X

Hayat yolculuğumdaki en büyük dönüşüm: Bir doğum gününün düşündürdükleri

Benim bu hayat yolculuğumdaki en büyük dönüşümüm… Kızımla tanıştığım gün!

Kalbim yerimden çıkacak zannettim. Merdivenden aşağıya inerken o gülüşünü hiç unutamıyorum. Ben tabii ki de o anda “Tamam” dedim, “Başka bir dosya görmeye gerek yok.” Çok garip bir duygu, tarifsiz… O gün beni tekrar oryantasyon için çağırdılar. Oryantasyondan sonra “Eğer istiyorsanız bugün hemen alıp gidebilirsiniz” dediler ama benim eşyalarım hazır değildi. Çevremde bebek sahibi olan herkesi aradık.

Yakın çevrem, arkadaşlarım benden çok hızlı çıktılar; bir gün içinde bebek odası ve bebek eşyalarını tamamlamıştık. Ertesi gün kızımı almaya gittik. Eve geldiği ilk gün evde bayram vardı sanki. Bütün sevdiklerimiz etrafımızdaydı, herkes bir taraftan bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Bir ara birisinin bana bebek bezi bağlamayı öğrettiğini hatırlıyorum, inanın ellerim titriyordu.

Gerçekten rüya gibiydi. Aslında ilk bir hafta benim de ayaklarım yere basmıyordu. Lohusa dönemi gibi… Yavaş yavaş hayatımda ikinci bir kişinin varlığına alışmaya başladım. Her yere sırt çantası ve pusetle gitmeye başlayınca… İnsanlar yüzüme garip garip bakıp “Bu kim?” diye soruyorlardı. Sürekli “Bu değil, kızım” diye cevap vermekten ilk dönem çok zor oldu. Tabii biraz da normal olarak; bir hafta önce tek başıma, bir hafta sonra iki kişi olunca ve beni hamile de görmedikleri için “Yani nasıl?” “Ne zaman oldu?” diye bir sürü soru yağmaya başladı.

Çevremdeki bu sorular ile karşılaşmaya başlayınca içimden “Merhaba sosyal çevre” dedim. Kısa bir müddet kaçmaya çalıştım. Çünkü herkese teker teker detaylı açıklama yapmak çok zor geliyordu. Sonra düşündüm ve evet, artık toplumun bakış açısı ile benim kendi hayatıma bakış açım uymak zorunda değil. Bu yola çıkarken her şeyi bilerek çıktım ve dışarıdan gelecek her şeyi dinleyerek kendimi hırpalamamam gerektiğini süreç içinde kendime hatırlattım ve hala hatırlatmaya devam ediyorum.

Ve zaman çabuk geçiyor, doğum günü zamanı geldi. Ne çabuk geçmiş, artık 1 yaşındasın! Aslında ben doğum günü kutlamasına biraz karşıyım ama üzerime hafiften mahalle baskısı gelince… “Aman Fatma Nur, çocuk büyüdüğünde bir yaşında kimler vardı, resimlere bakıp görsün, hatıra olur” diye sitem edince, “Peki o zaman, doğum günü yapalım” dedim. Bunun üzerine… Senin için ilk hediyem, benim en büyük dönüşüm noktam.

Bu doğum günün benim için çok özel, çünkü ilk doğum günün ve birlikteyiz! Bu ay boyunca hep sana ne alabilirim diye düşündüm fakat bir türlü bulamadım. İlk yaşından bir hatıra kalsın istedim. Bir türlü hiçbir şey içime sinmedi. Daha sonra aklıma sana mektup yazmak geldi. Bence insan hayatında olabilecek en güzel şey 0-1 yaş arası geçirilen önemli zamanın hatırlanması.

Senin ileride bakman için anı defteri yaptım, her özel anını yazdım. Fotoğraflarını ve videolarını ekledim. Hatıralar ne güzelmiş, ilk tanıştığımız andan itibaren çok şey birikmiş.

Birlikte geçirdiğimiz zaman içerisinde senin sağa, sola dönmeye çalışmanı, ilk yemek yediğin günü, açlıktan ağladığın anı, emeklemeye başlamanı, diş çıkartma dönemini gördüm… İnan çok çabaladın… Erkekleri görünce nasıl cilve yaptığını, ağzından çıkan ilk kelimeleri, ilk dokunuşlarını, ilk dünyaya bağlanma çabalarını izlemek çok güzeldi. Ben ve çevremizdeki herkes büyük bir hayranlıkla büyümeni izledi. Sayende hepimiz seninle bir daha bu dönemi yaşadık. Ve büyü(t)menin ne kadar zor ve emek isteyen bir dönem olduğunu hatırlattın. Gerçekten sevgi emek istiyormuş. Ama en güzeli ne biliyor musun? Şu dönem içerisinde bana öğrettiklerin. Hayat yolculuğuna çok zorlu başlamana rağmen içindeki mutluluğun ve azmin muhteşem bir ayna. Çok değerlisin!

Bu doğum gününde senin için dileğim: Hayatın su gibi berrak aksın. Hayatlarına dokunduğun insanlar ile birlikte büyü(t)meni ve güzelleşmeni diliyorum.

Hepimiz dünya üzerine aynı şartlarla, farklı bedenler üzerinde, farklı yeteneklerle gelmiş durumdayız… Fiziksel dünyadaki her şey görünmez âlemlerde başlar. Algımız gerçekliğimizi yaratır. Her neye sevgi verirsek, ona hayat veririz. Biliyor musun; ilk tanıştığımız günü, senin merdivenlerden geldiğin anı, gülüşünü ve kollarımın arasına geldiğinde hissettiklerimi sürekli düşünüyorum.

Önce kokun kapıdan içeri girdi, sonra senin o sakin dokunuşun hayatımın içine karıştı. Hayatıma farklı bir kapı açtın. Bugüne kadar bildiğim bütün duygularımın tanımlarını bana tekrar tekrar sorgulatmaya başladın. Kaybettiğim değerlerimi hatırladım.
“Mutluluk” kavramı benim için daha somut oldu. Ve ilk defa bu kelimeyi hayatımda çok derinden hissettiğimi ve yansıttığımı fark ettim. İyi ki yollarımız kesişti, iyi ki ama iyi ki tanıştık…

Ve son olarak iyi ki doğdun güzel Nur’um…

Annen Fatma Nur…

Peki sen kendin için dönüşüm yolculuğun hakkında ne düşünüyorsun? Bireysel seanslar için fatmanurbilgin@gmail.com adresine mail atabilirsin ya da sağlık ile ilgili daha fazla bilgi için Instagram’danInstagram’ da bakabilirsin.

İlginizi çekebilir: Dengeye dönüş: Bir dönüşüm ve adanmışlık serüveni

Fatma Nur Bilgin: Fatma Nur Bilgin, beden rehabilitasyonunu kişisel dönüşümün adımı olarak görüyor ve bir bütün olarak beden-zihin-ruh dengesini hedefliyor. Beden rehabilitasyonunda Pilates, Dorn-Breuss terapisi ve KranyoSakral terapi tekniklerini kullanıyor ve 2007'den beri bu alanda aktif olarak çalışıyor. Kas-iskelet sistemi ve bağ dokusu rehabilitasyonu olarak ele aldığı Pilatesi hamilelerden engellilere, spor ve dans sakatlanmalarından çocuklara geniş bir yelpazede geliştirdiği İyileştirici ve Dönüştürücü Egzersiz Metodu®'nun temeli olarak uyguluyor. Bireysel seanslarında Bilinçaltı blokajlarının çözülmesinde Regresyon Terapisi pratiklerini, travmalar sonucu sinir sisteminde biriken gerilimlerin çözülmesinde Somatik Deneyimleme pratiklerini kullanıyor. Ayrıca Dengeye Dönüş® adında grup çalışmaları düzenlemektedir. Eğitim fakültesi mezunudur. Pek çok sosyal sorumluluk projesinde aktif rol almaya devam ediyor.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale