X

Hayatımızın en büyük ikilemi: İyi ve kötü üzerine

Doğar doğmaz sana bir kitap verirler, epey kalındır, hangi ülkede, yörede doğduysan oranın kitabıdır. Başlığında “Kültürel Zehirler” yazar. Kitapta nasıl hissetmen, düşünmen, davranman detaylı bir şekilde yazar ve her konu için ayrı bir sayfa vardır. 

Kitap mecazi anlamda tabii ki. Aslında o öğretileri sana annen, baban, onların büyükleri, evde çalışanlar, mahalle sakinleri, öğretmenler, din adamları, medya, arkadaşların, etrafın öğretiyor. O kadar ki artık senin özgür düşünmene ve hissetmene imkan yok. Hepsi önceden ayarlanmış, ezberlenmiş, artık kültürün bir parçası olmuştur.

Kültürel, çünkü Dünya’nın değişik yörelerine göre farklılıklar gösteriyor. Meksika’da cenazeler düğün havasındaymış. Düşünsenize bizde bu nasıl algılanır, döverler valla. Mısır’da yemekten sonra geğirmek makbul bir sinyalmiş mesela.

Bizde kız arkadaşını güzel bulurlarsa kıskanman, kızman gerek. Oysa ki bu bir kompliman olarak alınabilir.

Düğünlerde sabaha kadar eğlenmek şarttır – erken kaçarsan düğün başarısız sayılma riskine girer. Cenazelerde üzülüp ağlaman gerekir. Vefat eden kişinin yıllardır acı çekiyor olması kitapta yazılanı değiştirmez. Her şey önceden belirlenmiş, kalıplaştırılmış, ezberlenmiş. Düşünceye, sorgulamaya veya değiştirilmeye açık değil. Bunlar hep “Kültürel Zehirler.” Saçma ama gerçek ve bizi robotlaştırıyor.

Ben de hislerimi kitabın öğrettiği gibi ezbere yönlendiren “koyun”lardandım. Farkındalık başlayınca sürüden ayrıldım ve sorgulamaya da başladım. Kültürel Zehirler kitabını kenara koydum ve hislerimi serbest bıraktım.

Ne doğru / Ne yanlış? 

Karşıt kavramların birbirlerini yarattığı öğretilir. Sağlığın değerini anlamak için arada bir hasta olmak gibi.  Soğuk/sıcak, iyi/kötü, yaz/kış, uzun/kısa, ağır/hafif, beyaz/siyah liste uzar gider.

Albert Einstein demiş: “Her şey izafi, relatiftir” diye. Kış biterken havalar 20 dereceyi bulduğunda yaz geldi der kazakları atarız, ancak yaz sonu aynı 20 derecede kazak ararız. Şimdi söyleyin: 20 derece sıcak mı, soğuk mu? Kime göre, neye göre? 

Aklıma gelen birçok örneğin hep aynı kefeye girdiğini gördüm. Büyük/küçük, uzun/kısa, ağır/hafif… Neye göre?  Her şey izafi, relatif.  Yani bu kavramlar sadece yanında diğeri olduğunda geçerli.  Tek başına ne büyük var, ne ağır, ne de kısa. Değil mi?

Güzel / Çirkin 

Ölçülebilirlerin dışında ölçülemezler de var, mesela güzel ve çirkin.

Son yüzyılda basın ve internet sayesinde güzellik kriterleri de evrensel bir şekilde yönlendirilmeye başlandı. Bunu modacılar becerdi. Bazen balık etlilere, bazen sıskalara, bazen pis sakala, bazen bol paçaya güzel dedik. Zamana ve kültüre bağlı değişiyor… Bu da gerçek anlamda güzel veya çirkin YOK demek.

Bir gün Büyükada’da bir karganın sesi kafamı törpülerken bunun ne kadar çirkin olduğunu fark etmiştim. Sonra bana bunu kimin öğrettiğini düşündüm. Kargaya çirkin, bülbüle güzel diye öğreten kim? Tabii ki Kültürel Zehirler kitabı, hatta bazıları neredeyse evrensel. Karganın sesinin çirkin olduğunu La Fontaine bile desteklemiş. Bence yaratanın yaptığı her şey güzel olmalı. Şimdi ben kendime karganın sesinin doğal, yani güzel olduğunu tekrarlıyorum ama halen tam becermiş değilim. Doğanın bir parçası olan kargayı niye böyle ters algılamamız öğretilmiş? Niye?  Başka ne tip zehirler kafamızı işgal etmiş? Düşüncelerimizi hislerimizi şartlandırmış?

Güzelliği göremiyorsan, sana güzelin tanımını yapanı suçla.

Gelelim asıl konuya: İyi / Kötü

Bu iki kavramın da el ele olduğunu düşünenlerdendim. Hastalık, sağlığın değerini ortaya çıkartır misali… Arada bir üzüleceksin ki neşenin değerini bil. Saçmalık bunlar. Evrende böyle bir şey yok. Her şeyin iyi olduğunu anlamak için arada bir sopa yemek icap etmiyor. Bardak yarı dolu misali, her şey bir bakış açısı… Hep dolu kısmını görmek bir eğitim aslında. “Kültürel panzehirlere” dikkat!

Kötü yok, işte o kadar!

Her şey iyi. Boşuna dememişler “Her şerde bir hayır vardır” diye. Geriye baktığınızda hayatınızda başınıza gelmiş en üzücü şeyler, aslında yeni mutlulukların yeşermesine vesile olmuşlardır. Bu böyledir, böyle olacaktır. O zaman kötü ve üzücü diye gördüğümüz olaylar sadece o an için ve aslında bakış açımızın doğru ve derin olmayışından, Kültürel Zehirlerin etkisi altında oluşumuzdan dolayı hissettiklerimizdir. 

Hiç mi üzülmeyeceğiz? 

Ne kadar bilgili, bilge, olursan ol çoğu zaman üzülmekten kendini alamazsın. Ancak dipte ne kadar az kalıyorsan bu işi o kadar iyi anlamışsın demektir. Dibe ayağını vur ve hemen zıpla. Hem de öncekinden daha yukarı, daha mutlu bir geleceğe.

Kötü: Bir tek kötü var, o da SAYGI eksikliği. Kendisine -vücuduna, ailesine, etrafındakilere, doğaya ve genelde evrendeki her şeye saygılı olmak tek kural. Bunu fazla açmaya gerek yok, bunu okuyan aptal değil.

Demek ki neymiş ? Kültürel Zehirler’e takılmıyoruz, kötü yok. Üzüldük mü, oralarda fazla takılmıyoruz.

Aydınlık günler…  

 

İlginizi çekebilir: Yeni neslin kafasını karıştıran konu: Evlenme tercihi üzerine

Metin Levi: Metin Levi, University of Michigan'da Endüstri Mühendisliğini bitirdikten sonra aile şirketinde çalışmaya başladı. Yenilik ve yaratıcılık prensibini göz önünde bulundurarak birçok yeni işe girişti. Hindistan, Mevlana derken farkında yaşamın açtığı pencereden gördüklerini paylaşmaktan aldığı zevk her şeyi geçti. Outdoor sporları ve özellikle su sporlarına meraklı.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale