X

Hayatın kıymetini bilmek için tutunduğunuz her şeyi bırakın

Yılların, ayların değil, artık günlerin, hatta anların bile kendimize hesabını sormamız gerekiyor. Boşa geçen anlar, hayattan çaldıklarımız, çaldırdıklarımız, kayıplar olarak hanemize yazılıyor.

Zamanla ilgili birçok deyim pelesenk olmuş dillerimize, çoğuna karşı dik bir duruş geliştirdim, zira benim için zaman demek hayat demektir.

“Zaman öldürmek” deriz mesela, eğer zamanı öldürüyorsak gerçekten katiliz demektir. Hayatı öldürüyoruz demektir. Ben katil olmayı kabul edemem. Fakat bunun karşılığı da sürekli meşgul olup hep bir program içinde olmakta, hayatı ıskalamakta değil! Hayat anlara anlam katmaktır. Güneşin altında oturup, gözlerini kapatıp yüzünde güneşi, teninde meltemi hissetmektir. Gereksiz ve yorucu kalabalıklardansa kaliteli bir tek başınalıktır. Dedikodularla beslenmektense, susmaktır hayat. Bir çocuğun saçını okşamak, bir sokak hayvanına sevgi göstermektir. Bu benim “yaşamın anlamı” projem.

Haftada tek bir gün izin yapanlar o günün ne kadar kıymetli olduğunu bilirler fakat kıymetini bilip o günü anlamlı hale getirebilirler mi? Onu bilemem, bildiğim şey, gün bitince eğer o günü istedikleri gibi geçiremedilerse, umduklarını bulamamışlarsa içlerini bir sıkıntı kapladığıdır. “Tek bir günüm vardı, o da saçma sapan geçti” deriz. Peki, daha geniş perspektiften bakarsak, yaşamda ikinci bir günümüz olduğunu nereden biliyoruz? O zaman bu rahatlık neden?

Bazen de olayları zamana bırakırız. Bana sorarsanız “zamana bırakmak”, hayatta kenara çekilmek anlamına geliyor, pes etmek, “Ben yapamadım, belki kendiliğinden olur” basiretsizliği. Sormazlar mı insana neden patron sen değilsin de, zaman? Peki ya zamanın yoksa? Ya zaman seni istediğin noktanın çok dışında bir yere götürürse?

Peki, bu aşamaya nasıl gelinir? İşte can alıcı noktayı açıklıyorum… Önce yolcu etmemiz gereken bir davranış var: Tutunmak. Kulağa olumlu gibi gelse de aslında bize en çok zarar veren, zamanımızı gereksizce çalan bir çaresizlik ve zayıflıklarla beslediğimiz, geliştirdiğimiz bir davranış olduğunu düşünenlerdenim.

Viki Sözlük çok güzel tanımlamış:
“Tutup bırakmamak, dayanmak, sarılmak veya asılmak.”
“Aynı yerde ve durumda kalmak, direnmek, dayanmak.”
“Kendini kabul ettirmek, kendine bir yer sağlamak.”
“Kendi üzerine koymak, kullanmak.”

Sıkı sıkıya sarıldığınız her şeyin esirisinizdir. Ve o şey bir gün mutlaka sizden gidecektir. İşiniz, eşiniz, çocuklarınız, arabanız, eviniz, bankadaki paranız, tutunduğunuz, hatta yapıştığınız, bırakamadığınız şeyler her ne ise hepsini bir gün hiç beklemediğiniz bir anda kaybetme olasılığınız var. Bir gecede fakir olabilirsiniz, işten çıkarılabilir veya batabilirsiniz, bir kıvılcım ile en sevdiğiniz menkul/gayrimenkulünüzü kaybederbilirsiniz, bir kaza/hastalık sevdiğinizi sizden alabilir, en yakınınızı sizi incittiği için hayatınızdan çıkarmak zorunda kalabilirsiniz. Bazen de gemileri yakmak zorunda kalabilirsiniz, o geminin içinde olduğunuzu, hatta en çok kendinizin yanacağını bile bile ateşe vermek zorunda kalabilirsiniz.

Peki, tüm bunları kaybedersen geriye senden ne kalır? Bu sorunun cevabı ne kadar dolu olursa hayatınızı o kadar kendinizle anlamlandırmayı başarmışsınız demektir. Ben yazdıklarımın hepsini yaşadım, yaşamadığım şeyi yazamam. Yeni başlangıçlar için bir felsefe lazım elbette, benimki Mevlana’dan alıntıydı: “Dün dünde kaldı cancağzım, bugün yeni şeyler söylemek lazım.”

Bir kez inşa ettikten sonra tekrar ve tekrar yeniden başlamıyorsunuz. İskeletiniz sağlam çünkü, sıvadaki dökülmeleri çok rahat onarıyorsunuz, eskisinden bile iyi oluyor inanın bana.

“Zamanın kıymetini bilmek = Hayatın kıymetini bilmek” ise elinizde sıkı sıkı tuttuğunuz, hatta düşmemek için tutunduğunuz ne varsa yavaşça yere bırakın ve sessizce uzaklaşın…

İlginizi çekebilir: Hafiflemek için sıkıca tutmak yerine bırakmayı deneyin

Çiğdem Acarsoy: Okur-yazar, vejetaryen, iflah olmaz bir optimist, gezenti bir yay burcu, kahvekolik, duygu durumu değişken... Okuma aşkı okumayı öğrenince başladı ve bitmiyor; yanına yazma aşkı da geldi. Kendini bildi bileli yazıyor. İnsan sevgisi onu Davranış Bilimleri okumaya yöneltti, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde yaptığı psikoloji stajı hayatının dönüm noktası oldu. Hayata bakışı değişti. Birçok psikoloji ve koçluk eğitimlerine katıldı, hayatın yaşamaya değer olduğunu anlatmaya çalıştı, motivasyon ve kişisel gelişim üzerine bir kitap yazdı. Kurumlara eğitimler veriyor ve yazıyor, yazıyor, yazıyor… :)

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale