X

Hayat sanatı 2: Hayatta zaferler kazanmak üzerine

“Böylece zafer için gerekli beş şeyi biliyoruz;

  1. Ne zaman savaşacağını ne zaman savaşmayacağını bilen kazanır.
  2. Hem kendisinden üstün hem de kendisinden kötü güçlerle baş etmeyi bilen kazanır.
  3. Tüm rütbelerinde aynı ruh halini yaşayan orduya sahip olan kazanır.
  4. Kendisini hazırlayan ve düşmanını hazırlıksız yakalayan kazanır.
  5. Askeri kapasitesi olan ve kralın müdahale etmediği kazanır.

Bu nedenle şöyle diyebiliriz: Düşmanınızı ve kendinizi tanıyorsanız yüz savaşın sonucundan bile korkmanıza gerek olmaz. Kendinizi tanıyorsanız ama düşmanınızı tanımıyorsanız kazandığınız her zafere karşı bir yenilgi yaşarsınız. Ne düşmanı ne de kendinizi tanıyorsanız her savaşta yenilirsiniz.”

Sun Tzu, Savaş Sanatı

Bu yeni yazı dizim “Hayat Sanatı”nın ikinci yazısı. Bu dizinin nasıl oluştuğunu ilk yazımda kısaca sizlerle paylaşmıştım, bu yazıma da kısaca bahsederek başlayacağım. İlham kaynağım ilk bölümde yer alan Sun Tzu ve Savaş Sanatı isimli eseri. Eser ilk kez Çin’de yayımlanmış. Aslında kim tarafından ve tam olarak ne zaman yayımlandığı hala bilinmiyor. Bir kısım akademisyen Savaş Sanatı eserinin Çinli bir komutan olan Sun Tzu tarafından yazıldığını iddia etmekte. Gerçek olsun ya da olmasın, bu eser başta Çin olmak üzere kuşaklar boyunca aktarılmış durumda.

Savaş Sanatı, özünde savaşın temel prensiplerini anlatıyor ve askeri liderlere ne zaman ve nasıl savaşmaları gerektiğini açıklıyor. Fakat silahlar ya da savaşlardan ziyade, bu eseri farklı yönlerde kullananlar var. Büyük ölçekli şirket yöneticileri, avukatlar ve akademisyenler birçok alanda verdikleri mücadeleleri kazanmak için bu kitaba başvurmaktadırlar. Kısaca 2500 yıldır bu kitap halen kendisine yeni okurlar bulmayı başarabilmiş.

İşte bu okurlardan bir tanesi de benim. Geçtiğimiz haftalarda okuma listemde yer alan bu eseri elime aldığım andan itibaren birçok farklı not aldım ve ismini değiştirerek hayatımızı bu kadar kritik önemde etkileyen konularda sizlerle birlikte bir Hayat Sanatı yolculuğuna çıkalım istedim. Bugün Hayat Sanatı dizimizin ikinci durağındayız…

Sıra hayata karşı zaferler kazanmak üzerine hep birlikte düşünmeye geldi… Zafer kelimesine daha yakından odaklanalım istiyorum. Nedir zaferleri bu kadar çekici kılan? Yenmiş olmak, egomuzu tatmin etmek, birinci olmak veya bir diğerine karşı üstün çıkmak. Evet, biz insanlar asırlar boyu hayat sanatını icra ederken zaferlere odaklandık. Üstün gelen, diğerine göre kaybetmeyen ve hep kazanan olmak istedik. Çünkü yenilmeyecektik. Çünkü herkes bizi güçlü bilecekti. Çünkü kaybedemezdik. Çünkü çok emek vermiştik. Çünkü daha yaşayacaklarımız vardı. Peki kazanmak gerçekten bu kadar önemli miydi, kaybetsek ne olurdu?

Kaybetmekle ilgili büyük bir yüzleşmeyle başlayalım o halde. Yıllar önce evliliğimde geldiğim noktada kaybetmemek için o kadar büyük emek vermiştim ki… Tüm kalp kırıklığıma, bana büyük acılar veren tüm durumlara rağmen yılmadan bu ilişkiyi sürdürmeye çalışmaktaydım. Çünkü kaybetmek istemiyordum, hem sevdiğim insanı hem de hayallerimi, beklentilerimi, planlarımı, yıllarca verdiğim emekleri…

Peki gerçekten kaybetmediğimde aslında kazanmış mıydım? Kendime karşı duruyordum, hayatımda bana en ters olan şey olan, asla kabullenemediğim, dürüst olmayan bir ilişkide adeta yalanlarla sarılı bir çemberde, her gün kalbim yanarak yaşamaya çalışıyordum. Kendimi asla koyamadığım bir resmin dışarıdan yapıştırılmış bir parçası gibiydim. Öz saygıma ihanet etmekteydim. Kendi kendime her gün neden bu kadar değersizce davranılmayı hak ettiğimi sormaktaydım ki, bence hiçbirimiz diğeri tarafından değersizleştirilmeyi hak etmiyoruz.

Evet, görünürde evliliğim devam etmekteydi, evet, görünürde kazanmaktaydım, ama aslında kendimi bilen ben, kaybettiğimi biliyordum. Bu savaşın, bu direnişin tek kaybedeni vardı: Kimse “görünürde” görmese de,, evet o bendim!

Öyle bir an geldi ki, bir daha tek bir geri adım atmamak üzere kaybetmeye karar verdim. Etrafımdakilere aldırmadan, ne yaşadığımın tek anına bile şahit olmamış diğerlerinin “Kaybetti” etiketine bakmadan, tüm gönül rızamla, evet, yine “görünürde” kaybetmiştim. İşte o gün gerçek zaferim başlamıştı, çünkü ne gariptir ki başkasının gözlerinde kaybedenken, kendim için kazanmıştım!

İşte hayatımızda kaybetmek ve kazanmak dengesi böyle garip bir denge. Bazen kaybettiğimizi düşündüğümüz şeyler aslında kazançlarımız. Bazen kazandığımızı zannettiğimizde, eğer gerçekten içimize ve kendimize bakmamışsak bir şeyleri kaybetmekteyiz. Sun Tzu’nun yıllar önce keşfetmiş olduğu üzere, kendinizi tanıyorsanız kaybetmek veya kazanmaktan korkmanıza hiç gerek yok!

İlginizi çekebilir: Hayat sanatı 1: Hayatı hesaplayarak olacakları öngörmek mümkün mü?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale