Hayatın akışına kapılıp gittiğini mi düşünüyorsun? Gün içinde sürekli meşgul olup istediğin şeylere zaman yaratamadığından mı yakınıyorsun? Ya da “O kişi tüm bunlara nasıl enerji buluyor?”, “O benim yapmak zorunda olduğum şu işi yapmak zorunda değildir de ondan kesin” diyerek kendini teselli ediyor ve koşuşturmacana, hayatına dair şikayetlerine geri mi dönüyorsun?
Dönem dönem hepimiz benzer süreçlerden geçiyoruz. Yaptığı işten tatmin olmama, enerji tükenmesi, erteleme, zaman yönetimi problemleri… Bunlara çözüm bulmaya çalışırken çoğu kişi zorlanıyor. Zorlanmanın en büyük nedeniyse cevabı “çözümde” aramak. “Ne yapsam enerji kaybetmeyerek yaparım?” deyip değişik yöntemleri araştırıyor, yaptığımız şeyi bir de o yöntemle deniyoruz. “Zamanımı nasıl planlarsam tüm işlerimi yetiştirebilirim?” deyip zaman yönetimi tekniklerini teker teker deniyor, bir türlü başarılı olamıyoruz. O işi yaparken enerji vermesi için takviyelere başvuruyoruz. Ertelemekten kaçınma yollarını arıyoruz. Ama bir türlü bulamıyoruz…
Böyle zamanlarda kendimize hatırlatmamız gereken şey “ne istediğimizi bilmek.” Yani çözümden çok neden aramamız gerekiyor!
Neden enerji kaybediyorum? Neden zamanım su gibi akıp giderken istediklerimi yetiştiremiyorum? Neden erteliyorum? Bunların nedenini bilmeden sonuç almayı beklemek pek de gerçekçi değil. Kişi deneyip deneyip sonuç alamayınca bu sefer ümitsizliğe düşüyor, kendini iyice bırakıyor ve tatmin olmadığı bir hayatı “sürdürmeye” devam ediyor. Enerjisiz, mutsuz, zamansız, demotive…
Oysaki gerçekten ne istediğini, nasıl bir hayat yaşamak istediğini bildiğinde tablo tamamen değişiyor ve netleşiyor. İşte ne istediğini bildiğinin göstergeleri:
- İstediğin şeye ulaşmak için daha hevesle adım atıyorsun.
- O işi yaparken enerjin tükenmiyor, tam tersi enerji doluyorsun.
- İstemediklerini daha net görüyor ve amacına hizmet etmiyorsa daha kolay “Hayır” demeye başlıyorsun.
- Zaman yönetimin kolaylaşıyor. Eskiden amacına hizmet edip etmeyen her şeyi yetiştirmeye çalışıyorken, artık hedefine ulaştıracaklara öncelik veriyor ve daha çok zaman ayırıyorsun.
- Erteleme alışkanlığın köreliyor. Ya daha hevesle yapıyorsun ya da çok hevesli olmasan bile seni ulaştıracağı sonucu bildiğinden bir şekilde yapmaya yönelik hareket ediyorsun.
- Fırsatları daha kolay yakalıyorsun. Seni istediğin yaşama götürecek olasılıkları görmeye başlıyor ve seçimlerini ona göre yapıyorsun.
- Aza razı olmuyorsun. Bu da tatmin dolu bir hayatı ve gerçek mutluluğu beraberinde getiriyor.
Sen de daha enerjik, mutlu, motive, zamanını yönetebildiğin bir hayatı düşlüyorsan @momentbysibel’e mesaj at. Seni bu hayata ulaştıracak tek bir yol yok. Ama senin için uygun “o” yolu keşfedebiliriz! Birebir çalışacağımız Mindfulness Koçluk ile isteklerine bakabileceğimiz gibi, beden-zihin-ruh bütünlüğünü destekleyecek yoga, meditasyon gibi pratiklerle de bu yolda yürüyebiliriz.
Daha fazla tüyo için takip et:
@momentbysibel
@sibelsibel
İlginizi çekebilir: Gündelik işlerin yarattığı stresi tespit etmek için 4 adım