X

Hayatımızın en büyük riski: Kendimiz gibi olabilmek

“Gideceğin yoldan eminsen, engeller dinlenme noktan olmaktan öteye gidemez.” – Paulo Coelho

Kendin olmak; olduğun gibi… Kim isen, ne isen, ne kadar isen… Olduğunca, büyüklüğünce, kendiliğince, yorgunluğunla, sessizliğinle, coşkunluğunla, tutkularınla, sevdiklerinle, özlemlerinle, heveslerinle, gizlediklerinle, üzerini örtüp kapattıklarınla, hüzünlerinle, tekliklerinle, bir başınalıklarınla, özgürlüklerinle, tutsaklıklarınla, sahip olduklarınla…

Bu büyük riski almaya hazır mısın?

İşte kendin gibi olmak böyle bir şeydir; kendin olmak aslında hayatımıza büyü gibi gelen en muhteşem ilaçtır. Fakat ne yazıktır ki günümüzde aslında olunabilecek en zor şeylerden biridir “kendimiz gibi olabilmek”. Neden diye soralım istiyorum bu yazımda sizlerle, ben neden “benden” geçerim, neden sadece olduğum gibi olamam, rengim maviyse ve mavi diğerlerini yeterince mutlu etmiyorsa yeşil olmak zorunluluk mudur? Yeşil olduğumuzda ve yeşil olduğumuz için sevildiğimizde maviliğimize ne olur? Benliğimiz, “ben” kişiliğimiz, “olmuşluğumuz”, “özümüz” kısacası “dünyaya olmak için geldiğimiz kişiye” ben olamadıkça ne olur?

Kendimiz olmak neden bunca öğretilmiş, kendimiz “olamamak” ardına saklanmıştır? Bunu soralım istiyorum hep birlikte. Bizler küçük yaşımızdan itibaren öğreniriz kendimiz gibi davrandığımızda kaybetmeyi… Kendimiz gibi olup dans etmek istediğimizde “Okuyup adam ol” denir, kendimiz gibi olup seviyorum dediğimizde “Sen yeterince iyi değilsin, ben seni bu yüzden sevemiyorum” olur, anne-baba ben şarkıcı olmak istiyorum dediğimizde “Hayır doktor olacaksın” denir…

Kendimiz gibi olmak hakkımız, diğerlerinin “önceliklerinden” sonra gelir (bizlere böyle öğretilir). İyi olabilmek adına “iyi” olarak nitelendirebileceklerimizi seçeriz. Diğerlerinin “iyileri” bizim kendimiz gibi olabilmemizden çok daha değerlidir. Hayatımız boyu hep o “iyi olanı” yapabilmek amacında oluruz (ki hayatımızın anlamı beğeni toplayabilmek değil midir, diğerlerinin takdirini kazanamadığımızda hayatın ne anlamı kalır ki).

O en saf hali ortaya koymak büyük cesaret istiyor.

İşte diğerlerinin o paha biçilmez bulduğu gerçek olmayan ben ile bir hayat geçirmek doğru mudur? Hayatın yüklediği sorumluluklara tam bir kabul ile kucak açabilirken “kendi olmak” meselemize aynı şekilde kucak açmayız…

Örneğin, hayat bize baba olma sorumluluğunu getirdiyse, uzun yıllardır hayalini kurduğunuz o uzun seyahate çıkabilmemiz mümkün değildir, içimizde yanan keşfetme arzusunu öldürüveririz. Gerçekten kendi gibi olmak, içinden geleni gerçekleştirmek bizim için mümkün bile değildir. Çünkü takdir görmek, gerçek bir baba olmak için kendimizi böyle canlı canlı öldürmemiz gerekir…

Örneğin hayat bize artık yürümeyen bir evlilik getirir, fakat üzüldüğümüz iki çocuğumuza nasıl bakabileceğimiz, onların eğer ayrılırsak bunu nasıl kaldıracakları olur… Günler, geceler boyu huzursuzluklara katlanmak, sürekli kavga etmek ve sürekli bir çaresizlik içinde olmak o diğerlerinin “bir kez” bizi anlamalarından çok daha önemlidir. Kendimiz gibi önemli değildir “önemli olan” doğru olanı yapmaktır (çünkü hayatımız boyu biz ancak bu durumda diğerlerinde kabul görürüz).

Kendini Buda’nın kişiliği ile dekore edebilirsin ama asla senin kalbine dokunmayacaktır. O asla seninle ilişkili olmayacaktır.

Bakın sevgili Osho güzel eseri Sevgi ile kendi gibi olmak halimizi nasıl yorumluyor;

“…Birisi, “İsa gibi ol!” dediğinde o seni olduğun halinle reddetmiştir. Ne zaman birisi sana başka birisi gibi olmanı söylese, sen kabul edilmemişsindir. Sen buyur edilmezsin, sen davetsiz bir misafir gibisin. Başka birisi halini almadıkça, sevilmeyeceksin. Seni mahveden ve sadece sen sahte, samimiyetsiz olduğunda gelen bu sevgi ne türden bir şeydir?

Sen, otantik olarak sadece kendin olabilirsin. Onun dışındaki her şey sahte olacaktır, diğer her şey sadece maskeler, kişilikler olacaktır ama senin özün olmayacaktır. Kendini Buda’nın kişiliği ile dekore edebilirsin ama asla senin kalbine dokunmayacaktır. O asla seninle ilişkili olmayacaktır, o seninle bağlantılı olmayacaktır. O sadece dışarıda olacaktır. Bir yüz, ama asla senin yüzün değil.

Bu nedenle, seni başka birisi yapmaya çalışan ve sana “Eğer Buda gibi olursan, İsa gibi olursan seni seveceğim…” diyen her kim olursa olsun seni sevmiyordur. Belki İsa’ya âşıktır ama senden nefret ediyordur. Ve onun İsa’ya olan aşkı da çok derin olamaz çünkü o gerçekten İsa’yı sevmiş olsaydı, her bireyin mutlak eşsizliğini anlardır.”

Kendimiz gibi olmak, öncelikle kendi kendimizi olduğumuzca sevebilmek ve bu şekilde kabul edebilmek aslında hayatımızın en büyük riskidir. Diğerlerinin ne düşüneceğine, bu düşünceleriyle yanımızda kalıp kalmayacaklarına bizi değerli görüp görmeyeceklerine bağlanmadan ve her ne olursa olsun yalnız kalmayı da göze alarak kendimiz olabilmek bu hayatta alabileceğimiz en büyük risktir. Herkes “yapma” derken bile gideceğimiz yolu görebilmek, kalbimiz ne söylüyorsa, saklamadan, gizlemeden ve yine kendimiz olduğunca bunu gerçekleştirebilmek hayatta alacağımız en büyük risktir… Hayatımız, benliğimiz, oluşumuz yollara düş diye söylerken cesaret edememek yerine, sadece olduğumuz kişi olabilmek için, kendimiz gibi olmak için hayatımızda alabileceğimiz en büyük riski alırız…

Hayatta ne yaşta, ne oluşta, ne durumda, ne düzeyde olursak olalım, kendimize verebileceğimiz en güzel hediye “kendimiz gibi” olmaktır. Bu, hayata gelmiş olmamızla birlikte yüklendiğimiz en temel sorumluluktur; oluşumuza dürüst olmak demek tüm dünyayı bazen karşımıza almak demektir…

Hayat, bize “benzersiz” olma hediyesini bahşetmişken, bu hediyeyi reddetmek, bu hediyeye bakmamak, bu hediyenin güzelliğini “görmezden gelmek” hayatta kendi kendimize yaptığımız bir ihanettir… Kendimiz olmak aslında benzersizliğimizi kabul etmektir… Varlığımızı yüceltmektir… Sevginin köklerine yeniden ermektir…

Kendimiz gibi olabilmek hayatta aldığımız en büyük ama en büyük risktir; bugün bu riski kabule hazır mısın?

 

İlginizi çekebilir: Zordan daha zor: Sahici olabilmek

 

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale