“Her gün kendi ellerinle inşa etmiş olduğun yoldan yürürsen, olman gereken yere varacaksın.” -Eski Bir Mısır Özdeyişi
Koçluk bir sistem inşası değil, kişinin kendisine ve çevresine naifçe bakma çabasıdır. Belirsizlik karşısında da korkarız, acı çekeriz, endişe duyarız ve kaygılanırız, bunların hepsine farklı açılardan bakabilmemiz mümkündür. Bu çaba ise koçluk alan kişiyi olayları yaşarken bir anlam arayışına davet eder.
Koçluk sadece teoriler ve sıkıcı fikirler yığını değil; belirsizlik karşısında doğal merak olarak anılan yöntemle kişinin yaşamın içindeki olaylara daha farklı bakabilmesine ve bu olayları irdeleyebilmesine imkan tanıyan bir yol.
Bu yazımda sizlere hayatın getirdiği belirsizlik dönemlerinde kendi öz değer ve kimliklerimizin bütünleşmesini, karar verme, harekete geçme, ayrıca belirsizliğin yarattığı olumsuz duyguları karşılayabilmeyi anlatacağım.
İşte koçluk bakış açısındaki gibi verdiğim eğitimlerde de amaç “her daim farklı bakış açılarını aramak” diyebiliriz. İnsanın ”olmak” ve ”yapmak, ”öz kimlik” ve ”toplumsal kimlik” ayrımının altını çizer ve bu ayrımların farkında olmanın insanın bireysel yaşamında, aile ve iş hayatında önemli sonuçlar doğuracağını anlatmaya çalışırım.
Nitekim hayatın getirdiği her türlü belirsizliğe karşı da bizim kim olduğumuz, ödevimizin ne olduğu, neye önem/öncelik verdiğimiz net ise; o kadar hayatı kucaklayabiliyor, belirsizlikle başa çıkabiliyoruz.
Günümüz insanının aldığı formel bir eğitim var evet; lakin bilincimizi ne ile beslediğimiz, hayatın ilerleyen süreçlerinde daha belirgin hale geliyor. Bu, bizim hayatın zorluklarıyla nasıl başa çıktığımızı, kolaylıklarında ise nasıl davrandığımızı karakter/kimlik olarak belirliyor.
Hayatın bahşettiği kolaylıklarda sadece bencil arzu ve beklentilerime yönelik mi davranıyorum? Yoksa bu kolaylıkları özgeci bir şekilde başkaları ile de paylaşabiliyor muyum? Birliği ve bütünü görerek hareket edebiliyor muyum?
”İnsanların büyük bir kısmı hiçbir felakete uğramamış olmalarına rağmen uğrayacakları da kesin değilken, yanıp yıkılırlar, koşuşur dururlar.” -Seneca
Seneca’nın bu sözünde değindiği gibi siyah ve beyaz düşünmeyi bırakmak, farklı açılardan da bakabilmek belirsizliği kolaylıkla karşılamamıza yardımcı olacaktır. Zihni hakimiyet altına almak, düşünce ve duygular arasına mesafe koyabilmek, bizi belirsizliğin yarattığı bilişsel çarpıtmalara karşı da koruyacaktır.
Bu yüzden hayatın herhangi bir alanında ya da dönemindeki belirsizliklere karşı kendimizi yönetmeye alışık olmalıyız. Kendimizi yönetmenin yolları ise mutlak bir pratik ve alınacak gerçek bir destekten geçer.
Psikolojik olarak güvenli hayatın karmaşık ve belirsiz bir alanında gerçekten ne istediğini ve potansiyelini keşfetmek için uygun bütçeli bir şekilde yararlanacağız projemiz ise devam etmektedir. Aşağıdaki linkten formu doldurarak başvuru yapabilirsiniz: https://docs.google.com/forms/d/1qxAOjp4QmMUEdHcIgftGraEYrnvNrkukux7mp_k1vfE/
İlginizi çekebilir: Motivasyona değil, netliğe ihtiyacınız var