X

Hayat her daim iyi olanı verir: İyiyi görebilmek için doğru yerden bakabilmek

“Her şey kötü gibi göründüğünde, bil ki eski nereji temizleniyor ve şifalanıyor, yeni enerjinin yaratıcı desteği için yol açılıyor. Sabırlı ol ve yeninin yerini bulması için izin ver. Bakış açısı her şeydir, başınıza gelenleri musibet olarak değil de ödül olarak görmeye başlarsanız, benliğinizin size hazırladığı gelişim planlarına hayran kalacaksınız. Mükemmel şeyler olmak üzere…”
Eren Ener, @kuantummanyetizma

Tanıdıktır hepimize “Her şey bitti” diye düşündüğümüz anlar… Her şey bitmiştir, dünya başımıza yıkılmıştır. Tüm paramızı kaybetmiş olabiliriz, çok istediğimiz bir işe kabul edilmemiş olabiliriz, gitmek istediğimiz bir ülkeye gidememiş olabiliriz, acı bir trafik kazasında vücudumuzun yarısını kaybetmiş olabiliriz, çok istediğimiz bebeğe asla sahip olamayacağımızı öğrenmiş olabiliriz, terk edilmiş olabiliriz veya “Geriye kalan sınırlı ömrümüzde ne yapacağım?” diye düşünüyor da olabiliriz!

Her şeyi bitirdiğimiz anlar işte bu anlardır. Bizim o sınırlı hayat algımızda yapılabilecekler, yaşanabilecekler, sahip olunabilecekler, bu dünyaya sunulabilecekler, her şey bitmiştir… Her şeyin bitmesi bizim kararımızla başlar aslında, her şey bitmiştir ve hayat “kötüdür”… Hayat, evet, nedenini bilmeyiz ama sırf o işi alamadık diye, sırf o kişi bizi terk etti diye, sırf o paraya daha fazla sahip olamayacağız diye “kötüdür”…

Ben bugün sizlerle birlikte bu duruma biraz daha yakından bakalım istiyorum. Bizim kötü olarak algıladığımız gerçekten kötü müdür? Yani her şeyi bitirdiğimiz bu kırılım noktalarında hayat bize daha fazla sunmak istediğini söyleseydi ne derdik, ne düşünürdük? Bizimle oyun oynandığı veya şaka yapıldığını mı düşünürdük? Yani hem elimizden her şey alınacak, belki sevgilimiz, belki çok sevdiğimiz çocuklarımız, belki işimiz, belki emeklerimizle kurduğumuz kariyerimiz elimizden alınacak ve sonra da karımıza geçip “Her şey daha iyi olacak, inan” diyecekler…

Geçtiğimiz yıl çok sık antrenman yaptığım ve işlerimin de oldukça yoğun olduğu bir dönemde ayağım kırılmıştı. Yürüyemiyordum, ayağımı kıpırdatmadan yaklaşık altı haftadan uzun bir zaman geçirmem gerekiyordu. Beni tanıyanlar spor yapmadan asla bir gün bile geçiremeyeceğimi bilirler. Bu dönemi bana sunulmuş bir fırsat olarak değerlendirdim. Öncelikle sevgili annem ile son dönemde olmadığı kadar (hiç imkan bulamadığım kadar) uzun bir zamanı birlikte geçirdik. Yemek yedik, televizyon izledik, kitap okuduk. Muhteşem bir altı hafta oldu benim için. 

Sonra çalışmalarımı evden yürüttüm. Tüm toplantılara katıldım fakat konuların biraz daha dışında kaldığımda işim ile ilişkili birçok konuya daha aklı selim bakmaya başladım. İmkan buldukça derin meditasyonlar yaptım ve özellikle kalp çakra üzerine uzun uzun çalıştım. Bu dönemden hemen sonra sevgili eşim hayatıma girdi, evet, tahmin edebilirsiniz onu tüm bu yoğun meditasyon sürecim boyunca ben çağırmıştım, hayatımdaki varlığını kabul etmiştim…

İşte bu sadece bir örnektir. Hayatımızda olan her olayı kötü diye nitelendirmek, bu olaylardan dolayı dövünmek ve yaşadıklarımızın hayırlı olmadığını düşünmek ne kadar doğrudur? Bu bir kitabın sadece kapak resmine bakarak kötü bir kitap olduğuna karar vermek gibidir. Aslında sayfaları çevirmek, yazarı anlamak, hikayeyi dinlemek ve gerçek kararımızı ancak sona ulaştığımızda vermemiz gerekir! Belki elimizde tuttuğumuz bu dünya, yazılmış olan en güzel hikayedir!

Gelin bugün bir değişiklik yapalım, kötü diye nitelendirdiklerimize biraz daha uzaktan bakalım, içinde bizim için azıcık olsun iyi yok mudur? İyi olan her daim bizi korur, her daim bize akmaktadır… Sizin iyileriniz hayatınızdan eksik olmasın!

İlginizi çekebilir: “Benim frekansım, benim hayatım!” diyebilmek: Hangi frekansta olmayı seçiyorsunuz?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale