Her birimizin pek çok hikayesi, her hikayenin de kahramanları var. Kendi hayatlarımızın kahramanıyız aslında… Hayallerimizle yazıyoruz hikayelerimizi…
Ben de Hande olarak bir hayal kurdum. Daha doğrusu çocukluk hayallerimi, kalbimin şarkısını çalan ne varsa gerçekleştirmeyi kafaya koydum. Hem de hiç ertelemeden, “el alem ne der? ne düşünür?” diye düşünmeden… Akışta geldiği gibi, canım istediği, gönlümden geçtiği gibi…
Bazen birinin cesareti ilham veriyor bana, bazen de içsel bir hissedişle gönlüme bir şeyler geliyor. Başlıyorum geleni büyük bir heyecanla hayata geçirmeye… İçimdeki çocuk coştukça coşuyor, sevinçten kahkahalarım kulaklarımı çınlatıyor. Yaşam çok keyifli oluyor, şükür duygusuyla doluyorum.
Ve bu muhteşem bir şey…
Tam bir yıl önce; kendime doğum günü hediyesi olarak bir hafta New York tatili vermiştim. Bu tatilde; 2016 yılının Şubat ayında, New York’ta bir Broadway Show izledim. İzlediğim show Maurice Hines’in “Tappin’ Thru Life” adlı showuydu ve bana bir buçuk saat içinde pek çok duygu yaşattı. Bu showda, bir tap dans sanatçısının hayat hikayesi vardı. Bu hikayenin bana fark ettirdikleri çok kıymetliydi. Zaten yaşamda farkındalıkla yaşadıkça gelişiyoruz, yepyeni bilinç boyutlarına geçiyoruz, varsa engellerimiz onları da aşarak özümüzden geldiği gibi AŞKla yaşıyoruz. Kısacası; bu show bana ilham verdi. Sanatçının hayat hikayesini paylaşması, benim de kendi hikayelerimi paylaşmam için vesile oldu. “Hayatım hikaye” kişisel gelişim gösterisinin fikri işte böyle doğdu.
Çok sevgili arkadaşım İzzet Memi’nin muhteşem performansıyla izlediğim “Karşı yakanın ışıkları” adlı tek kişilik oyunu, New York’ta aldığım ilhamı daha da pekiştirdi. İzzet cesaretimi artırdı. Her Pazartesi ve Cuma sabahı konuk olduğum Virgin Radyo’da, Geveze Show’daki sohbetlerimizin ardından sevgili Jozi her zaman gülen gözleriyle, hayalim için bana ışık tuttu. Ve sevgili arkadaşım, danışanım Hande Çayır’ın “Kendi hikayeni anlatmak ister misin?” atölyesine katılmamla birlikte hayalimi nasıl gerçekleştireceğime dair netleşmeye başladım. Yapılmayanı yapmak, hayatımın hikayeleriyle kişisel gelişim seminer, eğitim formatını bir sahne performansına dönüştürerek kişisel gelişime duyulan ön yargıları da kırmak istiyorum.
Gördüğünüz gibi “Hayatım hikaye”nin de bir hikayesi var. Her şeyin bir hikayesi var…
Peki ya sizin hikayeniz…
Kendi hikayelerinizi paylaşmak ister miydiniz?
Ben “Hayatım hikaye” ile paylaşmak istiyorum, sizleri de davet ediyorum.
5 Şubat Pazar akşamı 21.00’de, tam da 40 yaşıma basarken bir hayalimi gerçekleştiriyorum.
Farkındalık yaratması, her bireyin o muhteşem, mucizevi yaradılışını kucaklaması, kendi potansiyelini keşfetmesi, ilham alması için “Hayatım hikaye” kişisel gelişim gösterisiyle Cihangir Bo Sahne’deyim.
Hayat bir oyunsa eğer
Oynayalım en yüreklisinden
Cesaretle, AŞKla…
Oynuyorum şimdi, çok eğlenceli
Önce kendim sonra sizler için
Hepimiz için şifa niyetine…
Hayatım hikaye
2010 yılından beri kişisel gelişim alanında eğitimler, seminerler veren, koçluk yapan, “Kadın Olmak” kitabının yazarı, iletişim & ilişki uzmanı, Hande Akın 40 yaşına bastığı 5 Şubat Pazar günü, doğum gününde, hayatının en kıymetli hikayelerini paylaşıyor. Kah güldürerek, kah düşündürerek, duygudan duyguya geçirerek en çok da fark ettirerek… “Gönülden gönüle bu yolculukta BİRlikte, AŞKla yürüyelim.” diyor.
Anda ve akışta gerçekleşen “Hayatım hikaye” kişisel gelişim gösterisinin sonunda izleyicilerin soruları, farkındalıkları, duygu ve hisleri üzerine üzerine sohbet ediyoruz.