Ah şu hayaller… Adeta hayatımızın pusulası gibi. Motivasyon kaynağımız, umudumuz, bize yön veren rüzgarımız, yaşama tutunma amacımız, geleceğimizi şekillendiren araçlarımız. Ancak bazen de bizi geride tutan çapalarımız. Hayat; hızla değişen, akıp giden bir döngü. Öyle ki ‘değişmeyen tek şey değişimin kendisi’ sözü yaşadığımız her an için geçerli. Haliyle bir şeylere sıkı sıkıya tutunmak, körü körüne bağlanmak, vazgeçmemek çok da yerinde bir karar değil. Çünkü, hayaller bizi hayata bağlayan, mutluluğumuzu perçinleyen ve amaç duygumuzu pekiştiren güzel detaylar olsa da bazen faydasız hale gelebilirler. Sürekli değişen ve dönüşen dünyada bazen hayallerimizden de vazgeçmemiz gerekebilir.
Artık bazı hayallerimizin bizi yansıtmadığını ya da bize hizmet etmediğini anladığımızda onları bırakmamak için direnmek, ilerleyişimizin önünde büyük bir engel oluşturabilir. Ve derin bir içsel muhasebe ile zorlu bir kabullenmeyi beraberinde getirebilir. Böyle zamanlarda eski hayallerin ipini salmak ve yenilerine doğru yelken açmak gerekir. Ama ne var ki çoğumuz için bunu yapmak pek de kolay olmaz. Bazen, en çok istediğimiz şeylerin gerçekleşmeyeceğini veya artık bizi mutlu etmediğini/edemeyeceğini kabullendiğimizde, bu kişisel büyüme ve gelişim için bir dönüm noktası olabilir.
Doğru yerden bakmayı öğrenebilirsek bazı hayalleri geride bırakmanın, onlardan vazgeçmenin nasıl yapıcı bir yenilenme fırsatına dönüşebileceğini keşfedebiliriz. Çünkü aslolan yaşamın dinamik doğanın bizi ve hayallerimizi sürekli olarak şekillendirdiğidir. Öyleyse gelin buna meydan okumaktansa kabullenmeyi seçelim ve bazen hayallerimizi bırakıp nasıl yola devam edeceğimizi öğrenelim. İşte bu konuda yardımcı olabilecek 3 adım:
Neyi bıraktığınızı fark edin
Tinybuddha yazarlarından olan yaşam koçu Sara Valverde, ilk adımın farkına varmak ve kabullenmek olduğunu söylüyor. Bazı hayallerinizden vazgeçmeniz gerektiğinde, yaşadığınız değişimi tanımlayıp dile getirmek, bu yolculuğun en kritik adımlarından biri. Sözcüklere dökme eylemi, hem özgürleştirici bir güç hem de size netlik sağlayabilecek bir araç.
Bu nedenle düşüncelerinizi ister yüksek sesle dile getirin ister defterinize, günlüğünüze yazın, fark etmez, sadece açığa çıkarın ve kabullenin. Böylece hem neyden neden ve nasıl vazgeçtiğinizi bilecek hem de buna ilişkin duygu ve düşüncelerinizi kendinize açıkça itiraf edebilecekseniz. Bu sayede kabullenme sürecini daha kolay bir şekilde atlatabilirsiniz.
Duygularınızı işlemek için zaman tanıyın
“İyileşmek için hissetmek gerekir” sözünü hatırlatıyor Sara Valverde ikinci adım olarak. Ve işlenmesi gereken tüm duyguların hissedilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Kendinize, rahatsız edici duyguları hissetmek için zaman ve alan tanıyın. Herkesin duyguları işleme süresi ve tarzı farklıdır, bu nedenle size ne kadar zaman gerekiyorsa onu alın ve kullanın.
Vazgeçmek, belki de yıllardır beslediğiniz, hatta kendinizi bildiniz bileli sizinle olan bir hayalinizi terk ediyorsunuz… Bunu kabul etmek de bu vazgeçişin yarattığı duygularla başa çıkmak da kolay değil. O yüzden acınızı, yasınızı zamana yayın ve tüm duygularınıza alan açın.
Kendinizi şefkatle sarın
Kendinize bir arkadaşınıza davranır gibi nazik ve şefkatli davranmak, kişisel dönüşüm sürecinde kendinize gösterebileceğiniz en büyük iyiliklerden biridir diyor Valverde. Bu süreçte kendinize ne kadar şefkatli yaklaşırsanız kabullenme ve devam etme sürecini o kadar rahat geçirebilirsiniz.
Hayallerinizden vazgeçmek, sizi güçsüz ya da yetersiz biri yapmaz, yalnızca hayatın akışına uyumlanan ve değişimlere açık olan biri olduğunuzu gösterir. Bu nedenle kendinizi başarısızlıkla ya da yetersizlikte suçlamak gibi olumsuz bir iç ses geliştirmek yerine hayatın dinamik doğasına saygı duyan ve değişimi kucaklayan olumlu bir iç ses ile kendinize hitap etmeyi deneyin.
Son olarak kendinize yönelik eleştirilerden uzak durun ve yaşadığınız süreci, kişisel gelişiminiz için bir fırsat olarak değerlendirin. Motivasyonunuzu artıracak ve sizi geleceğe taşıyacak yeni hayaller belirleyin. Zorluklarla başa çıkmada, ailenizden, dostlarınızdan veya profesyonellerden oluşan destek ağınızın gücünden faydalanın.
İlginizi çekebilir: Olumlu yapıcı hayal kurma: Düşlerinizle zihninizi ve geleceğinizi iyileştirin
Kaynak: Tinybuddha