“Savaşı kazanan general savaştan önce kafasında birçok hesaplama yapar. Savaşı kaybeden general öncesinde çok az hesaplama yapar. Bu nedenle, çok hesap yapmak zafere, az hesap yapmak mağlubiyete neden olur. Hiç hesap yapmamak nelere neden olur! Bu noktaya dikkat ederek kimin kazanıp kimin kaybedeceğini tahmin edebilirim.”
Sun Tzu, Savaş Sanatı
Bu yeni yazı dizim Hayat Sanatı’nın ilk yazısı. “Bu dizi nasıl oluştu?” sorusu aklınıza gelebilir. Aslında ilham kaynağım ilk bölümde yer alan Sun Tzu ve Savaş Sanatı isimli eseri oldu. Eser, savaş kuralları üzerine kafa yoran bir kitap olarak ilk kez Çin’de yayımlanmış. Aslında kim tarafından ve tam olarak ne zaman yayınlandığı hala bilinmiyor. Eserin, 4. veya 5. yüzyılda ortaya çıktığı düşünülüyor. Bir kısım akademisyen Savaş Sanatı eserinin Çinli bir komutan olan Sun Tzu tarafından yazıldığını iddia etmektedir. Fakat bazı görüşler ise bugün Sun Tzu diye bir kişinin var olmadığını savunuyor. Gerçek olsun ya da olmasın bu eser kuşaklar boyunca başta Çin olmak üzere aktarılmış durumda.
Savaş Sanatı, özünde savaşın temel prensiplerini anlatır ve askeri liderlere ne zaman ve nasıl savaşmaları gerektiğini açıklar. Fakat silahlar ya da savaşlardan ziyade, bu eseri farklı yönlerde kullananlar var. Büyük ölçekli şirket yöneticileri, avukatlar ve akademisyenler birçok alanda verdikleri mücadeleleri kazanmak için bu kitaba başvurmaktadırlar. Kısaca 2500 yıldır bu kitap halen kendisine yeni okurlar bulmayı başarabilmiş.
İşte bu okurlardan bir tanesi de benim. Geçtiğimiz hafta okuma listemde yer alan bu eseri elime aldığım andan itibaren birçok farklı not aldım ve ismini değiştirerek hayatımızı bu kadar kritik şekilde etkileyen konularda sizlerle birlikte bir Hayat Sanatı yolculuğuna çıkalım istedim. Bugün Hayat Sanatı dizimizin ilk durağındayız…
Şimdi dönelim hesaplayabilmek terimine. Evet, bugün muhteşem bir soru cevaplanmak üzere bizleri bekliyor: Hayatı ve hayata kattıklarımızı hesaplayabilir miyiz? Hayattaki seçimlerimizi yaparken ne kadar hesaplıyoruz, sonuçlarınI, yol açabileceklerini, bize kaybettireceği veya kazandıracaklarını? Hayatta yolumuzu belirlerken adeta bir komandan edasıyla hareket ettiğimizde daha iyi düşündüğümüzde ve hesaplama yaptığımızda sonuçlar değişebilir mi?
Hemen kendi tecrübelerimden bir örnek vererek başlamak istiyorum. Uzun mesafe (ultra maraton) yarışmalarında çok aktif olarak yer aldığım ve çok yoğun koşu antrenmanı yaptığım bir dönemde ilk defa katıldığım ve dereceye girdiğim 25 kilometre tırmanışlı ve zorlu parkurda aslında sol ayağımda bir kırık oluştuğunu, ancak yarışı bitirdikten sonra ayağım kocaman olduğunda anlayabilmiştim.
Sadece bir an yarış sırasında bir acı hissettim ve sonra o sıcaklık ve yarış heyecanıyla acıyı tamamen unutmuştum. Bu durum, aslında acıyı hissettiğim o ilk an durup kendime bir bakmamı ve eğer devam edemeyeceksem yarışı o an bırakmamı gerektiriyordu. Fakat ben yeterince hesap yapmadan, daha yarışın çok başında yaşadığım bu olaya rağmen önümdeki kocaman 25 kilometre boyunca koşmaya devam ettim. Ve sonucunda ise, evet, yarışı ilk üçte tamamlamış olsam da, yaklaşık 9 haftayı aşkın süre antrenman yapamadım ve hatta yürümekte bile çok zorlandım. Bu, sonuçları hesaplamak ve seçimlerimizi yaparken feda edebileceklerimizi öngörmek, buna göre konum almak açısından çok önemli bir tecrübeydi. Eğer yarışı o anda bırakmış olsaydım, daha iyi değerlendirme yapabilseydim, belki ayağım çok daha hızlı iyileşecekti ve 9 haftadan çok daha kısa sürede antrenmanlarıma dönmüş olacaktım.
Bugün bu yazımda bana eşlik eden sizler, hayatınıza bakmanızı dilerim, hesap yapıyor musunuz? Vereceğiniz küçücük bir cevaptan tutun aldığınız büyük kararlara kadar hayat sanatında hesap yapmak mümkün, sonuçlar yine size bağlı… Yeter ki siz Sun Tzu’nun önerdiği gibi çok hesap yapan ve zafere giden generallerden olmayı isteyin!
İlginizi çekebilir: Hayat yolunda strateji üzerine: Benim yolum değerini bilmek!