X

Hayat yolunda hep hareket etmek gerek: Yürümeden, mucizeler ayağımıza takılamaz

Bir film izledim. He is not that into you! Harikaydı, küçük bir kız çocuğuna “köpek kakası gibi kokuyorsun” diyen erkek çocuğu ile başlıyor, kız ağlayarak annesine gidiyor ve olanı anlatıyor.
Anne de cevap veriyor;
Tatlım, aslında o senden hoşlanıyor o yüzden sana böyle kırıcı davranıyor!

Kahkahalarla izledim, çünkü gerçek bu! Hepimiz böyle büyüdük. Aslında olayların sandığımızdan farklı olduğu fikri ile. Sürekli sanrı içindeki bir zeminde!
İlişkilerimiz, işlerimiz, güçlerimiz hep aynı oynak zeminde, gerçek olmayan!
Canımız acımasın diye söylenmemiş gerçekler -yalanlar üzerine inşaa ettik algımızı.
Bu yüzden şiddet anlaşılabilir,
Saygı göreceli oldu.
Kabalık “aslında içinde iyi biri” ile sıvandı.
Bizimle ilgilenmeyen insanların en minik “insani” tavrını aşk diye kabul eder olduk.
Nezaketi flört sandık. Bağımsızlığı ucuzluk diye adlandırdık.
Gerçekleri görmemek için binbir bahane bulduk.
Çünkü, o sehpaya çarptığımızda sehpayı cezalandıran bir büyüğümüz vardı.
Suçlu hep başkaları, yanlış anlayan da hep bizdik.
Bu çocukça, basit bir algı oyunu.

Hayır seninle ilgilenmiyor çünkü seninle ilgilenseydi bir şey yapardı.
Herkes yeterince güçlü!
Hayır o işi alamadın, çünkü alsaydın bundan o anda haberin olurdu.
Hayır aslında başarılı değilsin, olsaydın şu anda bu soruyu sormazdın.
Evet o fırsatı kaybettin ve geri dönüşü yok.
Evet o insan zarafetten uzak ve değişmeyecek.
Hayır o sehpa suçlu değil, ona çarpan sensin.
Evet şu anda yaşadığın her şey senin sorumluluğunda ve değişmezsen, bunu yaşamaya devam edeceksin!

Bu kadar…
Basit ve kabul etmesi zor.
Evet yaşam sihirli ve mucizelerle dolu, ama sen yaptığın şeyi yapmaya devam ederek o mucizelere ulaşamayacaksın.
Bizler mucizeyi halihazırda sonuçlanmış durumları değiştiren bir sihirli değnek gibi görüyoruz.
Olan oluyor oysa. Çoktan olup bitiyor.
Kişisel tembelliklerimiz ve kabul etmeyişlerimiz bizi düşüncenin girdabına sıkıştırıyor. Zihinlerimiz hep dolu. Çünkü tutunduğumuz şeyden vazgeçmiyoruz.
Böyle dedi ama aslında bunu demek istedi…”
Herkes demek istediğini söylüyor. Biz de anlamak istediğimizi.
Beklenti halini, olaylara bakışımızdaki taraflı gözlükleri çıkarmadan gerçeği bilme ihtimalimiz yok.
Şimdi tam zamanı, gökyüzü yıkılıyor. Gezegenler bir ileri iki geri tutuluyor. Bütün evren, sayısız mektup gönderiyor.
Hadi bırak kızım, hadi bırak oğlum” diyor…
Bırak ki, ilerleyebilelim, büyüyebilelim.
Oysa hepimiz için yetişkin olmak, çocukluğu bırakmak çok zor. Sorumluluğumuzu almak… Ama başka çaremiz yok arkadaşlar.
Dürüstçe kendimize bakıp, önümüzdeki olaylara bakıp yol almalıyız. Giden gider, kalan kalır. Evet bazen çok zor. Ama en zor olanı, yaşadığın girdabın içinde debelenmeye devam etmek, hem de artık hiç halin kalmamışken…

Sen yürümezsen, mucizeler ayağına takılmayacak. Sen hareket etmezsen, kimse, hiçbir güç seni oradan çıkarmayacak.
Ancak sen yapacaksın.
Kendini kızgınlığında, korkunda, acizliğinde, güçsüzlüğünde, sanrılarında ne kadar daha hapsedeceksin?
Daha ne kadar o çukurda debeleneceksin?
Daha ne kadar süre o acıyı ciğerlerine çekeceksin?
Bırak artık kim suçlu, kim değil, bırak artık kim haklı…
Çünkü kimse haksız değil
Bu sonsuza giden bir yarış, bırak.
Bırakmak güçsüzlük değil, bırakmak oyundan çıkmak değil…
Yürü ne olursa olsun, yırtarak tüm sanrıları, kendini avutmaları, sızlanmaları.
Bir avazda doğur kendini.
Özgür ve bağımsız ama tamamıyla gerçek!
Gerçek ol.
Gözlerin gerçekten baksın.
Sevişirken gerçekten seviş, orada ol, kendin için…
Konuşurken gerçekten konuş yada sus… 
Gri de kalma arkadaşım, arafta yaşamaya bir son ver. Keskin olsun kılıcın.
Usta ol, neyi keseceğini bil, ne kadar keseceğini bil, yağmacı değil üstat ol.
Kendin gibi bir üstat, sana dair. Diğer örnekler gibi değil, şahsına münhasır ol.
Senden başka kimse yok, bu bencillik değil, bu benlik…
Arasındaki farkı anlıyorsun değil mi?
Beraat zamanın geldi mi?
Tüm kabak tadı veren hislerden, sürekli aynı hikayelerden, benzer korkulardan, aynada “Yine mi?” diye bakan yorgun gözlerinden, beraat zamanı geldi mi?

E hadi o zaman!
Gel de gidelim buralardan el ele…

İlginizi çekebilir: Bu bir yazı değil, kontrattır: Kendinizle ve yaşamla kontratınızın farkında mısınız?

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale