X

Hayat yolculuğunun tadını çıkarmak: Kısa yollar her zaman daha mı iyidir?

Kısa olsun isteriz yollarımız. Kısa yoldan zengin olmak isteriz, emek vermeden, çokça zorluklara göğüs germeden, risk almadan… Sonra kısa yoldan büyümek isteriz değil mi? Özellikle küçücük bir çocuk olduğumuz dönemde. Belki sevgili babamız gibi eve ekmek getirmeyi hayal ederiz. Belki sevgili annemiz gibi çocuklarımızı sıcacık bir gülümsemeyle kapılarda karşılamayı…

Kısa yoldan üniversiteyi bitirelim isteriz örneğin. Uzun yıllar boyunca her gün okul yolları geçmeyelim isteriz. Anında olsun bitsin her şey ve tüm bilgiler, o yıllarca bizi “büyüteceğine” inandığımız tüm bilgiler adeta tek bir çiple kafamızın içine yazılıversin isteriz. Kısa yoldan olsun ve bitsin isteriz mezuniyetimiz. Hayatımızın dört, belki beş, belki daha fazla yılını aynı yerde, aynı okulda, aynı şekilde geçirmek gözümüze çok ama çok uzun gözükür…

Kısa yoldan olsun isteriz her şey, emek koymadan örneğin hemen yükselmek isteriz. Daha fazla maaş almak isteriz, daha iyi pozisyonlara geçelim isteriz. “Daha” olsun isteriz her şey ama illa ki kısa yoldan olmalıdır o dahalar. Oysa ki bizler ne vermeye hazırızdır, ne yapabilmeye, ne de gerçekten sevebilmeye yaptığımız işi. Belki bir tek fedakarlık bile içimizi kabartır, belki sadece bir gün işten geç çıkmak, gece saat üçte uyanıp da o işi yapmak aşkıyla ofise gelmek bile yıpratır değil mi? İşte böyle “kolay” olsun isteriz, her şey, hemen, kısa yoldan oluversin isteriz bizler…

Kısa yoldan olsun isteriz, bir bebeği kocaman dokuz ay boyunca beklemek oldukça zorludur… Düşünün bir dokuz ay demek neredeyse hayatımızın kocaman bir yılı demektir. Günbegün büyüdüğünü izlemek, nasıl olacak, ne olacak diye ısrarla, heyecanla beklemek zordur! Kısa yoldan gidiverelim, bugün sipariş ettiğimiz yarın elimizde oluversin isteriz. O bebek emekle, zamanla değişerek, gelişerek değil de kısa yoldan, zorlamadan, uğraştırmadan, acı çekmeden elimize doğuversin isteriz!

İşte bizler her şeyi kısa yoldan istiyoruz. Kısa yoldan o yolun güzelliğine varmadan o yolu yürümenin kah ateşini, kah güneşini tatmadan, o yolun bize kattıklarını, katacaklarını bir kenara koyuvererek, bazen o yolu özleyerek bazen o yolun bir değişik yol olduğunu da bilerek, her şey o yolu yürümeden kısa yoldan oluversin istiyoruz.

Oysa doğaya baktığımızda böyle midir? Bir ağacı ele alalım; sonbaharı, kışı atlayıp hemen ilkbahara dönmek ister mi? Yapraklarını “acı acı” dökmeden, yeniden yeşile kavuşabilir mi? Bir yılanı düşünelim eski derisini bırakmadan parlak yepyeni bir deriye sahip olabilir mi? Örneğin bir sazan balığı kilometrelerce yol kat edeceğini bilse de o akıntılara (hem de ne akıntı!) karşı yüzmekten vazgeçip de kısa yoldan şurada yumurtalarımı bırakıvereyim diyebilir mi? Eğer her şey kısa yoldan elde edilebilir olsaydı, kıtaları bugün keşfetmiş olabilir miydik, nasıl olsa oturduğumuz kıta bize yeter, “kısa yolda” başka yer yok diye düşünerek hala “bildiğimiz” dünyayı şekillendirebilir miydik? Kutupları görebilir miydik? Burada ne var diye merak etmesek Avrupa’dan çıkıp da Amerika’ya ulaşabilir miydik?

İşte hayatımızda “kısa yolları”, evet itiraf edelim, hepimiz seviyoruz. Ama bazı yollar vardır ki yürümesi öyle güzel, öyle zahmetli, fakat bir o kadar da sihirlidir! İşte o yol dilerim bizim yolumuz olsun, bizim yollarımız, evet gerektiğinde kısa, fakat çoğu zaman uzun ama muhteşem olsun!

İlginizi çekebilir: “Yapma” gücü içinizde: Sonrasını düşünmeden harekete geçmek

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale