X
    Kategoriler: FEEL UP

‘Hayat seçimlerden ibaret’ diyoruz, peki gerçekten uyguluyor muyuz?

Hayatımızın seçimlerimizden ibaret olduğu artık sanırım hepimizin okuya okuya, göre göre, duya duya ezberlediği bir cümle. Bilgi hepimizde var da peki ya uygulama konusunda nasılız? O bilginin içerisini deneyimlerimizle doldurabiliyor muyuz? Ben kendi adıma eğer kendim net bir şekilde deneyimlememişsem o cümleleri de pek rahatça sarf etmem. Bir dururum, bakarım.

Konuşmak kolay kısmı işin; akıl vermek, yapın demek. “Peki senin dayanağın ne?” diye sormazlar mı adama. Bu yüzdendir ki çok basit bir bilgi, tek bir cümle bile olsa dikkat ederim konuşurken. Kendimden bilmiyorsam pek ahkam kesmek bana göre değildir açıkçası. Hatta bazen duyduğum bir cümleyi seneler sonra anladığımı da söylemeliyim. Seneler sonra içselleştirdiğimi; kalbime, hayatıma oturttuğumu.

Bu seçim meselesinde de bu aralar aktif gözlem ve hareketle yaşıyorum. Uygulaması asıl işin sırrı; hayatlarımızla edindiğimiz bilgileri harmanlamak, hayatlarımızın içerisinde oturtmak en orta yerine ve saçtığı sihri yaşamak aslında.

Kolay mı? Burada bir: ‘ayyy hayır’ demek istiyorum şu an! Hep ayık ve uyanık olmak bence başlı başına zorluyor insanı. Düşünsenize hep farkında olarak yaşamak hayatı. Evet hem harika bir şey, hem de yoruluyor insan zaman zaman ne yalan söyleyeyim. Hayata adapte etme sürecinde yoruluyor aslında insan… Sonrası selamet, o ayrı.

İsteyin, inanın, vazgeçmeyin.

Bu ara zorlu bir dönemindeyim hayatımın. Ve ben bu dönemde şu anki Gamze ile de ilk defa tanıştığımı biraz gurur, biraz gülümsemelerle söylemeliyim. Normalde zorlandığım dönemlerde bu yaşıma kadar hep aynı şeyleri yaptım: yattım yatağa, çektim başıma yorganı ve uyudum. Yemek yedim, uyudum, yemek yedim, uyudum. Bu yaşıma kadar da böyle pek de sevimli olmayan bir kısır döngü ile geldim.

Şimdi ise durum biraz daha farklı. Nasıl oldu ben de anlamadım diyeceğim ama biliyorum sanırım. Meditasyonlarım, yoga, şifa seansları, katıldığım çalışmalar, inzivaların meyvelerini topladığım, bunları gözlemlediğim bir süreç. Sıkıntımın yanında mutlu ve gururluyum aslında bir yandan anlayacağınız.

Neler mi değişti?

Öncelikle meditasyonun bana verdiği en büyük hediyelerden biri giderek artan farkındalıklarım. Gün içerisinde bir sohbette, okuduğum bir kitapta, izlediğim bir filmde duyup gördüklerimin ötesini hissetmek ve yaşamak. Karşılaştığım durumları objektif bir şekilde, aslında biraz da “Gamze” olmaktan çıkarak gözlemlemek. İnanın bu şekilde hayatımın hiç tahmin edemeyeceğim noktalara gittiğini söylemek isterim.

Geçtiğimiz günlerde çok net bir örneğini yaşadım. Bir gece çok sevdiğim ve her zaman çok eğlendiğim canlı Türkçe müzik çalan bir yere gidecektim. Gittim de. Fakat henüz açılmadığını biraz dışarıda oturursak açıldığında bizi alabileceklerini belirttiler kapıdakiler. Hava güzeldi, direk tabii diyerek dışarıdaki masaların birine yerleşip başladık muhabbete. Uzun zamandır gitmemiştim oraya ve çok eğlenmek istiyordum aslında. Sonra durdukça garip bir his gelmeye başladı. Sanki girsem içki ve müziğin etkisiyle eğlenmekten çok kötü hissedecektim kendimi.

Eskiden olsa bu hisse hiç aldırmadan devam eder (hatta o hissi hiç görmez) orada kötü olsam da onu yaşar, ağlar, sonra da anı kurtarmak ve sadece ‘o an’ iyi hissetmek adına bana fayda sağlamayacak şeyler yapıyor olurdum. Sonrasında da; “ne yapayım şu an böyleyim” diye kendimi savunmaya geçerdim. Biliyorum kendimi, aynen böyle yapardım, çok yaptım!

“Ben değerliyim”

Peki o gece ne yaptım? Kalbimden gelen o sessiz sese kulak verdim bu defa. Önümde iki yol vardı; ya içeri girip kendimi daha kötü hissedeceğim bir noktaya kendimi sürükleyecektim, ya da hiç oralara kendimi sokmadan kendim için kendimle devam edecektim. Biliyor musunuz? İyi haber şu; sanırım kendimi önemsemeye başlamışım ben. “Ben değerliyim”i kalpten hissetmeye başlamışım. Neden üzeyim kendimi o zaman bile bile ki? Bir süre oturduktan sonra ben eve gidiyorum dedim. Gamze’den hiç beklenmeyen hareketler! Ve gerçekten kalktım ve eve gittim.

Ev yolunda yaşadığım kendimle gurur ise her şeye değerdi! “Aferin be Gamze! Gördün ve sana iyi gelecek olanı, fayda sağlayacak olanı seçtin! Bu büyük bir cesaret, kararlılık ve farkındalık gerektirir! Aferin sana! Bildiklerini uygulamak diye ben buna derim!” diye diye, sırıta sırıta, içimde sel olan coşkuyla eve ulaştım. Ohh! Oluyor Gamze! İşte böyle böyle insan kendisini “görmeye”, “yaşamaya” başlıyor.

Ya da çok tatsız olduğum zamanlarda uyku gibi içkiye de sarılıp unutmak, o andan, o hislerden kurtulmak isterdim hep. Bunu gururla söylemiyorum pek tabii. Ama gerçeğim buydu o zaman. Şimdi nasıl mı? Bir kere ağzıma içki sürmedim dersem yeridir. Zorla değil, canım istemiyor. Aksine bana iyi gelen şeyleri daha çok yapmaya başladım. Düzenli meditasyon, her gün yoga, bol yazı, bol arkadaş sohbeti. Çekilmiyorum bu defa kabuğuma yani. Kaçmıyorum acıdan, hayattan. Acı var biliyorum. Görmezden gelmiyorum bu defa. Değişen ise onu hem görüp hem seçmemek. Evet evet, bu beni iyileştiren, büyüten bu süreçte.

Kalbinizden gelen o sessiz sese bir kere kulak verin, gerisi gelecektir.

Şu an bunları yazmadan ise de o sıkıntının verdiği hislerle başa çıkmakta zorlanırken tüm bunları kelimelere dökmek beni şifalandırıyor. Yazarken ben, aslında kendime tekrar tekrar hatırlatmış oluyorum. Şimdi ise daha hafif hissediyorum evet. Bu yazıyı sonlandırdıktan sonra kalkacağım, yürüyeceğim, sonra yoga yapacağım, sonra hafta sonu vereceğim eğitimlerin üzerinden geçeceğim. Acı içinde sıkışırken yapacak hiçbir şeyi yok sanıyor insan. Halbuki bir de daha yüksek bir yerden bakınca yapacak ne de çok şeyi var aslında! Çok şükür! Bu şükür hep kalbinizde olsun.. O kadar iyi geliyor ki..

Demem odur ki en çaresiz, en acı içinde kaybolduğumuzu hissettiğimiz zamanlarda bile aslında mutlaka başka bir yol var. Biz inatla “hayır yok, bilmiyorsun” diye çoğu zaman ısrarcı olsak da var. Sadece o yollar sadece biz görmek “istersek” beliriyor hemen önümüzde. 

İsteyin, inanın, vazgeçmeyin. Her şey güzel ve çok daha güzel olacak; inanıyorum!

Farkındalıklarla dolu kendi keyfimizce yarattığımız hayatlara..

Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Bir çiçekten hayat dersi

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale