X

Hayat sanatı 8: Zafer kazanmak kendini tanımadan mümkün mü?

“1. Sun Tzu der ki, araziyi altı farklı türe ayırabiliriz, yani (1) erişilebilir alan; (2) dolambaçlı alan; (3) fırsatçı alan; (4) dar geçitler; (5) dik yükseltiler; (6) düşmandan çok uzak konumlar.
(…)
12. Düşmandan çok uzak bir konumdaysanız ve iki ordunun güçleri eşitse, savaşı başlatmak kolay olmaz ve savaşmak sizin için dezavantajlı olacaktır.
(…)
16. Sıradan askerler çok güçlü ve subayları çok zayıf olduğunda sonuç İTAATSİZLİKTİR. Subaylar çok güçlü ve sıradan askerler çok zayıf olduğunda sonuç ÇÖKÜŞTÜR.
(…)
18. General zayıfsa ve otoritesi yoksa, emirleri net ve kesin değilse; subaylara ve adamlara verilmiş sabit görevler yoksa ve rütbeler baştan savma biçimde verilmişse o zaman sonuç tam bir DÜZENSİZLİKTİR.
(…)
24. Şöhret arzusu olmadan ilerleyen ve utanmaktan korkmadan geri çekilen, tek düşüncesi ülkesini korumak ve hükümdarına iyi hizmet etmek olan general krallığın en değerli insanıdır.
(…)
29. Düşmanın saldırıya açık olduğunu biliyorsak ve adamlarımızın saldırıya hazır olduklarını biliyorsak ama savaşı imkansız hale getiren arazi koşullarının farkında değilsek, o zaman da zafere giden yolun sadece yarısını kat etmiş oluruz.
(…)
31. Şöyle diyebiliriz, düşmanı ve kendinizi tanıyorsanız zafer şüpheli değildir. Gökyüzünü ve dünyayı biliyorsanız zaferinizi tamamlayabilirsiniz.”
Sun Tzu, Savaş Sanatı

Bu yazı Hayat Sanatı yazı dizisinin sekizinci yazısı. Bu seride ilham kaynağım ilk bölümde yer alan Sun Tzu ve Savaş Sanatı isimli eseri. Savaş Sanatı, özünde savaşın temel prensiplerini anlatıyor ve askeri liderlere ne zaman ve nasıl savaşmaları gerektiğini açıklıyor. Günümüzde ise bu önemli eseri, büyük ölçekli şirket yöneticileri, avukatlar ve akademisyenler gibi birçok farklı alandan uzmanlar, verdikleri mücadelelerde referans olarak kullanmaktadır. Kısaca 2.500 yıl önce yazıldığı tahmin edilen bu eser, halen kendisine yeni okurlar bulmaya devam etmektedir.

Bu hafta sizlerle birlikte zaferleri ve mağlubiyetleri değerlendireceğiz. Bir zafer yaşamakla bir mağlubiyet deneyimlemek arasındaki farkı birlikte irdeleyeceğiz. Zafer ve mağlubiyet aslında aynı kaynaktan gelmektedir; kaynak bendir. Durumları, hayatı ve sunduklarını yorumlayan ben, yani bizler. Şöyle düşünelim, bir malımızı sattığımızda aslında yenik hissederiz. Bizim olan bir şeyi bir karşılık ile başka birine vermişizdir. Bu bir kaybetmek hissidir. Aslında kayıp veya yenilgi yoktur. Diğer bir açıdan baktığımızda bu, yeni alacağımız mallara veya diğer olanaklara yer açmaktadır.

Bu örneklerde sıkça doğaya bakalım istiyorum sizlerle. Bizlerin mağlubiyet veya zafer olarak nitelendirdiği şey doğada bulunmamaktadır. Örneğin bir ağaç sonbaharda tüm yaprakları kuruduğunda ve tüm yapraklarını verdiğinde, tüm yaprakları döküldüğünde mağlup hissetmemektedir. Kaybetmiş, değersizleşmiş, haksızlığa uğramış veya incitilmiş değildir. Veya aynı ağaç ilkbaharda açtığında, yemyeşil olduğunda, yapraklarla dolduğunda, kimseye karşı bir zafer kazanmış değildir. Üstün değildir. Daha iyi değildir. Kendini diğeri ile kıyaslayarak iyi hissetmek durumunda değildir. Çünkü sadece olur, doğadır, doğaldır, giden gider ve doğanın akışında her gidenin yerine yenisi gelir. Bu kocaman, muhteşem bir döngünün bir parçasıdır.

Peki insanlık olarak bizim hayatımızda neler yankılanır? Diğerine göre daha aşağıda olmak, diğerine göre daha zengin veya daha fakir olmak… Diğerine göre daha şanslı veya şanssız olmak… Diğerine göre mağlup ya da galip olmak… Zafer kazanmış olmak, alt etmiş olmak, üstün gelmek…

Bugün burada birlikte hayatımızı yorumlarken tüm işaretlere ve zafer ve mağlubiyetlerimize bakalım istiyorum. Mağlup olmamak için tırnaklarımızla sıkı sıkı sarıldıklarımız veya zafer kazanacağım diye aslında kendimizle bağdaşmayan davranışlar içerisinde olduğumuz zamanlar…

Hemen kendimden kısa bir örnek ile açıklayayım. Çok fazla çalıştığım bir dönemde beni gönülden yaralayan bir davranış ile karşılaşmıştım. İş yerime ve yaptığım şeye bağlılığım ve uğraşım gerçekten çok büyüktü. Bir işe yaradığımı, insanlara ve en önemlisi de muhtaç olanlara yardım etmek beni en çok motive eden kavramdı. Fakat karşılaştığım bir olay sonrasında tamamıyla duvara çarpmış gibi oldum. Yaptığım şeyleri, verdiğim emekleri ve zamanımı neye ve nasıl harcadığımı en baştan sorguladım. Mağlup hissetmeden veya bir zafer kazanmış olmadan, sadece kalbimi dinleyerek bir karar verdim: Daha fazla burada kalmayacaktım. Artık yola çıkmam gerekiyordu, çünkü akış bana bunu getirmişti.

Ben bu kararı verdikten hemen sonra, çok farklı bir görev ile, farklı bir iş yerine geçiş yaptım. Evet, burada daha önce hiç yapmadığım bir işi yapacaktım. Bu geçiş bana öyle değişik kapılar açtı, öyle farklı insanlar ile bir araya getirdi ve öyle farklı durumlar ve süreçler öğretti ki hayat boyu minnettar olacağım.

İşte bu kadardı, ortada ne zafer, ne de mağlubiyet var, sadece yaşamak ve gözlemek. Kalsaydım mağlup sayılır mıydım veya kalsaydım galip olur muydum? Bu sorular için artık çok geç! Tek bir bildiğim var: Zaferler de mağlubiyetler de daima bizim tanımlarımız, eğer akışın ve olayların içerisindeki iyi, gözlerimizin önündeyken onu görmemekte ısrar ediyorsak, bu seçim yine bizlere dair.

Sun Tzu’nun belirttiği gibi, eğer gökyüzünü ve dünyayı biliyorsanız her daim zaferiniz kesindir. Eğer kendimizi yeterince tanıyorsak ve hayatın akışına zafer veya mağlubiyet olarak bakmak yerine, olduğu gibi bakmayı seçiyorsak, kendi yakıştırmalarımız, kendi sınırlandırmalarımız ve kendi sınırlılıklarımız ile mağlubiyet resmini yaşamamayı seçebiliyorsak, her daim ve her durumda zaferler mümkün!

Bugün sizin gökyüzünüzde yankılanan ne?

İlginizi çekebilir: Hayat sanatı 7: Hayatın işaretlerini cesaretle görebilmek mümkün mü?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale