X

“Hayat neden zor”: Benzer yaşam deneyimleri neden bazıları için daha zorlayıcı?

Siz de zaman zaman içinizden “Hayat, beni neden yoruyorsun?” diye mırıldanıyor musunuz? Öyleyse hayatta deneyimlediğiniz olumsuz durumlar, karşılaştığınız sıkıntılar omuzlarınızda daha ağır yükler yaratıyor olabilir. “Neden ben hayattan yoruluyorum; herkes aynı sıkıntıları yaşıyor, onlar neden benim gibi hayatın zor olduğunu düşünmüyor?” diyorsanız yükünüzü azaltmanıza yardımcı olacak bakış açısı değişikliğini bu yazımızda bulabilirsiniz.

Yaşam, inişlerle çıkışlarla dolu, zaman zaman çiçekli yollarla, zaman zaman irili ufaklı taşlarla bezenmiş uzun bir yol. Kimimiz yolun keyfini çıkarıyor, kimimiz sadece taşların varlığından duyduğu rahatsızlığa odaklanıyor. Bir tane hayatımız var yaşadığımız; o da güzel olsun, kolay olsun, bizi yormasın istiyoruz. Ama istesek de çoğu zaman bulamıyoruz; çünkü hayat, aynı hayat olsa da biz kendimizi onun zor olduğuna inandırabiliyoruz. Hepimiz farklıyız, hepimizin bambaşka hayatları var; bizi altında birleştiren tek şey ise hissettiğimiz benzer duygular. Düşünen, hisseden bir varlık olarak karşılaştığımız olaylara verdiğimiz tepkiler; iyi-kötü yaşadığımız şeylerin içimizde uyandırdıkları… Bazılarımız hayatı dolu dizgin yaşarken, bazılarımız onun çok zor olduğunu hissediyor olabilir.

Neden hayatın zor olduğunu hissederiz?

Tüm olumsuzluklara rağmen hayatın zor olmadığını düşünen insanların farkı ne, neyi farklı yapıyorlar?” diye düşünüyor musunuz? Hayatın keyifli yanlarını görmek, yaşamın eğlenceli bir yolculuk olduğuna odaklanmak yerine “Hayat çok zor…” dememizin altında yatan bazı sebepler bu düşünce tarzını yaratıyor olabilir.

1. Anda kalamamak

Bilinçli farkındalık olarak Türkçe’ye çevrilen mindfulness, geçmişten bugüne birçok araştırmaya konu olmuş, kökeni Budizm’e dayanan önemli bir kavram: Geçmişi ve geleceği düşünmeden ana odaklanabilme becerisi anlamına geliyor. Araştırmalar, çoğu insanın bu beceriden yoksun olduğuna dikkat çekiyor. Anda kalamamak, sürekli geçmiş olaylara takılı kalmak veya geleceği düşünmek, hayatın olduğundan çok daha zor yaşanmasına sebep oluyor. Farkındalık eksikliği, aynı zamanda stresle başa çıkma becerisi olan psikolojik dayanıklılığının düşmesine zemin hazırlıyor; psikolojik dayanıklılık seviyemizin düşmesi de bizi zorluklar karşısında daha savunmasız bir hale getirebiliyor.

İlginizi çekebilir: Mindfulness nedir, nasıl alışkanlık haline getirilir: Yeni yılda farkındalığını geliştirmek isteyenler için öneriler

2. Vazgeçmemeyi bilmemek

Bazen bize iyi gelmediğini bildiğimiz halde bir şeyleri bırakmamak için direnç gösterebiliyoruz. Toksik bir ilişkiyi, mutsuz eden bir işi, kötü bir alışkanlığı, bize hizmet etmeyen düşünce ve inançları… Onlara sıkı sıkı bağlandıkça kendimizi farkında olmadan kendimizin içine hapsediyoruz. Sağlıksız bir ilişkiyi yürütmekle, bizi olumsuz etkileyen düşünceleri bırakmamakla, kötü alışkanlıkları sürdürmeye devam etmekle kendi yaşamımızı kendi elimizle daha zor bir hale getirebiliyoruz.

3. Aşırı düşünmek (overthinking)

Zaman zaman belki de günler, haftalar hatta aylar önce olmuş bir olayı, geçmiş bitmiş bir konuşmayı, yaşadığımız bir deneyimi tekrar tekrar kafamızın içinde yeniden canlandırabiliyoruz. “Keşke şöyle yapsaydım, keşke böyle deseydim…” ve benzeri yorumlar yapıyoruz. Artık geçmişte kalması gereken olumsuz bir duyguyu düşünerek kendimize yeniden yaşatabiliyoruz. Birine çok kızdık, bir şey bizi çok üzdü, geçmişte istediğimiz sonucu alamadık, bitti, geçmişte kaldı ama etkisinden kurtulamıyoruz. Ya da güncel yaşantımızda aslında üzerine o kadar da yoğunlaşmamız gerekmeyen bir konuyu uzatıp kendimizi yıpratıyoruz. Üzerine çeşitli senaryolar kurguluyoruz, farklı bağlantılar kuruyoruz, uzattıkça uzatıyoruz. Tekrarlayan bu düşünce döngüsünden çıkamadığımızda kendimizi daha mutsuz, sinirli, stresli ya da gergin hissedebiliyoruz. Tekrar tekrar kendimize yaşattığımız o duygular aynı yükü yeniden omuzlarımıza yükleyip yükümüzü daha da ağırlaştırabiliyor.

İlginizi çekebilir: Overthinking ile baş etmenin yolları: Aşırı düşünme problemine çözüm önerileri

4. Kıyaslama yapmak

“O terfi aldı, ben alamadım.”, “Ben onlar kadar yetenekli değilim.” ve benzeri cümleleri çoğumuz hayatımızın bir döneminde kurmuş olabiliriz. Kendimizi başkalarıyla kıyasladıkça motivasyonumuzu, kendimize olan inancımızı kaybedebiliyoruz ve en önemlisi yetersiz hissetmeye başlıyoruz. Kendimizi başaramayacağımıza, diğerlerinin bizden daha iyi olduğuna inandırmaya çalıştıkça hayatı omzumuzda ağır bir yükmüş gibi taşıyoruz. Oysa ki, herkes kendi yolunda biricik. Hepimiz farklıyız. Farklı amaçlara, farklı özelliklere sahibiz. Önemli olan bizim ne kadar ilerlediğimiz; başkalarının bizi ne kadar geçtiği değil ya bizim onlardan ne kadar önde olduğumuz değil.

İlginizi çekebilir: Kendinizi başkalarıyla değil ‘kendinizle’ kıyaslayın

5. Korkulara yenik düşmek

Gelecek kaygısı, endişe, başaramama korkusu… Bir işe başlasak altından kalkabilir miyiz, ya şu an uğraştığımız işler yarın bir gün değer kaybederse, ya elimdeki her şey uçup giderse, ya denersem ama başarısız olursam, insanlar benim hakkımda ne düşünür… Bize hizmet etmeyen düşüncelerin esiri olup belki de hiç gerçekleşmeyecek kötü ihtimallerle zihnimizi meşgul ediyoruz. Zorluklarla başa çıkamayacağımıza kendimizi o kadar inandırıyoruz, onları gözümüzde büyütüyoruz ki sanki deneyip de yapamamışız gibi yaşamaya devam ediyoruz. Ne demiş Andre Gide: “Kıyı gözden kaybolmadan yeni yerler keşfedemezsin.”

6. Olumsuza odaklanmak

Yaşamımızda olup biten olumlu şeylere odaklandığımızda hayatın daha kolay, daha güzel, daha rahat olduğunu fark edebiliyoruz. Fakat olumsuzluklara odaklandığımızda işlerin iyi gitmediğini, insanların kötü olduğunu, güzel şeylerin bizim başımıza gelmediğini, zaten kimsenin bizi sevmediğini, belki de yalnız kaldığımızı, bir şeyleri başarmanın artık imkansız olduğunu düşünmeye başlıyoruz. İlgimizi, odağımızı, olumsuz giden şeylere kanalize ettiğimizde her şeyin çok daha zor olduğuna kendimizi inandırıyoruz, bu da hayatın çok zor olduğunu düşünmemize sebep oluyor. Oysa ki, mesele sadece bakış açısı.

Hayatın zor olduğunu hissettiğimizde neler yapabiliriz?

Hayatı olduğundan ya da başkalarının algılandığından daha zor hissetmemizin nedenlerine bakıp kendimizde olanların farkına varsak da hızlı bir değişikliğe gitmek çoğu zaman zor olabiliyor. Hayatın zor olduğunu hissettiğimizde yapabileceklerimize odaklanarak bu hissi tersine çevirebiliriz.

