X

Hayatı yaşamak için: Durup ince şeyleri anlamaya vaktiniz olsun

12 Ocak 2007 Cuma sabahı, dünyanın en yoğun metro istasyonlarından Washington Metro İstasyonu’nda saat 7:51’i gösteriyordu. İnsanların işlerine yetişmeye çalıştığı, yoğun bir pazartesi sabahında kot pantolonlu, beyaz t-shirt’lü, beyzbol şapkalı genç adam kemanını çıkardı, keman kılıfını önün serdi ve mini bir konser vermeye başladı.

Her zaman metrolarda, yollarda, vapurlarda görmeye alışık olduğumuz sokak konserinden biraz farklı olarak bu konser aslında Washington Post Gazetesi’nin dünyaca meşhur keman virtüözü Joshua Bell ile yaptığı sosyal bir deneydi. İnsanların; algılarını, keyif alma yaklaşımlarını ve önceliklerini incelemek üzere tasarlanan bu sosyal deney şu üç soruyu cevaplamayı amaçlamıştı;

  • Sıradan bir yerde, beklenmedik bir saatte karşımıza çıkan güzelliği algılayabiliyor muyuz?
  • Durup o güzellikten keyif alıyor muyuz?
  • Beklenmedik bir yerde, bir yeteneği tanıyabiliyor muyuz?

Bu deneyden 3 gün önce Joshua Bell, ortalama bilet ücreti 100 dolardan geliri 75.000 dolar eden bir konser vermişti ve bu gerçek, deneyi daha da heyecanlı yapıyordu. Bu deney öncesi sonuçlarına yönelik Amerika Ulusal Senfoni direktörü Leonard Slatkin’den tahminde bulunması istendi. Slatkin; yaklaşık 35-40 kişinin hatta belki de 75-100 kişinin Bell’i ve onun müziğini fark edeceğini veya sadece durup dinleyeceğini düşünüyordu. Evet tabii ki de küçük bir kalabalık grup oluşacaktı. Bu süre içinde yaklaşık 150 dolar kazanç sağlayacağını tahmin etti. Eğer bu deney Avrupa’da yapılsaydı daha iyimser bir tahminde bulunacağını da belirtti.

Joshua Bell, yaklaşık 6 milyon dolarlık kemanı ile 45 dakikalık konserine Bach eseri ile başladı. Bu süre içinde 1.097 kişi önünden, yani Bell’in müziğinin içinden geçti. Konser başladıktan 3 dakika sonra müziği fark eden orta yaşlı bir adam adımlarını yavaşlattı, birkaç dakika müziği dinledi ve sonra kaldığı yerden koşar adımlarla gününe yetişmeye devam etti. 4. dakikada hızla yanından geçen bir kadının keman kılıfına bıraktığı bağış ile ilk parasını kazandı. 10. dakikada yaklaşık 3 yaşlarında bir çocuk müzisyenin önünde durdu ve müziği dinlemeye başladı, ancak acelesi olan annesi çocuğun bu konserde daha fazla kalmasına izin vermedi ve çocuğunu çekiştirerek yürümeye devam etti. Çocuk birkaç kere arkasına dönüp baksa da annesi ile güne kaldığı yerden devam etmek zorundaydı. 45 dakikalık konser sonunda dünyanın en yetenekli sanatçılarından Joshua Bell’i 6 kişi durup dinledi, kılıfına 20 kişi para bıraktı ve toplam 32 dolar kazandı.

Günlük yaşamımızda artan meşguliyetlerimiz ile etrafımızdaki güzelliklerden ve mucizelerden koptuğumuz bir gerçek. Koşmaya, meşgul olmaya, yetişmeye devam edeceğimiz de bir gerçek. Belki de sormamız gereken soru, mucizeleri ve güzellikleri fark etmeden geçen bir ömür yaşamak ister miyiz? Yaşamla tekrar bağ kurmamız için güzel bir başlangıç olsun 2019.

Günün geri kalanında belki bir Joshua Bell müziği ile, ya da Gülten Akın dizeleri ile kendimizi ödüllendirebiliriz: “Ah kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya.”

İlginizi çekebilir: Mutluluğun yol ayrımı: Sahip olmak mı, parçası olmak mı?

Gamze Nokay: 2009 yılında işletme bölümünü bitirdikten sonra farklı kültürlerden beslenmek için 2 yıllığına Londra’ya gitti. Londra’da Kurumsal İletişim eğitimini tamamlandıktan sonra Türkiye’ye dönerek profesyonel iş hayatına kurumsal bir şirkette başladı. Çalışma hayatı ve gündelik yaşamın da etkileri ile hepimiz gibi; esneklik, öz şefkat, farkındalık gibi alanlarda gelişime ihtiyaç duydu (ya da ihtiyaç duyduğunu fark etti). Bu doğrultuda yoga, meditasyon, midnfulness gibi araçlardan beslenmenin yanı sıra MBSR ve Self-Compassion gibi eğitimler ile bu konularda derinleşmeye başladı. LÖSEV ve TEGV’de gönüllü olarak başlattığı STK çalışmalarına; Good4Trust.Org’da 2019 yılından itibaren gönüllü iletişim koordinatörü olarak devam ediyor. Kurumsal hayattaki yolculuğunun yanı sıra; farkındalık ve gönüllülük çalışmaları ile ruhunu beslemeye devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale