X

Hayata dışarıdan bakmak: Yaşamadan “anlayabilmek” mümkün mü?

“Sevenler en sonunda bir yerlerde buluşmazlar. Onlar en başından beri birbirlerinin içindedir. Bütün mesafeler yürekte başlar…” Mevlana Celaleddin Rumi

Dışarıdan bakmak üzerine dertleşeceğiz bugün… Dışarıdan bakıldığında tüm evlilikler “kusursuzdur”… Dışarıdan bakıldığında tüm insanlar mükemmel insandır… Dışarıdan bakıldığında herkes toz pembedir… Dışarıdan bakıldığında hayatlar kolaydır… Dışarıdan bakıldığında edinmek, sevilmek, gerçekten sevebilmek, söz vermek, sözünü tutabilmek ve hepsinden üstün olan sabır edebilmek oldukça kolaydır…

Dışarıdan bakıldığında “kadın” olmak oldukça kolaydır… Dışarıdan bakıldığında erkek olmak daha da kolaydır belki (hanımlar ne dersiniz?)… Dışarıdan bakıldığında “anne” olmak oldukça kolaydır kimilerimiz için… Ve yine o bizim muhteşem “dışarıdan bakan” gözlerimizle hayatı anlamak, hayata dair hayal kuranlara “ne saçmalıyorsun” diye söylenebilmek ve pişmanlıklara göğüs germek de oldukça kolaydır değil mi?

Bugün dışarıdan bakmaya dair yazmak istiyorum. Son dönemde basında birçok haber okumaktayız… İlişkileri bitti, şöyle ayrıldılar, böyle ayrıldılar… O diğerini bunu söylemiş böyle bitti… Bu “dışarıdan” bakmaktır… Bizler sadece dışarıdan bakar ve “yıkılanı” görürüz, yıkılan hakkında konuşuruz… Belki kendimizi yorum yapmaya yeterli buluruz. Peki ya içte gerçekleşen nedir? Neler olup bitmektedir? Neler yaşanmaktadır o hayatların derinliğinde? Beş yıl her şeyi bitirebilmek için yeterince uzun bir süre midir? Eğer çocuklarımız da var ise, eğer bir aile olmak için emek vermişsek, yıkılan bir çocuğun hayatı değil midir? Ayrılıkları sadece anne ve baba mı göğüslemektedir?

Dışarıdan bakarız ve her şeyin aynı kalacağını düşünürüz… Buna inanmak isteriz… Deliler gibi isteriz ki her gün yanımızdaki insan da aynı kalsın ve bizler de aynı kalabilelim… Fakat hayat bu ya, yollar o yöne doğru gidemeyecektir… Hayat bu ya, biz sarı derken kırmızı oluverecek biz siyah derken beyaza dönüverecektir… Çünkü bu “hayatın” ta kendisidir, hayatın gerçeğidir… Hayatın akışıdır…

Fakat işte bizler dışarıdan bakar ve kocaman bir hikayenin bitişine anlam veririz, kocaman bir aşkın yeşermesine nasıl seviniyorsak birşeyler bittiğinde o derece (ne yazık ki!) yüzeysel bakabilerek (!) yazık deriz… Dışarıdan bakmaktır yaptığımız… İçini haberlerden, görebildiklerimizden, kulağımıza gelenlerden yeterince bildiğimize inanırız değil mi? Oysa bu doğru mudur? Oysa dışarıdan bakarak içini “hissedebilmek” en önemlisi içini “görebilmek” mümkün müdür? Dışarıdan bakarak gerçekten yaşananları fark edebilmek bu kadar kolay mı olacaktır?

O yüzden dışarıdan bakmaktan daha ötesine geçelim istiyorum sizlerle bu yazımda… Aşık olmayı, aile olmayı, sevgili olmayı ta içimizde hissederek yorumlayalım… Bu yol kolay bir yol mudur? Cevabımız çok basit “hayır”, bu yol oldukça zorlu bir yoldur, sevgi oldukça temelleri sevgiye dayandıkça fırtınalara, denizlere, okyanuslara, dalgalara aldanmayacak kadar güçlü bir yoldur…

Evet uzaklara savrulmak da vardır bu yolda, el ele güneşli kırlarda yürüyebilmek de… Ama illa ki kendi gibi olmak vardır, kendine dair, kendine has, kendine mutlu… Zaman geldiğinde ayrı gibi durup bir arada olmak da vardır, zaman geldiğinde dakikalar öncesinden birazdan karşına çıkacağını hissedebilmek de… En önemlisi “insan” olmak vardır, böyle buram buram ateş ateş insan olabilmek… İnsan kalabilmek…

İşte bu yüzden bu yazımda bana eşlik ediyorsanız dışarıdan baktığınız her şeye bir de gerçekten içeriden bakmanızı dilerim… İlişkilere, sevgilere, aşklara, dokunuşlara, gülen fotoğraflara, belki ağlayan gözlere, belki o kendinden emin duruşlara, belki yıpranmış yıkılmış ayrılışlara… Hepsine çok ama çok yakından ve içinizden gelerek bakmanızı dilerim…

Dışarıdan bakarak yorum yapmak kolaydır… Dışarıdan bakarak ben olsam demek daha kolaydır… Dışarıdan bakarak keşke demek belki zorlar bizleri… Ama en güzeli dışarıdan bakarak “sevmişler” diyebilecek kadar “içlerine” girebilmektir.

Çünkü her şey geçer ve aşk evet bir tek aşk baki kalır…

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale