Hayatımızdaki farklı roller ve özümüz arasındaki mesafe

İnsanın, toplumsal bir varlık olmasının yanı sıra, her toplumda farklı bir varlık olması ilgi çekicidir. Bu bağlamda, herkesin farklı rolleri olduğunu söyleyebiliriz: Anne rolü, çalışan rolü, patron rolü, eş rolü, annesinin oğlu rolü, babasının kızı rolü, sevgili rolü…

Bu rollerin gelişmesinde etkili olan birçok faktör vardır. Öncelikle aile olmak üzere çevresel, fiziksel, psikolojik koşullar bu rollerin gelişiminde etkilidir.

Dolayısıyla toplumun bizden beklentisi de rol gelişimimize yansır. Bu çerçevede rollerimiz ele alındığında, toplumun bizden beklentisi ile gerçek benliğimizin ortalaması olarak düşünülebilir. Günümüz sisteminde bu ortalamanın ne kadar eşit dağılım gösterdiği ise tartışılır. Jung, bu rolleri “persona” kavramı ile açıklamıştır. Buna göre persona, toplumsal maskedir ve kişinin benliğini engellediğinden bahsedilir. Bebeklikte doğallık hakimdir. Daha sonra büyüdükçe insanların ve toplulukların varlığı ile onlara kendimizi kabul ettirmek için roller ediniriz. Toplumun bir yansıması haline geliriz. Bu şekilde aslında her birimizin rengi birbirine yakınlaşır; kendi rengimizi kaybederiz. Hatta farklı rengi olana tepki gösterir hale geliriz ki bu toplumsal anlamda tehlikelidir. Farklı rengi olana saygı duydukça kendi rengimizi de özgürleştirebiliriz.

Toplumsal-roller-ve-ozumuz

Kimi zaman bu rollerden bazılarına sabit bir şekilde sıkı sıkı bağlanma ihtiyacı duyulabilir. Örneğin; kadının, anne rolünden sıyrılamaması, iş hayatında ya da özel hayatında ilişkisel zorluklar yaşamasına neden olabilir.

Bütün bunların yanı sıra; insan, toplumsal bir varlık olduğu için bir role girmemek de mümkün değildir. Ancak toplumda bize atfedilen rolleri görmek, toplumsal maskelerin farkında olmak, tümüyle özdeşleşmemek, özümüzü yakalayabilmek ve onları kabul etmek önemli bir süreçtir.

Dolayısıyla ilk önce bu roller arasında sağlıklı geçişleri sağlayabilmek; daha sonra da elimizden geldiğince rollerimizin ardındaki benliğimize yaklaşmayı hedef edinebiliriz.

Uzm. Klinik Psikolog Berfin Bozkurt Psikolog
Berfin Bozkurt, Fransa Strasbourg Üniversitesi’nde Psikoloji eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’de Klinik Psikoloji dalında yüksek lisans derecesi almıştır. Fide Danışmanlık Merkezi’nde çocuk, genç ve yetişkinlerle ... Devam