X

“Hayat Sana Ne Anlatıyor”: Yogi Çetin Çetintaş yeni kitabını anlatıyor

Türkiye’de yoga denince akla gelen ilk isimlerden biri Çetin Çetintaş. “Hayat Sana Ne Anlatıyor” adlı yeni kitabı, elementler üzerinden hayatı anlatan ve bunu yaparken de okurlarına hayatı okuma konusunda yol gösteren bir rehber niteliğinde. Çetintaş’la yeni kitabı üzerine sohbet ettik…

Yeni kitabınız bize hayatın elementler üzerinden nasıl okunabileceğini anlatıyor. Ve siz de kitabınızda “Beden, zihin ve ruh bütünlüğü sayesinde hayat oluşur,” diye belirtiyorsunuz. Elementlerin bu bütünlüğü sağlamadaki görevleri nelerdir? Onları anlamamız neden önemli?

Elementler yaşamın en somut formlarıdır. Yani en görünür, hissedilebilir ve kolaylıkla anlaşılabilir tezahürlerdir. Varoluşu anlaşılabilir kılırlar. Yaşamda somut ve soyut gibi kavramlar kullansak da, varoluş en soyutun içinde de, en somutun içinde de aynıdır. Lakin insan için soyut olanı anlamak ve gözlemlemek zordur. Bu yüzden elementlerin somut ve kolay anlaşılabilir doğası, insanın varoluşunu, yani kendini anlaması için önemlidir. Kısacası aradığımız bütün cevaplar gözümüzün önündedir. Bunu okuyabilmek veya duyabilmek içinse, bu dili bilmek gerekir.

Her eylemin, kararların, düşüncelerin, duyguların… Kısacası yaşamın temelinde elementlerin bilgisi var. Bu açıdan baktığımızda hayatımızda sıradan görünen şeylerin bile arkasında varoluşun doğasını anlamak yatıyor. Bu bir insanın hayatını nasıl değiştirebilir?

Bir insan hayatını değiştirmek istiyorsa, önce hayatın ondan beklediğini cevaplayarak, görmezden geldiğini artık görmeli, unutmaya çalıştığını göz ardı etmek yerine kabul etmelidir. Kısaca kitapta bahsettiğim Akaşa alanı boşaltılmadan, hayat değişebileceği ve rahatça hareket edeceği bir alan bulmakta güçlük çeker. Önce Akaşa’nın boşaltılması için uygun süreçten geçilmeli, ardından hayatın neye evrilmesini istiyorsak, elementleri o yolda şekillendirmeliyiz.

Bu kitabın ortaya çıkış sürecinden bahseder misiniz? Size ilham veren ne oldu?

İlham veren şey insanların somutluk arayışı, duygularına yabancı oluşları ama bir yandan da duygularını anlamsız şekilde yüceltmeleri ve daha soyut çalışmaların içinde kolayca kaybolmaları oldu. Bu yüzden daha somut ve takip etmesi kolay bir bilgi üzerinden varoluşlarını fark etmelerini istedim. Çünkü bilgi somutlaştıkça, uygulanabilirliği de artıyor.

Kitabın dili çok sade ve anlaşılır. Günlük yaşantımızdan pek çok örnek bulabiliyoruz kitabın içinde. Fakat buna rağmen içinde yaşamla ilgili derin konular işleniyor. Bu ikisi arasındaki denge beni çok etkiledi. Bize ne anlatmak istediniz bu dengeyi kurarken?

Kaba, yani en somut işleyişi idrak etmeye başladığımız noktada, daha derin, hatta soyut konular duyulabilir, hatta bazen tanıdık geliyor. Ne de olsa insanın kendini hayattan ayırmadan bir bütün olarak anlamaya başlayışı, hayatı anlamasıdır…

Kitabınız ilk çıktığı andan itibaren satış noktalarında tükendi. Hala kitapçılara geldiği gün içerisinde hızla tükeniyor. Okuyucular hayatın onlara ne anlattığını sizin yorumunuzla dinlemek için sabırsızlanıyorlar, bilgilerinize güveniyorlar. Peki güvenilir kaynaklar olmadan insanlar neden hayatı okumakta zorlanıyorlar?

İnsan pusula ile yol almaktan hoşlanır. Hatırlayamamaktan korkar. Benzer görüntüleri gördüğünde, kolayca yolundan şaşar. Doğrusu günlüktür. Tüm bunlar insanın değişken halindendir. İnsan kendine değişmeyecek, kararlı bir rehber arar… Nitekim yol göstericilerin de vazifesi tüm bu değişkenliğin içinde kalıcı olanı hatırlatmaktır…

“Kimsenin seninle bir derdi yok. Hayatın da… Ancak hayatın sana anlatmaya çalıştığı şeyler var,” diyorsunuz kitabınızda. Bu cümlenin özellikle altını çiziyorum çünkü insanlar pek çok şeyi kişisel algılayabiliyorlar. Fakat gerçeğin böyle olmadığını idrak ettiğimizde bireysellik düşüyor. Elementlerin işleyişinde bireysellikten bütünselliğe geçişi nasıl ifade edersiniz?

Elementlerin her birimizde ve hatta tüm dünyanın varoluşunda rol aldığını, her birimizi ve algılanabilir her şeyi (duygular, rüyalar dahil) bilinebilir kıldığını idrak edersek, elementlerin sadece bizim üzerimizden çalışmadığını da anlarız. Elementler bütünsel olarak varoluşu somuta indirir. Bu da bütün bu hikayeyi birlikte yaşadığımızı bize hatırlatır.

Elementlerin dengesi devamlı değişerek hayatta bize yol gösteriyor. Yani şu anda elimizde bir yol haritası mı tutuyoruz? Yol bizi nereye götürüyor?

Evet, bu kitap bir harita sunuyor ve bir dil öğretiyor; elementlerin dili. Bu dil sayesinde hayatın ne anlattığını duyabiliyor ve bizden ne istediğini gözlemleyebilir oluyoruz. Aslında şu anımızı yaratan daha önceden istediklerimiz. İşin özüne baktığımızda hayatın bizden istediği her şeyi biz bir zamanlar hayattan talep etmiş oluyoruz. Yol da bizi bu taleplerimize götürüyor. Ta ki taleplerimizin bir sonu gelene kadar…

Kitabınız elementlerin yanı sıra aslında yanlış tanımladığımız pek çok şeyin de altını çiziyor. Depresyon, ego, alçakgönüllülük… Bu anlamda kitabınız bize pek çok şey anlatıyor…

Bazen bildiğimizi sandığımız şeylerin asıl ifade ettikleri anlamları fark etmemiş oluyoruz. Halk içinde kelimeleri kullanış şekillerimizden gerçek anlamları gölgede kalabiliyor. Bu bağlamda yeniden hatırlatıyorum…

İnsan sorularının cevabını hep dışarıda arıyor. Siz bu kitabınızda dışarıya bakmaya bir mana getiriyorsunuz. Biraz bunu açar mısınız?

Dışarıya bakmak, dışarıyı dinlemek, dışarıya konuşmak insanın doğasındandır. İnsanı dönüp içine baktırmak oldukça zordur. Doğal olarak dışarıya yöneliyorsak, o zaman dışarıyı okumayı öğrenelim diyorum. Gözleri kapatıp içeri bakmak zor geliyorsa bunun yerine, gözümüzün önündekine bakalım. Ne de olsa var olan hiçbir şey boşuna değildir. Her biri büyük manalar ile varlığa gelir. Mana okumayı bilene su gibi dökülür.

Son soru… Peki hayatın sustuğu ve bizi yapayalnız bıraktığı da olur mu?

İsteklerinizin, arzularınızın, niyetlerinizin bittiği noktada hayatın da anlatacak bir şeyi kalmaz…

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale