X

Hayat sanatı 5: En çaresiz anlarda bile bir çıkış yolu mutlaka vardır!

“(…)
21. Bir hamle yapmadan önce iyice düşünün ve plan yapın.
(…)
25. Bu nedenle ordu, tek bir vücut olur, ne cesurların öne atılması ne de korkakların tek başına geri çekilmesi mümkün değildir. Büyük insan kitlelerini yönetmenin sanatı budur.
(…)
35. Düşmanın sunduğu yemleri yutmayın. Evine dönen bir orduya müdahale etmeyin.
36. Bir orduyu kuşattığınızda bir çıkış yolu bırakın. Çaresiz düşmanı çok zorlamayın.
37. Savaş sanatı budur.”

Sun Tzu, Savaş Sanatı

Bu, yeni yazı dizim Hayat Sanatı’nın beşinci yazısı. Bu seride ilham kaynağım ilk bölümde yer alan Sun Tzu ve Savaş Sanatı isimli eseri. Savaş Sanatı, özünde savaşın temel prensiplerini anlatıyor ve askeri liderlere ne zaman ve nasıl savaşmaları gerektiğini açıklıyor. Günümüzde ise bu önemli eseri, büyük ölçekli şirket yöneticileri, avukatlar ve akademisyenler gibi birçok farklı alandan uzmanlar, verdikleri mücadelelerde referans olarak kullanmaktadır. Kısacası, 2.500 yıl önce yazıldığı tahmin edilen bu eser, halen kendisine yeni okurlar bulmaya devam etmektedir.

Geçtiğimiz haftalarda okuma listemde yer alan bu eseri elime aldığım andan itibaren birçok farklı not aldım ve ismini değiştirerek hayatımızı bu kadar kritik şekilde etkileyen konularda sizlerle birlikte bir Hayat Sanatı yolculuğuna çıkalım istedim. Bugün, hep birlikte Hayat Sanatı dizimizin beşinci durağındayız.

Bu hafta konumuz ise çaresizlik anlarımız. Hayatımızda mutlaka “Buradan nasıl çıkacağım, şimdi nasıl bir çözüm bulacağım?” diye köşeye sıkıştığımızı hissettiğimiz zamanlar olmuştur. İşte bu çaresizlik anlarında bazılarımız kolayca çıkış yollarına odaklanabilirken, bazılarımız için ne yazık ki süreç bu şekilde olmamaktadır. Şikayet ederiz, ah ederiz, kabul etmek istemeyiz, “Benim hatam değildi” der, inkar ederiz, mağduru oynamayı tercih ederiz ve hatta biri çıkıp gelsin ve bizim yerimize tüm sorumluluğu alsın, belki tüm acıları çeksin isteriz. Aynı bir filmi ileri sarmak gibi o çaresizlik anı ileri sarılsın, o bölüm hayatımızdan hızlıca oynatılarak geçsin ve biz yine filme ancak mutlu anlarda veya çaresizlik sahnesi bittikten sonra dahil olalım isteriz!

Peki çaresizlik anları bu kadar kaçınılması gereken zamanlar mıdır? İçine düştüğümüz o her bir çaresizlik anı bize neyi göstermektedir? Kendimizle yüzleşmek zamanını mı? Ne kadar cesur olduğumuzu mu? “Bu sınavı nasıl geçerim?” diyerek veya “Bittim ben” diyerek havlu atma zamanımızı mı? Veya “Buradan nasıl ilerleyeceğim?” diye yeniden bulunduğumuz noktaya odaklanma gerekliliğini mi? Adeta hiç bilmediğimiz bir parkuru koşmaya çıkarken aldığımız risk gibidir çaresizlik anlarımız.

Sonsuz olasılıklar ve o sonsuz olasılıkları belirleyen seçimlerimiz… Bir parkurda düştüğümüz durumda devam edemeyebiliriz, hava çok sıcak olur, vücudumuz dayanamaz ise bırakmak durumunda kalabiliriz veya hiçbir sıkıntı yaşamadan ilerleyebiliriz. İşte çaresizlik anlarımız da aslında bakış açısı ile tanımlanır. O an karar vermek, parkurdaki ruhunuza kalmıştır, kalıp savaşmayı seçebilirsiniz ki terinizin son damlasına kadar enerjinizi alacaktır ya da tam orada bırakmayı. Bedeniniz bırak diye bağırır ama kalbiniz asla der, ya yola devam edersin ya da hayatının sonuna kadar denemediğine pişman olursun! İşte içimizdeki süper güçler tam da böyle çaresizlik anlarında açığa çıkmaktadır.

Hemen kendi yaşadıklarımdan bir örnek ile açıklamak istiyorum. Yıllar önce evliliğimde geldiğim noktada çaresizdim. Her ne yolu denersem deneyeyim bir çıkış olmadı. İlişkimi kurtarmak artık ne yazık ki mümkün değildi. Kendime olan saygımı bile bir yana bıraktığım zamanlar oldu. Çok savaş verdim. Ama bir an geldi ki çıkış yolu oradaydı, hem de uzun süredir oradaydı, benim gözlerimin önünde… Ne yazık ki görmemekte ısrar eden bendim. O çıkış yolu ise yolu değiştirmekti. Evimi, hayatımı, medeni halimi ve o güne kadar kim olduysam onu tamamıyla değiştirmekti. Ve bu kesinlikle benim elimdeydi.

Kolay oldu mu? Hayır, hiç de düşündüğüm kadar kolay değildi, ama yine de çıkış yolu oradaydı. Ve işte ben bunu anladığım andan itibaren bir çıkış yolu vardı, yani çaresizlik yine benim yarattığım sınırlardan başka bir şey değildi. O sınırlar kalktığında ise işte yepyeni bir hayatım olmuştu. O süreçte o kadar önemli dersler öğrendim ki daha sonra bu öğrenimlerimi, kendimle olan yolculuğumu ve tecrübelerimi sizlerle hem buradan hem de kitaplarım aracılığı ile paylaştım. Aslında o günümün çaresizliği belki de bu hayatta aldığım en güzel hediyelerden bir tanesiydi!

Bugün bu yazımda bana eşlik ediyorsanız, çaresizlik anlarınıza yeniden bakmanızı rica ederim. Size ayrılmış bir çıkış yolu, size gösterilmiş bir çözüm mutlaka oradadır. Sun Tzu’nun yazdığı gibi, “çünkü savaş sanatı budur…

İlginizi çekebilir: Hayat sanatı 1: Hayatı hesaplayarak olacakları öngörmek mümkün mü?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale