X

Hayatımıza değen kitaplar: Bir kitapla hayatı değişir mi insanın?

Bir kitap ile hayatı değişir mi insanın? Belki evet belki hayır, ama birçok kitap ile hayatlarımızın değişmesi mümkündür elbette.

Hayata bakış açımız değişir mesela, hayal kurmayı öğreniriz sonra. Yeni kelimeler öğrenir, yepyeni hikayelere ortak oluruz. Karakterlerin hayatlarından dersler çıkarır, bunları bazen kendi hayatımızda uygularız.

Her insanı farklı diyarlara alıp götürür aslında kitaplar. Kimisine hayata tutunmayı öğretirken, kimisine kendini sevebilmeyi öğretir. Kiminin uyumasına yardımcı olurken, kiminin sabahlara kadar uyanık kalmasını sağlar.

Bana göre ise kitap okumanın bize tüm faydalarından en önemlisi, kendimiz ile baş başa kalmamızı sağlamasıdır. Yalnızca satırlara odaklanıp tüm hayatımızı sessize aldığımız nadir anlardandır aslında kitap okuduğumuz zamanlar.

Eskiden yalnızlığı hiç sevmezken, yalnız yemek bile yemek istemezken, artık yalnız olmaktan keyif aldığımı fark ediyorum. Kimi zaman dışarı bile çıkmak istemiyorum sırf kendim ile baş başa kalıp, birkaç sayfa daha kitap okuyabilmek adına.

Sanırım benim hayatımı etkileyen, içinde kendimi bulduğum birçok kitap olduğunu söyleyebilirim. Ama bunlar arasında beni en çok etkileyen “Ve Dağlar Yankılandı” olmuştu.

Çok yakın bir arkadaşı anneme bu kitabı hediye etmişti. Kitap okumayı çok seven, ama son yıllarda pek de vakit bulamayan annem kitabı okumaya başlamıştı. Ne yazık ki hastalığından dolayı kitabı bitirmeye fırsatı olmamıştı ve kitap yarım kalmıştı.

Hastalığı başladıktan iki yıl sonra ben de kitabı okumaya başlamıştım, annem gibi ben de kitaba hayran kalmıştım. Kitabın son sayfalarına geldiğimde ise karşılaştığım şu cümle ile yaşadığım şok bu kitabın beni ağlatan ilk kitap olmasını sağlamıştı diyebilirim.

James Parkinson, George Huntington, Robert Graves, John Down. Şimdi de bizimki, yani Lou Gehrig. Nasıl oluyor da erkekler hastalık adlarını bile tekellerine alıyor?

Evet, “Şimdi de bizimki, yani Lou Gehrig” cümlesi beni derinden etkilemişti, çünkü her şeyden çok sevdiğim annem de Lou Gehrig, yani bilinen adı ile ALS hastası idi. Hani şu buz kovası ile hayatlarımıza giren hastalık. 2018 yılında, tam da tıp bayramı gününde kaybettiğimiz dünyaca ünlü, belki de gelmiş geçmiş en başarılı, bilim insanlarından biri olan Stephen Hawking’in elli yıldan fazla bir süre savaştığı hastalığı…

Ya İhsan Oktay Anar’ın “Puslu Kıtalar Atlası” adlı muhteşem kitabındaki o cümle. “İstediği şey, eski, güzel, rahat, endişesiz ve tekdüze günlere dönmekti.” Evet, o kitabı okurken istediğim tek şey buydu aslında.

Çok genç yaşta hayatını kaybeden Türk edebiyatının belki de en önemli yazarlarından Tezer Özlü’nün Yaşamın Ucuna Yolculuk isimli kitabında dediği gibi “Dayanılmaz yaşamdan kaçılacak tek köşe gene kitaplardı…” Benim de o zamanlar düşüncem aynen buydu.

Belki de tüm kitaplar arasında adeta benim için yazılmış diyebileceğim cümleyi ‘Yerdeniz Büyücüsü’ kitabının arka kapağında okumuştum. “Büyümek, benim yıllarımı alan bir süreç oldu; bu süreci otuz bir yaşımda tamamladım…” Çünkü annemi kaybettiğim yaştı 31. İşte o zaman gerçekten büyüdüğümü söyleyebilirim.

Gerçekleri okuduğumu bildiğim için duygulanmıştım. Hatta gözlerimden akan yaşlar hiç bitmemişti Selahattin Demirtaş’ın hapishanede yazdığı ilk kitabı Seher’i okurken.

Hazal Yılmaz’ın Anlam Arama kitabı babama olan özlemimi anlatıyordu adeta…

Daha ne çok kitap vardı beni etkileyen. Kim bilir daha da ne kadar çok kitap dokunacak kalbime.

Peki sizin bir kitapta kendi hayatınızı okuduğunuz ya da bir cümlesinin sizin için yazılmış olduğunu düşündüğünüz oldu mu hiç? Bir düşünün belki de mutsuz olduğunuz bir anda ya da hayatınızın en zor zamanlarında okuduğunuz bir kitap fark etmeden de olsa etkilemiştir sizi.

Belki de zor zamanlarımızda hayata tutunmamızın en büyük dostlarından oluyor kitaplar. Çünkü hiçbir beklentileri olmuyor bizlerden. Aksine hayatımıza bir an olsun ara vermemizi, bambaşka diyarlara gitmemizi sağlıyor. Düşünsenize her okuduğunuzu kendi dünyanızda kurgulayabilmek, yönetmenin sahnesini izlemeden kendi sahnenizi oluşturabilmek. Bundan güzeli olabilir mi?

Bana göre boş zamanlarımızı kitap okuyarak değerlendirmek değil, kitap okumak için boş zaman yaratmamız gerekir. Belki biraz geç yaşta bunun bilincine vardım, ama hiçbir şey için geç değildir öyle değil mi?

Hadi şimdi düşünün ne kadar sıklıkla kitap okuyorsunuz? Ya da ne kadar önem veriyorsunuz kitaplara? Yalnızca fenomen bir dizide gördüğünüz için mi alıyorsunuz bir kitabı, ya da sevdiğiniz bir blogger paylaştı diye mi? Belki de sadece fotoğraf çekip sosyal medyada paylaşmak için alıyorsunuzdur?

Gelin siz onlardan olmayın. Başkaları için değil kendi dünyanızı keşfetmek için girin kitapların dünyasına.

Son olarak, bu kitaplar arasında okumadığınız varsa yeni yılda okunacaklar listesine eklemenizi öneririm…

İlginizi çekebilir: Bugün dışarıdaki sesleri sustur, kalbine kulak ver

Gizem Okut: 1986 yılında İstanbul'da doğdum ve Kıbrıslı'yım. 2010 yılında DAÜ'de Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünü bitirdikten sonra Londra'da moda yazarlığı da dahil olmak üzere moda ile ilgili kurslara katıldım. Bir buçuk senelik bir Londra macerasının ardından tatil için gittiğim İstanbul'da ailemle kalmaya karar verdim ve İstanbul'da çeşitli firmalarda Stil Editörlüğü, Sosyal Medya Yönetimi, Müşteri İlişkileri gibi farklı pozisyonlarda çalıştım. 2016'da Kıbrıs'a geri dönmem ile birlikte üniversite yıllarımda staj yaptığım ve ülkenin en eski otellerinden olan Dome Hotel'de Misafir İlişkileri ve Sosyal Medya Yönetimi pozisyonlarında 2 yıl çalıştım. Daha sonra turizm sektörüne ait olmadığıma karar vererek ani bir kararla birbirinden tamamen farklı sektörlerde, birbirinden farklı işlerde çalıştım ve çalışmaya da devam ediyorum. Yazı yazmak, kitap okumak, müzik dinlemek, plajda vakit geçirmek gibi vazgeçemeyeceğim hobilerimin yanı sıra, seramik objeler yaratmak, bahçe ile uğraşmak, farklı tarifler denemek gibi hobilerim de mevcut. Şu hayattan istediğim üç şey; sağlık, barış, huzur.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale