X

Hayat sanatı 7: Hayatın işaretlerini cesaretle görebilmek mümkün mü?

“(…)
12. Adamlarınıza dikkat eder ve sert zeminde kamp kurarsanız, ordu her türlü hastalıktan uzak olur ve zafere ulaşır.
(…)
21. Bir ormanın ağaçları arasında hareket düşmanın ilerlediğini gösterir. Yoğun otlar arasında bir dizi siperin ortaya çıkması düşmanın bizde şüphe uyandırmaya çalışmasıdır.
(…)
24. Mütevazı sözler ve artan hazırlıklar düşmanın ilerlemeye başladığının işaretidir. Sert dil ve saldıracakmış gibi ileri atılma, geri çekileceğinin işaretidir.
(…)
33. Kampta huzursuzluk varsa generalin otoritesi zayıftır. Bayraklar ve sancaklar ortalıkta dolanıyorsa isyan hazırlanıyordur. Subaylar öfkeliyse bu adamların yoğun olduğu anlamına gelir.
(…)
41. Önlem almayan ve düşmanını hafife alan düşmanına esir düşer.”
Sun Tzu, Savaş Sanatı

Bu yazı Hayat Sanatı yazı dizisinin yedinci yazısı. Bu seride ilham kaynağım ilk bölümde yer alan Sun Tzu ve Savaş Sanatı isimli eseri. Savaş Sanatı, özünde savaşın temel prensiplerini anlatıyor ve askeri liderlere ne zaman ve nasıl savaşmaları gerektiğini açıklıyor. Günümüzde ise bu önemli eseri, büyük ölçekli şirket yöneticileri, avukatlar ve akademisyenler gibi birçok farklı alandan uzman, verdikleri mücadelelerde referans olarak kullanmaktadır. Kısaca 2.500 yıl önce yazıldığı tahmin edilen bu eser, halen kendisine yeni okurlar bulmaya devam etmektedir.

Bu haftaki konumuz ise yukarıda geçen bölümde örneklerini okuduğumuz işaretler ve savaş işaretlerini takip edebilmek gibi hayatın işaretlerini ne kadar takip edebildiğimiz sorusu. Burada verilen örnek gibi, generaller savaştaki tüm işaretleri, orduyu, adamlarını, düşmanı, durumu ve savaşın gidişatını nasıl yakından takip etmek ve işaretleri görmek durumundaysa, bizler de kendi hayatlarımızın generali olarak bu işaretleri izlemeliyiz.

Bu, aklımıza şu soruyu getiriyor: Eğer hayatın bize verdiği bu işaretleri, Sun Tzu’nun örneklerindeki gibi savaştaki gidişatı izleyen bir general edasıyla gerçekten izleyebiliyor olsaydık, hayatımız veya bugün içerisinde bulunduğumuz koşullar daha farklı olabilir miydi?

Hayatın bize sunduğu işaretler üzerine biraz daha örnek verelim. Örneğin ilişkilerimizde sürekli üzülen taraf olduğumuzu gözlemleyebilecek ve hatta kendimize itiraf edecek kadar cesur muyuz? Örneğin iş hayatımızda karakterimize çok ters bir şekilde davranmak durumunda kaldığımızda, bu sürecin içinde neden yer aldığımızı sorgulayabiliyor muyuz? Örneğin mutsuzluğumuz nedeniyle bir alışveriş canavarına dönüştüğümüzde mutluluğu, huzuru ve belki de iç dinginliğimizi neden dışarıda aradığımızı kendimize sorabiliyor muyuz? Yani ne yaptığımızı görebiliyor muyuz? İşte burada sıraladığımız bu basit örnekler gibi hayat bize örnekler sunar.

Hemen kendi hayatımdan bir örnekle sizlerle birlikte hayatın bize sunduğu işaretleri görmezden geldiğimizde, kendimiz için ne kadar farklı bir akış yarattığımızı inceleyelim istiyorum. İlk evliliğimde yaşadığım süreç aslında uzun bir döneme dayanmaktaydı. Daha fazla kavga, daha fazla anlaşmazlık, daha fazla değersizleştirme, daha fazla acı… Bunlar gözümün önünde yaşadığım gerçeklerdi. Her seferinde bu durumun geçici olduğunu, ilişkilerde böyle bir akışın, zaman zaman dalgalanmaların olabileceğini düşünmeyi seçtim. Bir gün sokakta yürüdüğüm sırada fark ettim ki istemsiz olarak ağlamaktaydım. Göz yaşlarım kontrolsüzce süzülüyordu. Kafamda hiçbir düşünce yokken bile ağlıyordum. O an orada durdum, hayatın bana sunduğu tüm işaretleri ve benim görmek istemediğim her şeyi en baştan düşünmeye başladım.

Görmekten kaçtığım ne varsa, o anda hepsini sanki dışarıdan bir seyirci gibi izledim. Ve bir sonuca vardım: Ben bu işaretlerin hepsini bir kenara itip bu ilişkiye devam etmeye çalıştıkça daha da batıyordum. Ben kaybediyordum, en çok da kendimi ve kendime olan saygımı. O gün bir karar verdim, bir daha bu kadar değersiz bir duruma düşürülmeyi ve bu kadar fazla üzüntü ile dolmayı asla kabul etmeyecektim. İşte bu ilişkiyi tamamıyla bitirme kararım ve bu kararıma olan bağlılığım o tek bir anda doğmuştu. Artık gördüğüm onlarca işaretten sonra geriye dönmek mümkün değildi.

Peki şunu düşünelim beraberce: Bu kadar zaman görmek istemediklerimi çok daha önceden görecek cesareti bulsaydım, hayatın işaretlerine yüz çevirmeseydim ve yolu farklı bir yerde sonlandırsaydım ne olurdu? Bu kadar yıpranmaya gerek duymadan kendi öz değerlerim içerisinde “Ben bu ilişkide daha fazla kalmak istemiyorum” diyebilme cesaretine erişseydim ne olurdu? “Uzun yılların hatırı var” diyerek arkamı döndüğüm o işaretlere, “Önümde daha uzun yıllar var” diyerek sırt çevirmeseydim ve yüzleşebilseydim ne olurdu? Henüz yirmi yedi yaşıma bile gelmediğim o zamanın güzel günlerinde, o canım baharlarda, o güzel yazlarda, günler geceler boyunca kafam dopdolu, hayalet gibi yaşamak durumunda kalmasaydım, bu resmin bir parçası olmasaydım ve o işaretleri zamanında gerçekten okuyabilseydim ne olurdu?

İşte bu örnekte olduğu gibi hayat aslında her an, her gün, her imkanda bize işaretler sunar, ne yapmak istediğimize karar verebilmemiz için. Eğer yolumuz yanlış ise bizi doğruya göndermeye çalışır, eğer çok üzülmüşsek bize “Artık çık oradan, üzülme” der, eğer kaybediyorsak “Bunu geride bırak, yeniden başla, daha fazla kaybetmekte ısrar etme” der, eğer yalnızsak belki yolumuza bize eşlik edecek yoldaşlar çıkarır. Sadece bakıp görebilmemiz gerekir, eğer yeni bir maceraya çıkmamız gerekirse “Korkma, haydi çık dışarı, başla” der.

Bu yüzden Sun Tzu’nun önerdiği gibi her general savaşını, ordusunu, düşmanını ve doğayı her şeyiyle iyi gözlemlemelidir. Hayatın sundukları işte bu işaretlerde gizlidir. Bu işaretleri görmeye hazır mısınız?

İlginizi çekebilir: Hayat sanatı 6: Zor günler için hayata dair taktikler

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale