X

Hayat sanatı 1: Hayatı hesaplayarak olacakları öngörmek mümkün mü?

“Savaşı kazanan general savaştan önce kafasında birçok hesaplama yapar. Savaşı kaybeden general öncesinde çok az hesaplama yapar. Bu nedenle, çok hesap yapmak zafere, az hesap yapmak mağlubiyete neden olur. Hiç hesap yapmamak nelere neden olur! Bu noktaya dikkat ederek kimin kazanıp kimin kaybedeceğini tahmin edebilirim.”
Sun Tzu, Savaş Sanatı

Bu yeni yazı dizim Hayat Sanatı’nın ilk yazısı. “Bu dizi nasıl oluştu?” sorusu aklınıza gelebilir. Aslında ilham kaynağım ilk bölümde yer alan Sun Tzu ve Savaş Sanatı isimli eseri oldu. Eser, savaş kuralları üzerine kafa yoran bir kitap olarak ilk kez Çin’de yayımlanmış. Aslında kim tarafından ve tam olarak ne zaman yayınlandığı hala bilinmiyor. Eserin, 4. veya 5. yüzyılda ortaya çıktığı düşünülüyor. Bir kısım akademisyen Savaş Sanatı eserinin Çinli bir komutan olan Sun Tzu tarafından yazıldığını iddia etmektedir. Fakat bazı görüşler ise bugün Sun Tzu diye bir kişinin var olmadığını savunuyor. Gerçek olsun ya da olmasın bu eser kuşaklar boyunca başta Çin olmak üzere aktarılmış durumda.

Savaş Sanatı, özünde savaşın temel prensiplerini anlatır ve askeri liderlere ne zaman ve nasıl savaşmaları gerektiğini açıklar. Fakat silahlar ya da savaşlardan ziyade, bu eseri farklı yönlerde kullananlar var. Büyük ölçekli şirket yöneticileri, avukatlar ve akademisyenler birçok alanda verdikleri mücadeleleri kazanmak için bu kitaba başvurmaktadırlar. Kısaca 2500 yıldır bu kitap halen kendisine yeni okurlar bulmayı başarabilmiş.

İşte bu okurlardan bir tanesi de benim. Geçtiğimiz hafta okuma listemde yer alan bu eseri elime aldığım andan itibaren birçok farklı not aldım ve ismini değiştirerek hayatımızı bu kadar kritik şekilde etkileyen konularda sizlerle birlikte bir Hayat Sanatı yolculuğuna çıkalım istedim. Bugün Hayat Sanatı dizimizin ilk durağındayız…

Şimdi dönelim hesaplayabilmek terimine. Evet, bugün muhteşem bir soru cevaplanmak üzere bizleri bekliyor: Hayatı ve hayata kattıklarımızı hesaplayabilir miyiz? Hayattaki seçimlerimizi yaparken ne kadar hesaplıyoruz, sonuçlarınI, yol açabileceklerini, bize kaybettireceği veya kazandıracaklarını? Hayatta yolumuzu belirlerken adeta bir komandan edasıyla hareket ettiğimizde daha iyi düşündüğümüzde ve hesaplama yaptığımızda sonuçlar değişebilir mi?

Hemen kendi tecrübelerimden bir örnek vererek başlamak istiyorum. Uzun mesafe (ultra maraton) yarışmalarında çok aktif olarak yer aldığım ve çok yoğun koşu antrenmanı yaptığım bir dönemde ilk defa katıldığım ve dereceye girdiğim 25 kilometre tırmanışlı ve zorlu parkurda aslında sol ayağımda bir kırık oluştuğunu, ancak yarışı bitirdikten sonra ayağım kocaman olduğunda anlayabilmiştim.

Sadece bir an yarış sırasında bir acı hissettim ve sonra o sıcaklık ve yarış heyecanıyla acıyı tamamen unutmuştum. Bu durum, aslında acıyı hissettiğim o ilk an durup kendime bir bakmamı ve eğer devam edemeyeceksem yarışı o an bırakmamı gerektiriyordu. Fakat ben yeterince hesap yapmadan, daha yarışın çok başında yaşadığım bu olaya rağmen önümdeki kocaman 25 kilometre boyunca koşmaya devam ettim. Ve sonucunda ise, evet, yarışı ilk üçte tamamlamış olsam da, yaklaşık 9 haftayı aşkın süre antrenman yapamadım ve hatta yürümekte bile çok zorlandım. Bu, sonuçları hesaplamak ve seçimlerimizi yaparken feda edebileceklerimizi öngörmek, buna göre konum almak açısından çok önemli bir tecrübeydi. Eğer yarışı o anda bırakmış olsaydım, daha iyi değerlendirme yapabilseydim, belki ayağım çok daha hızlı iyileşecekti ve 9 haftadan çok daha kısa sürede antrenmanlarıma dönmüş olacaktım.

Bugün bu yazımda bana eşlik eden sizler, hayatınıza bakmanızı dilerim, hesap yapıyor musunuz? Vereceğiniz küçücük bir cevaptan tutun aldığınız büyük kararlara kadar hayat sanatında hesap yapmak mümkün, sonuçlar yine size bağlı… Yeter ki siz Sun Tzu’nun önerdiği gibi çok hesap yapan ve zafere giden generallerden olmayı isteyin!

İlginizi çekebilir: Hayat yolunda strateji üzerine: Benim yolum değerini bilmek!

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale