. Ah ne hayat! İyi enerjim varmış! Gerçi hala o enerjiye sahibim çok şükür ama artık daha farklı kullanmayı tercih ediyorum diyebilirim.

Şimdi de başınıza gelmiyor mu? Hafta içi yoğun iş temposundan sonra ‘hafta sonunu evde oturarak değil de dolu dolu geçireyim bari’ diyoruz… Yorgun olmamıza rağmen dinlenmek ve biraz olsun durmak yerine tam gaz devam! Sonra mı? Sonrası çok belli. Bir anda sağlık bozulmaları, hastalıklar.. Neden acaba? ‘Ne oldu ki birden anlamadım’lar. Halbuki olan çok belli.. Durmuyoruz, dinlenmiyoruz, kendimizi dinlemiyoruz..

Boş olduğumuz an doldurma çabasındayız çoğumuz hayatlarımızı. En son ne zaman SADECE karın yağışını izlediniz? Ya da en son ne zaman tek başınıza kahve içmeye gittiniz? Ne zaman evde sadece öylece müzik dinlediniz? Ne zaman “durdunuz”?

Hatırlayabiliyor musunuz?

Durmak önemli. O boşlukta öylece durmak. Tek yaptığınızın nefes alıp vermek olması mesela? Bana sanki her nefesle hayat her hücremize yeni ve yeniden gibi geliyor. Önemli yani çok aslında durmak. Durup hayatın içimize dolmasına izin vermek. Sonrasında ise karşımıza çıkardığı fırsatlara karışmak… Sonunu düşünmeden sadece hayatın sunduğu deneyimlerde var olmak.. Ne kadar bırakabiliyoruz kendimizi yaşama?

Berivan’ın dediği gibi eğer ki hayatlarımızı çok doldurursak, hayatın bize kendiliğinden dolmasına ne kadar izin vermiş oluyoruz ki? Mesela gittiğimiz bir tatilde her anı dolu dolu yaşamak uğruna programdan programa koşup helak olmak yerine acaba sokaklarda boş boş gezinmeye mi bıraksak kendimizi? Belki hiç ummadığımız bir yerde hiç ummadığımız birilerini karşımıza çıkaracak hayat ve bize bambaşka kapılar açıyor olacaklar. Hiç beklemediğimiz fırsatların, mucizelerin içinde bulacağız belkide bir anda kendimizi? Ne dersiniz? 

Bu yüzden, diyorum ki “durmak” önemli. Biraz kendimizi hayatın akışına, getirdiklerine bırakmak. Teslim olmak. Her anı kontrol etmeye ve her ana hükmetmeye çalışmak yerine bize verdiklerine kabul olmak. Artık biraz güvenmek yaşama; güvenmek ki belki de bize vereceği yepyeni tecrübelerden geçmek ve büyümek. Hayatta, hayatla büyümek. Korkmadan, çekinmeden, olana razı olarak genişletmek kalbimizi. 

Eninde sonunda buralarda buluşacağımıza inanıyorum. İster istemez…

İlginizi çekebilir: Yogadan çıktım yola, yolum bağlandı hayata

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale