X

Hayatımızda doğru kararları aldığımızı nasıl anlarız?

“Ne yapıyorsun?” “Nasıl hissediyorsun?” “Ne istiyorsun?” Bu çok basit üç soru hayatımızla ilgili dilek ve arzularımızın farkına varmaya, duygularımızı hissetmemize ve şu anda nerede durduğumuzu bilmemize olanak sağlar. Karar vermek doğası gereği birçok kavramı da içinde barındırdığından oldukça zorlar bizleri. Özgür olabilmek, istemek, duygularını fark etmek, sorumluluğu sırtlanabilmek. Bu sürecin olmazsa olmazlarıdır. Her evet, öncesinde bir hayır taşır neticede.

Karar vermek denince, çoğumuzun aklına yaptığımız seçimler gelecektir. “Hayatım için doğru kararı verdim mi?” düşüncesi çoğu kişi için fazla sorumluluk taşıdığından ve elde ettiğimiz o sonuçlarla yaşamak zorunda kaldığımızdan kaygı yaratan bir süreç haline gelebilir. Öyle ki bir süre sonra hiç seçim yapmayı istemez bir durumda da bulabiliriz kendimizi… Böyle durumlarda farkında olmadan yaşadığımız hayatı yavaşlatmaya başlarız, yapmamız gerekenleri sürekli erteliyor olmak bu kaygılı durumla başa çıkma yolumuz olabilir.

O halde kendimize sormamız gereken ilk soru; doğru karar derken nasıl bir “doğru”ya ulaşmamız gerektiğidir. Her şeyden önce bu doğru bizim doğrumuz mu yoksa toplum ya da aile tarafından bize dayatılan, yüceltilen bir doğru mu? İşin bu kısmı ayrı bir boyut tabii ki… Diyelim ki belirlediğiniz bir doğrunuz var: Bu “doğru”nun sizi nereye getirmesini bekliyorsunuz? Bu kararı verdiğinizde ulaştığınız hangi sonuçlar ve hissettiğiniz hangi duygular “Ah, evet işte doğru kararı vermişim.” iç sesini duymanızı sağlayacaktır? Öncelikle yapılabilecekler; tek tek bu soruların cevapları üzerinde netleşip, elde ettikleriniz üzerinde derinleşmek ve o andaki duygunuzu yakalamaya çalışmanın gerektiğidir. Eğer herhangi bir konu hakkında sağlıklı bir karar verdiyseniz, o seçimin sonucunun sizdeki yankısı da olumlu olacaktır. Hemen olmasa da bir süre sonra size canlılık getirecektir.

Örneğin bir ilişkiyi bitirip bitirmeme konusunda karar vermekte zorlanıyorsanız, kendinize sorabileceğiniz en basit soru, bu ilişkide nasıl hissettiğiniz olmalıdır. “Bu ilişki bana nasıl hissettiriyor?” “Bu ilişki nasıl bir hal aldı da kendinizi anlaşılmıyor gibi hissediyorsunuz?” başka bir soru da “Bu ilişki nasıl bir sürece girdi ki, partnerinizden uzaklaşma isteğiniz var?” Sorular artabilir, cevaplar birden çok duyguya ait olabilir. Kendinizi sıkışmış, çaresiz, değersiz, yalnız, fazla verici, öfkeli ya da ihtiyaçları karşılanmayan hissedebilirsiniz.

Hatta aynı zamanda tüm bu olumsuz duyguları fark edip, ilişkiyi bitirme konusunda güçlük de yaşıyor olabilirsiniz. O zamanda bu ilişkinin hayatınızda neye denk geldiğini, hangi ihtiyacınızı karşıladığını anlamanızı sağlayacak sorular sorarak bir terapist yardımı ile altta yatan doğru cevaplara ulaşabilirsiniz. Seçeneklerinizde ki olası durumları olmuş gibi hayal ederek nasıl deneyimleyebileceğinize dair ipuçlarını yakalamaya çalışabilirsiniz.

İşte o zaman; “Ben nasıl bir ilişki yaşarsam kendimi daha daha iyi, daha mutlu, daha biz gibi hissedebilirim?” sorusu ile olmasını istediğiniz, arzuladığınız ilişkiye dair cevaplarınızı alabilirsiniz. Bu konudaki farkındalık sizi daha doğru karar vermeye teşvik edecektir.

Hayatımızda doğru tercihler yaptığımızın bir göstergesi de kendimizi canlı hissetmektir. Kendi istek ve arzularımızın sesini duyabildiğimiz, kendimizi net bir şekilde ortaya koyabildiğimiz, her ne yapıyorsak içinde kendimiz olabildiğimiz, seçimlerimize sahip çıkabildiğimiz bir hayat sürüyorsak sonucunda kendimizi canlı hissedebiliyoruz. Bu hissiyat kişiden kişiye değişmekle birlikte, kendi dünya algımızla ve kişilerarası ilişkilerimizde böylelikle daha net olmuş oluruz. Neyi, nasıl istiyorum, bana iyi gelen ne, hayatımda eksikliğini hissettiğim neler var, nelerden uzak kalmak bana iyi gelir, soruları kişinin içinde cevaplarını bulmuştur.

Eğer yaptığımız seçimler hatalı, verdiğimiz kararlar yanlış ise o zaman kendimizden uzaklaştığımızı hissederiz. Yaşadığımız hayat içinde kendimizi kaybolmuş, sürükleniyormuş gibi görebiliriz. Böyle durumlarda kararlarımızı gözden geçirmeli, gerçekten kendi isteğimizle mi verdiğimizi kendimize dürüst bir şekilde itiraf etmeliyiz. Aslında herkes derinlerde gerçekte ne istediğini bilir, ancak bazen bu isteğin üzerinde onu kapatan, baskılayan yüklerin fark edilmesi, kaldırılması, arzunun açığa çıkarılması gerekebilir.

Seçimler üzerinden devam edersek, belirtmek istediğim bir konu daha var ki çoğu zaman kişileri “nerede yanlış yaptım” iç diyaloğu ile zorlamaktadır. Bu durum ne kadar hayatımız üzerinde kontrol sahibi olmaya çalışsak da, doğru kararlar verip, seçimlerimizi irademizle gerçekleştirsek de sonuçların her zaman düşündüğümüz gibi olmayabileceğidir. Bazen de öyle bir sonuç ile karşılaşırız ki şaşırıp kalırız ve kendimizi suçlamaya başlarız. Böyle bir noktada yapabileceğimiz tek şey; verdiğimiz kararların kestiremediğimiz sonuçlarının da olabileceğini bilmek ve bu getirileri de sahiplenebilmektir. Seçimlerimize sahip çıkmak hayatımıza ve kendimize de sahip çıkmaktır aslında. Çünkü hayat aynı zamanda başımıza gelenlerden oluşmaktadır. Nietzsche’ ye göre zorluklarımızın üstesinden gelmenin öyle bir yolunu bulmamız gerekir ki, hayatta olduğumuz sürece yaşam bir dansa benzesin. Bazen daha hızlı ve bazen belki daha yavaş…

İlginizi çekebilir: Garantici davranıp tatsız bir hayat yaşamak mı, risk alıp canlı hissetmek mi?

Aslı Songün: Haliç Üniversitesi Psikoloji Bölümü 2003 yılı mezunuyum. Aynı üniversitede yaptığım Psikoloji yüksek lisansını “Çocukların Sahip Oldukları Denetim Odağının, Algıladıkları Ebeveyn Çatışması İle İlişkisi” konulu tezimi tamamlayarak uzmanlık derecemi almış bulunmaktayım. 2005 yılı itibari ile çeşitli sağlık ve eğitim kuruluşlarında görev aldım. Sağlık alanındaki stajımı Balıklı Rum Hastanesi Anatolya Kliniklerinde gerçekleştirdim. Projektif Testler Derneğinden Rorschah, T.A.T testleri eğitimini aldım. Çocuk gelişim testleri eğitimini tamamladım. 2019 yılında Mindfulness Institute’de Mindfulness tabanlı stres azaltma eğitimi (MBSR) programına katıldım. Konuyla ilgili çalışmalarım devam etmektedir. İstanbul Psikanaliz Derneği’ne bağlı olarak Psikanaliz eğitimim sürmektedir. 2013 yılından beri Nişantaşı’ında eğitim veren United Kids Academy'nin kurucu ortağı olarak çocuklarla birlikte çalışmaya devam etmekteyim. Ayrıca özel bir klinikte danışan görmekteyim.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale