X

Zor ama mümkün: Hayata karşı nasıl yeniden heyecanlı hissedilir?

Kaç yaşında olursanız olun, kendinizi “genç” veya “yaşlı” hissedebilirsiniz. Çevrenizdekilerle bu konu hakkında fikir alışverişinde bulunduğunuzda, sizden yaşça küçük insanların yaşlı, yaşça büyük insanların hala genç hissettiğine denk gelmemeniz imkansız. Peki acaba bir insana kendini genç hissettiren şey ne? Bunun, ciltteki kırışıklıklarla, saçtaki beyazlarla ilgisi olmadığı kesin. Bu, bir yandan çok daha derin, bir yandan çok daha basit bir şey.

Çoğumuz 30’lu yaşlarımıza geldiğimizde hayata karşı daha ciddi bir tavır takınırız. Kendimizi kariyer inşa etmeye, aile kurmaya veya her ikisine birden adamamız gerektiğini düşünürüz. Başka bir ifadeyle, eğlenmek isteyen gençlerden, sorumlu yetişkinlere dönüşürüz. Çünkü bize kendimizi kanıtlamamız, iyi para kazanmamız, ev almamız, geleceğimizi güvence altına almamız gerektiği söylenir.

Ev, kariyer, aile derken geride unutulan parça…

Bizden beklenenleri karşıladığımızda; yani evimizi, kariyerimizi, itibarımızı inşa ettiğimizde ise arkamızda bıraktığımız bir parça vardır. İşte çoğu insan için bu parça “eğlence”dir. Eğlence pencereden uçup gittiğinde, doğal olarak biz de heyecanımızı kaybederiz…

Heyecan aynı zamanda neşe, özgürlük ve cesarettir. Kendin olmak, risk almak ve doğruları söylemektir, inandıkların için savaşmaktır. Heyecan kendine, hayata ve en çılgın hayallerini bile gerçekleştirmeyi hak ettiğine inanmaktır. Yeni şeyler öğrenmek, bunları başkalarına öğretmek, ilham almak ve ilham vermektir.

Ama bizler sıklıkla hayatın talepleriyle boğulur; eğlenmeyi, heyecanımızı canlı tutmayı unutur ve sihri kaybederiz. Bazılarımız için hayata karşı duyduğumuz heyecan, erken yaşlarda yıkıcı davranışlara yol açmış, bu da bize heyecanımızdan korkmayı ve ondan kaçmayı öğretmiştir.

İşte böyle yaşarız… Bir noktadan sonra hayatın yokuş aşağı gittiğini, eğlendiğimiz yılların geride kaldığını hissederiz. Aynaya ya da kendi fotoğraflarımıza baktığımızda daha iyi hissetmek için yaşlanma belirtilerini azaltmaya odaklanırız. Ama ne yaparsak yapalım, geçip giden zamanı geri getiremeyeceğiz. Bunun yerine, hayata karşı yeniden heyecan duymak için neler yapabileceğimize odaklanmalıyız.

Yaşadığımız her gün bir hediye. Önemli olan bununla ne yapacağımız…

Sürekli geçmişe dönüp eskisi kadar enerjik ve iyi hissetmediğiniz için üzülecek misiniz? Yoksa ileriye bakıp hayatınızı istediğiniz gibi mi yaşayacaksınız? Her şey size bağlı. Ev- iş mücadelesine, doğal olarak değişen görünüşünüze, hayatın problemlerine, kontrol edemediğiniz sorunlara gömülmeye devam edebilir veya heyecanınızı yeniden ateşleyebilirsiniz.

Yaşam yolculuğunda bazen unutsak da hayat eşsiz bir hediye. Aklın sınırlarını zorlayacak derecede büyük evrende anlama, hissetme ve düşünme yeteneğine sahibiz. Günlük yaşamın içinde koşturup dururken bunu hafife almak kolay. Zor olan, tüm korkularımız, hayal kırıklıklarımız ve tekrarlayan alışkanlıklarımızın arasında bunu akılda tutmak. Her şeye rağmen hala canlı olduğumuz sürece, hayatta yeniden heyecanlanmanın yolları var. “Heyecanımı kaybettim, ne yapmalıyım” diyorsanız cevapları aşağıda bulabilirsiniz. Yalnız baştan söyleyelim; bu önerilerin ortak özelliği hepsinin konfor alanından çıkmayı gerektirmesi.

1. Tanımadığınız insanlarla konuşun

Başkalarıyla teknoloji aracılığıyla kolayca bağlantı kurabildiğimiz bir dünyada, ilginç bir şekilde izole yaşamlar sürdürüyoruz. Eğer tutkuyu içinizde hissetmek istiyorsanız otobüste kulaklığınızı takıp sessizce oturma rutininden kurtulun. Rasgele biriyle sohbet başlatın. Bu sohbetin sizi nereye götüreceğini kim bilebilir? Bunu asla yapamayacağınızı, muhtemelen hoşunuza gitmeyeceğini düşünebilirsiniz. Ancak araştırmalar, insanların genelde yabancılarla konuşmaktan beklenmedik şekilde zevk aldıklarını gösteriyor.

2. Başkalarına yardım edin

Araştırmalar, başkalarına yardım etmenin aslında bize de iyi hissettirdiğini gösteriyor. Hayata karşı yeniden heyecan duymak için başkalarının heyecanını ateşlemeye yardımcı olun. Sağladığınız yardımın sonuçlarını düşünün: Yaptığınız şey, dünyada olumlu bir değişim yaratabilir. Örneğin vaktinizi önemsediğiniz bir hayır kurumuna bağışlayabilir, ihtiyacı olan birine yemek veya sıcak bir içecek sağlayabilirsiniz.

3. Aşık olun

Bizler, tür olarak son derece sosyal varlıklarız. Ve aşk, gezegenimizdeki en güçlü duygulardan biri. Bu yüzden aşık olmak, algınızı tümüyle değiştirebilir. Aşık olmayı seçemeseniz de bu konudaki şansınızı artırmak için yapabileceğiniz şeyler var. Örneğin eğer kendinizi dünyaya açmıyorsanız, aşık olma olasılığınız düşüktür. Ayrıca insanlara karşı daha anlayışlı olmaya çalışmak da şansınızı artırabilir.

4. Yeni bir hobi edinin

Zihinsel olarak teşvik edici bir hobi ile meşgul olun. Örneğin bir müzik aleti çalmayı veya yeni bir spor branşını öğrenin. İşleri daha ilginç kılmak için, aynı hobiyle uğraşan insanlar arayın. Böylece onlardan öğrenebilir ve yeni arkadaşlar edinebilirsiniz.

5. Hayatınızla ilgili bir şeyi değiştirin

Aynı rutine saplanıp kaldığınız için sıkılıyorsanız, o zaman bunu değiştirmeyi deneyin. Bu aralıkta büyükten küçüğe yapabileceğiniz bir dizi değişiklik olabilir. Küçük değişiklikler, dışarıda hep aynı yemeği yemek yerine, menüden farklı bir şey sipariş etmek gibi örnekleri içerir. Büyük değişiklikler arasında ise yeni bir işe girmek, yeni bir şehre taşınmak, başka bir kültürü tanımak için bir yıl boyunca yurt dışı programı yapmak gibi şeyler yer alabilir.

6. Eğlenmek için kendinize izin verin

Bazen hayatta ilerlemeye kendimizi o kadar kaptırırız ki mola vermeyi unuturuz. Kendinize eğlenmenin sağlıklı bir şey olduğunu hatırlatın. Eğlenmenin birden fazla yolu var; siz kendiniz için en eğlenceli olanı bulabilirsiniz. Örneğin bir video oyununa kapılabilir, arkadaşlarınızla kutu oyunları oynayabilir; onları eve davet edip dostça bir spor turnuvası düzenleyebilirsiniz.

7. İşlevsiz ilişkileri bitirin

Bu öneri kulağa sert gelebilir. Ancak mevcut ilişkiniz hayatınıza hiçbir şey katmıyorsa, muhtemelen en iyisi, onu bitirmektir. Birini incitmek istemediğiniz için buna takılıp kalmanıza gerek yok. Çünkü bir ilişkinin sevgi, anlayış, tutku, ilham ve heyecan dolu olması gerekir. Bu tür bir ilişki sizi daha yükseğe çıkarır. İyi bir partner, size daha iyi hissettirir. Eğer hayatınızdaki insanla heyecan verici planlar yapma isteği duymuyorsanız belki de aranızdaki tutku sona ermiştir.

8. Seyahat edin

Hayata karşı tekrar heyecanlanmanın en hızlı yolu, seyahat etmektir. Seyahat etmek gözlerinizi açar ve duyularınıza ilham verir. Seyahat, yeni şeyler deneyimlemek, görmek, koklamak ve duymak demektir. Eğer hayattan sıkılıyorsanız uzak- yakın demeden fırsat yaratıp seyahate çıkmayı düşünün. Bunun için bütçenize uygun bir seçenek belirleyin. Tanışacağınız insanlar, göreceğiniz yerler, yiyeceğiniz yemekler, kısaca seyahat ettiğinizde yaptığınız her şey, ömür boyu hafızanızda kalan ve bir nesilden diğerine aktarılan şeylerdir.

9. Güzellikleri görmek için çaba gösterin

Aynı şeyi tekrar tekrar yaptığınız bir rutinin içinde boğulduğunuzda, heyecanlanmanız zordur. Ama hayat bu kadar rutine bağlamak zorunda değil. Gözlemci olun ve çevrenize bakın. Havanın esintisinde, kuşların ötüşünde veya insanların davranışlarında basit güzellikler bulun. Bunlara odaklanarak rutininizi bozun. İnanın hayatın içinde keşfedilmeyi bekleyen birçok güzellik var.

Sonuç olarak, eğer hayatınız sizi heyecanlandırmıyorsa, onu heyecanlı hale getirmek sizin elinizde. Elbette her şeyi kontrol edemezsiniz. Ve insan olma deneyimi, kesinlikle her zaman eğlenceli değil. Yine de koşullarınız ne olursa olsun, sadece bir tutum değişikliğiyle bile, işleri kendiniz için daha iyi hale getirebilirsiniz.

Kaynaklar: tinybuddha, wikihow, huffpost

İlginizi çekebilir: Değişimin kilidi: Yapmak istemediğiniz şeyleri alışkanlık haline getirin

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale