Zihin, beden, ruh bütünlüğünü duymuşsunuzdur.
Aslında biz insan olarak bu üç kavramın birleşiminden oluşuyoruz. Hepsi birbirine bağlı ve ancak dengede, hizada olduklarında bu hayatı daha rahat ve akışkan deneyimleyebiliyoruz.
Geçen sene katıldığım bir kundalini yoga dersinde hocamız bir süre sonra bizi zorlayan ve sınıftaki herkesin bırakmak istediği bir hareketi yaparken şöyle demişti:
“Devam edin! Şu an durmak ve yapamayacağınızı söyleyen zihniniz! Devam edebilirsiniz! Bırakmayın! Hareketin kendisi olun bedeninizle!”
Ne olduğunu hem anlamış hem anlamamıştım. En zorlandığım noktada devam ettikten bir süre sonra hakikaten daha rahat yapmaya devam etmiştim. Fark etmiştim ki bana sınır koyan zihnimdi, bedenim değil!
Fakat bedenim o an öncesinde gerçekten bir parça da olsa yorgun mu sadece zihnin söylemleri mi onu çok ayırt edememiştim çünkü açıkçası gözlemlememiştim.
Fakat dün pilates dersimde her şeyi çok açıkça gözlemleme ve anlama fırsatım oldu.
Dün sabah yorgun uyanmıştım ve hemen pilates dersim vardı. Bazen tabi ki üşendiğim oluyor fakat ders esnasında açılıyor ve uykudan ayılıyorum. Hatta enerjim epey de yerine geliyor. Fakat dün öyle olmadı.
Ders sırasında sadece ısınma hareketlerinde bile tüm kaslarım ağrıyordu. Ders başında hep yaptığımız ısınma hareketlerini bile yapmama bedenim izin vermedi. Ne kolumu, ne bacağımı azıcık kaldırabildim. Her defasında da hocamla durumuma şaşırdık. “Yok olmuyor. Yapamıyorum, yapamayacağım. Her tarafım çok ağrıyor!” dedim. Bir senedir düzenli pilates yapıyorum ve ilk defa böyle bir durum başıma gelmişti ve biz de bedenime izin verdik. Dünkü derste hiç zorlamadan hareket ettik hatta sanırım neredeyse hiç hareket bile etmedik.
Hocam Selin sordu:
“Yorgun musun?”
“Hayır.” dedim.
“Uykusuz musun?”
“Hayır.”
“Emin misin? Dün ağır bir spor mu yaptın?”
“Hayır, hiçbir şey yapmadım.”
“Allah Allah, belki kendini çok yoracak bir şeyler yaptın ve unuttun?”
“Hayır unutmadım, eminim hiçbir şey yapmadım. Bedenim kesinlikle yorgun değildi!”
“O zaman seni durduran zihnin Gamze. Resmen kaslarına, organlarına komut veriyor. Ne oldu? Kafana takılan bir şey mi var?”
Ahh evet! Orada çözüldü. Genel olarak ülkede olanlara canım sıkılıyor ve çok kafama takılıyor. Sadece haber okurken bile kendime o kadar stres yüklüyordum ki stres tepkisini dün bu şekilde göstermişti bana. Beni hareket etmekten men ederek!
Zihnim öyle doluydu ve tıkalıydı ki, bedenimi de etkilemişti bu durum. Zihnimden giden sinyaller, ağırlık; bedenime de ağırlık bırakmıştı. Daha önce bu durumu bu kadar net gözlemlememiştim! Vay be! Ne acayip varlıklarız!
Ben dün beden, zihin, ruh bağlantısı ve bütünlüğü ne demek net gördüm ve bir kere daha önemini anladım.
Bu hayatı iyi, kaliteli yaşamak istiyorsak kendimize iyi bakmalıyız hem de her anlamda! Sadece sağlıklı beslenmek değil, zihin sağlığı, ruh dinginliği; her şey ama her şeyi kapsıyor kendimize iyi bakmak. Bir tanesine yüklenmek diğerlerini etkiliyor.
Kendimize özen göstermeyi, hafif yaşamayı çok hak ediyoruz.
Kendimize özenli bakmalar.
Sevgiyle,