1. Kabul edin.

Yaşam, değişimlerle dolu bir süreç. Karşılaştığımız olaylar, yaşadığımız deneyimler, insan ilişkilerimiz, düşüncelerimiz, hayallerimiz, ilgi alanlarımız sürekli değişiyor. Değişmeyen tek şey, hepimizin bildiği gibi değişimin ta kendisi. Bazen bizim için çok zor olduğunu düşündüğümüz bir şeyler ile karşılaşabiliriz, üstesinden nasıl geleceğimizden emin olamayabiliriz ama kendimize güvenerek ve elimizden gelenin en iyisini yapmaya odaklanarak karşılaşacağımız zorlukları kolaylaştırabiliriz.

2. Bakış açınızı değiştirin.

Bardağın dolu tarafını görebilenlerden misiniz yoksa boş kısmına odaklananlardan mı? Benzer olumsuz süreçleri yaşıyor olmalarına rağmen bazı insanların hayatı zor olarak değerlendirmemelerinin sebebi sahip oldukları olumlu bakış açısı olabilir. Olumsuzluklara odaklanmak yerine daha iyi daha güzel olanın üzerine yoğunlaşmak hayatın zor olduğu düşüncesinden uzaklaşmaya yardımcı olabilir.

3. Sabırlı olun ve sakin kalın.

“Başarılı insanlarda her zaman şu ikisi vardır: Gülümsemek ve sakin kalmak. Problemleri çözmek için gülümse, problemleri önlemek için sakin ol.” – Steve Jobs

Panikle, hızla, düşünmeden hareket etmek çoğu zaman istenilen sonuçlar doğurmayabilir. Yaşamın hızlı değişen doğasına ayak uydurabilmek, sabır ve sakinlik gerektirir. Telaş içinde veya acele ile yapılan işler, alınan kararlar sonrasında daha zorlayıcı durumlar yaratabilir. Bu da hayatın çok zor olduğunu düşünmemize sebep olabilir. Bunu önlemek için planlı bir şekilde sakince hareket etmek ve geçmişe ya da geleceğe odaklanmak yerine bugüne, içinde olduğumuz ana göre yaşamak hayatı daha rahat bir şekilde sürdürmemize yardımcı olabilir. Yoğun stres altına girmeyerek ve bilinçli farkındalık seviyemizi yükselterek ayağımıza takılacak taşların üzerinden keyifle zıplayabiliriz.

4. Şükredin.

Sahip olduklarınızın kıymetini bilmek, hayatınızda sizin için değerli olan insanların varlığını hatırlamak, şükretmek için binlerce sebebiniz olduğunu fark etmek, hayatın aslında o kadar da zor olmadığını size gösterebilir. Eğer kendinize bunları hatırlatmakta zorluk yaşıyorsanız her gün şükrettiğiniz en az üç şeyi yazabileceğiniz bir defter edinebilir ve hayatın çok zor olduğunu hissetmeye başladığınız anlarda hemen defterinizi açıp okuyarak sahip olduklarınızla daha iyi hissedebilirsiniz.

5. Kendinize iyi bakın.

Fiziksel ve zihinsel sağlığınıza iyi bakın. Sağlıklı beslenin, düzenli egzersiz yapın, sadece kendinize odaklanın. Kendinizin en iyi hali olmak için çaba gösterin; başkalarıyla kendinizi kıyaslamayın. Size iyi gelenler insanları etrafınızda toplayın. Kendinizi kötü hissetmenize neden olan inançlarınızı bırakın.

6. Rahatlamak için alan yaratın.

Hepimiz zaman zaman rahatlamaya ihtiyaç duyuyoruz. Düşüncelerimizden, yaşadığımız olumsuz süreçlerden, hissettiğimiz zorlayıcı duygulardan arınmak istiyoruz. Kendinizle baş başa kalabileceğiniz, zihninizi boşaltabileceğiniz, size iyi gelen şeyleri yapabileceğiniz bir alana sahip olmak, ihtiyaç duyduğunuz anlarda kendinizi iyi hissetmek için bir kaçış noktası olabilir. Aromaterapik mumlar, hoş kokulu tütsüler, yumuşak minderler ve en sevilen müzik listelerinizle kendinize huzur dolu bir rahatlama alanı oluşturabilirsiniz.

Hayat, karşımıza çıkan tüm olumsuzluklara, istenmeyen durumlara rağmen yaşanmaya değer macera dolu bir yolculuk. Bu yolculukta hayata karşı hangi tavrı takınırsanız yolunuz da öyle ilerler. Zor derseniz, zor olur; keyifli olduğunu düşünürseniz keyifle geçer.

İlginizi çekebilir: Hayatın her anı kutlamaya değer: Kendisi küçük etkisi büyük mutluluk anları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale