X

Hayatımızda fazlaca yer kaplayan bir grup: Tutunduklarımız

Aidiyet çok insani ve ihtiyacını duyduğumuz bir duygudur. Bizler bir yerlere, birilerine ait olmak istediğimiz gibi, bize ait olan birçok şey isteriz hayatımızda; benim arkadaşım, benim sevgilim, benim evim, benim fikrim, benim derdim… “Bana ait olanlar” listesi uzayıp gider. Bazı şeyler bize iyi geldiğinden etrafımızda hep onlardan olsun isteriz. Bazı özel ilgi alanlarımız da vardır belki; bir şeylerin koleksiyonunu yapıyoruzdur. Hepsi çok sıradan ihtiyaçlar esasen.

Bunlarla birlikte, “bize ait olanlar” listesinde bir de çok yer kaplayan, hatta fazlaca yer kaplayan bir grup vardır; “tutunduklarımız”. Bir fayda sağlamaktan ziyade, bir boşluğu doldurduklarından “bırakamadıklarımız”dan bahsediyorum. Belki bugüne kadar bunu hiç fark etmemiş bile olabiliriz. Belki kendimizi hep onunla beslemişiz, belki bizi çevremiz hep onunla beslemiş; nasıl başladıysa başlasın sonunda “bırakamaz” olmuşuz. Tutunduklarımızı fark etmek, kendimiz hakkında çok şey anlatır.

Kimi için okunduğu halde birikmeye devam etmiş bir sürü kitap, kimisi için giyilmediği halde biriktirilmiş ayakkabılar olabilir.

İhtiyaçlarımızı karşılamak için gereken şeyler dışında fazlaca sahip olduğumuz bir şey, ya da fazlaca hayatımızda olmasa da bir türlü vazgeçemediğimiz herhangi bir şey olabilir bu. Kimi için okunduğu halde birikmeye devam etmiş bir sürü kitap, kimisi için giyilmediği halde biriktirilmiş ayakkabılar, kimi için dönüp dolaşıp kendini başlangıç noktasına getiren bir düşünce paterni, kimi için de hayatındaki ömrünü doldurduğu halde bırakılamamış ilişkiler olabilir. Hepimiz bambaşkayız; listede başka başka birçok şey olabilir. Bununla birlikte, listedekilerin ortak bir özelliği vardır; kendi yaşam döngülerini tamamlamışlardır ve artık hayatımızda atıl haldedirler. Dolayısıyla, bizi de atıl bırakırlar. “Tutunma” eyleminin kendisini düşündüğümüzde de öyle değil midir zaten? Bir şeye tutunduğun noktada başka şeye yer kalır mı, ya da eylemin kendisi enerji tüketmez mi?

Biraz durun, düşünün. Sizinki ne?

Benim yok diyen ya henüz farkında değildir; ya kendine çok iyi yalan söylüyordur; ya da sadeleşmesini tamamlayan azınlıktadır ve bu durumda bizlerle yolculuğunu paylaşmalıdır ki, bizler de faydalanalım.

Peki, “tutunduklarımız” bize ne anlatır? Kendimize soracağımız, ama sorduğumuz gibi bir çırpıda cevabını alamayabileceğimiz bazı sorular vardır. “Hangi boşluğu dolduruyor, ısrarla bırakamadığım X?”, “Y’nin hayatımdaki varlığı ve/veya yokluğu bana ne hissettiriyor?” gibi, neye neden tutunduğumuzu anlamamızı sağlayacak soruları sorup cevaplarını bulmalıyız. Çünkü gerçekten tutunduğumuz şey, o eşya, o fikir ya da o kişi değil. Onun verdiği duygu, yarattığı düşünce, hayatımızda yer kapladığı alandır esas tutunduğumuz şey. Bunu yapmalıyız ki; önce keşfedebilelim, sonra da bırakabilelim. Özgürleşebilelim. Cevapların da ezberden gelen cevaplar olmadığından emin olmalıyız, sağlamasını yapmalıyız ki, kendimizi kandırmadan anlayalım kendimizi.

Kendimizi tutunduklarımızdan özgürleştirmemiz gerekli. Çünkü atıl kalan kaslarımızı kullanmaya ihtiyacımız var. Bizi geriye çeken düşüncelerden arınmalı, ömrünü tamamlamış ilişkilerle vedalaşmalı, artık kullanılmayan eşyaların kapladığı yerleri temizlemeliyiz. Atıl kalan ne varsa, bizi de iyice atıl bırakmadan, biz onu bırakmalıyız. Önce onlardan kurtulmalıyız ki, onların doldurduğunu sandığımız boşlukları, suretlerle değil de gerçeklerle doldurabilelim.

Dürüstçe sorun kendinize ve cevabın peşine düşün; sizin tutunduğunuz ne var hayatınızda?

 

İlginizi çekebilir: Yetişkinin çocuktan öğreneceği çok şey var: Çocuk mu bilge, yetişkin mi?

Ceyda Tepret: İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümü mezunudur. Koç Üniversitesi’nde MBA eğitimi alıp, Madrid’deki IE Business School’da International MBA programında eğitimini tamamlamıştır. Pazarlama alanında bir kariyer tercih etmiştir ve bu alandaki çalışmalarına devam etmektedir. İnsan davranışları ve psikolojiye duyduğu ilgi onu koçluk eğitimi almaya yöneltmiştir. ICF sertifikalı profesyonel bir koç olarak, danışanlarına kendi yolculuklarında destek vermektedir. Pazarlama profesyoneli kimliğiyle marka hikayelerinin, profesyonel koç kimliğiyle de insan hikayelerinin peşindedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale