Benim bu hayat yolculuğumdaki en büyük dönüşümüm… Kızımla tanıştığım gün!
Kalbim yerimden çıkacak zannettim. Merdivenden aşağıya inerken o gülüşünü hiç unutamıyorum. Ben tabii ki de o anda “Tamam” dedim, “Başka bir dosya görmeye gerek yok.” Çok garip bir duygu, tarifsiz… O gün beni tekrar oryantasyon için çağırdılar. Oryantasyondan sonra “Eğer istiyorsanız bugün hemen alıp gidebilirsiniz” dediler ama benim eşyalarım hazır değildi. Çevremde bebek sahibi olan herkesi aradık.
Yakın çevrem, arkadaşlarım benden çok hızlı çıktılar; bir gün içinde bebek odası ve bebek eşyalarını tamamlamıştık. Ertesi gün kızımı almaya gittik. Eve geldiği ilk gün evde bayram vardı sanki. Bütün sevdiklerimiz etrafımızdaydı, herkes bir taraftan bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Bir ara birisinin bana bebek bezi bağlamayı öğrettiğini hatırlıyorum, inanın ellerim titriyordu.
Gerçekten rüya gibiydi. Aslında ilk bir hafta benim de ayaklarım yere basmıyordu. Lohusa dönemi gibi… Yavaş yavaş hayatımda ikinci bir kişinin varlığına alışmaya başladım. Her yere sırt çantası ve pusetle gitmeye başlayınca… İnsanlar yüzüme garip garip bakıp “Bu kim?” diye soruyorlardı. Sürekli “Bu değil, kızım” diye cevap vermekten ilk dönem çok zor oldu. Tabii biraz da normal olarak; bir hafta önce tek başıma, bir hafta sonra iki kişi olunca ve beni hamile de görmedikleri için “Yani nasıl?” “Ne zaman oldu?” diye bir sürü soru yağmaya başladı.
Çevremdeki bu sorular ile karşılaşmaya başlayınca içimden “Merhaba sosyal çevre” dedim. Kısa bir müddet kaçmaya çalıştım. Çünkü herkese teker teker detaylı açıklama yapmak çok zor geliyordu. Sonra düşündüm ve evet, artık toplumun bakış açısı ile benim kendi hayatıma bakış açım uymak zorunda değil. Bu yola çıkarken her şeyi bilerek çıktım ve dışarıdan gelecek her şeyi dinleyerek kendimi hırpalamamam gerektiğini süreç içinde kendime hatırlattım ve hala hatırlatmaya devam ediyorum.
Ve zaman çabuk geçiyor, doğum günü zamanı geldi. Ne çabuk geçmiş, artık 1 yaşındasın! Aslında ben doğum günü kutlamasına biraz karşıyım ama üzerime hafiften mahalle baskısı gelince… “Aman Fatma Nur, çocuk büyüdüğünde bir yaşında kimler vardı, resimlere bakıp görsün, hatıra olur” diye sitem edince, “Peki o zaman, doğum günü yapalım” dedim. Bunun üzerine… Senin için ilk hediyem, benim en büyük dönüşüm noktam.
Bu doğum günün benim için çok özel, çünkü ilk doğum günün ve birlikteyiz! Bu ay boyunca hep sana ne alabilirim diye düşündüm fakat bir türlü bulamadım. İlk yaşından bir hatıra kalsın istedim. Bir türlü hiçbir şey içime sinmedi. Daha sonra aklıma sana mektup yazmak geldi. Bence insan hayatında olabilecek en güzel şey 0-1 yaş arası geçirilen önemli zamanın hatırlanması.
Senin ileride bakman için anı defteri yaptım, her özel anını yazdım. Fotoğraflarını ve videolarını ekledim. Hatıralar ne güzelmiş, ilk tanıştığımız andan itibaren çok şey birikmiş.
Birlikte geçirdiğimiz zaman içerisinde senin sağa, sola dönmeye çalışmanı, ilk yemek yediğin günü, açlıktan ağladığın anı, emeklemeye başlamanı, diş çıkartma dönemini gördüm… İnan çok çabaladın… Erkekleri görünce nasıl cilve yaptığını, ağzından çıkan ilk kelimeleri, ilk dokunuşlarını, ilk dünyaya bağlanma çabalarını izlemek çok güzeldi. Ben ve çevremizdeki herkes büyük bir hayranlıkla büyümeni izledi. Sayende hepimiz seninle bir daha bu dönemi yaşadık. Ve büyü(t)menin ne kadar zor ve emek isteyen bir dönem olduğunu hatırlattın. Gerçekten sevgi emek istiyormuş. Ama en güzeli ne biliyor musun? Şu dönem içerisinde bana öğrettiklerin. Hayat yolculuğuna çok zorlu başlamana rağmen içindeki mutluluğun ve azmin muhteşem bir ayna. Çok değerlisin!
Bu doğum gününde senin için dileğim: Hayatın su gibi berrak aksın. Hayatlarına dokunduğun insanlar ile birlikte büyü(t)meni ve güzelleşmeni diliyorum.
Hepimiz dünya üzerine aynı şartlarla, farklı bedenler üzerinde, farklı yeteneklerle gelmiş durumdayız… Fiziksel dünyadaki her şey görünmez âlemlerde başlar. Algımız gerçekliğimizi yaratır. Her neye sevgi verirsek, ona hayat veririz. Biliyor musun; ilk tanıştığımız günü, senin merdivenlerden geldiğin anı, gülüşünü ve kollarımın arasına geldiğinde hissettiklerimi sürekli düşünüyorum.
Önce kokun kapıdan içeri girdi, sonra senin o sakin dokunuşun hayatımın içine karıştı. Hayatıma farklı bir kapı açtın. Bugüne kadar bildiğim bütün duygularımın tanımlarını bana tekrar tekrar sorgulatmaya başladın. Kaybettiğim değerlerimi hatırladım.
“Mutluluk” kavramı benim için daha somut oldu. Ve ilk defa bu kelimeyi hayatımda çok derinden hissettiğimi ve yansıttığımı fark ettim. İyi ki yollarımız kesişti, iyi ki ama iyi ki tanıştık…
Ve son olarak iyi ki doğdun güzel Nur’um…
Annen Fatma Nur…
Peki sen kendin için dönüşüm yolculuğun hakkında ne düşünüyorsun? Bireysel seanslar için fatmanurbilgin@gmail.com adresine mail atabilirsin ya da sağlık ile ilgili daha fazla bilgi için Instagram’danInstagram’ da bakabilirsin.
İlginizi çekebilir: Dengeye dönüş: Bir dönüşüm ve adanmışlık serüveni