X

Hayat enerjinizi değiştirecek muhteşem sabah ritüelleri

Şimdi gelin birlikte biraz yolculuk yapalım, farklı manzaraları hep birlikte değerlendirelim. Bu yazımı okuyan, ve şu an bana eşlik etmekte olan siz örneğin, hep birlikte sizin bir gününüze gidiyoruz… Sabah uyandınız, ilk aklınıza gelen ne oluyor hiç bu konuda düşündünüz mü?  Cevabınızı duyar gibi oluyorum; karanlıkta uyanıyorum, henüz sabahın çok erken bir saati oluyor, zorlukla yataktan kalkıyorum, yine işe gitmek için ve her sabah olduğu üzere ilk aklıma gelen o gün tamamlamak zorunda olduğum bir sürü iş ve katılmak zorunda olduğum toplantılar…

Peki, şimdi de aynı şekilde sizi yeniden uyandıralım; bu sefer sizin “son gününüze” gideceğiz. Uyandınız ve o gün size yaşayacağınız “son gün” olduğu söylendi, gününüzü izlediğimizde neler olurdu? Tekrar şunu düşünebilir miydiniz “bugün yine her gün gibi aynısı”, “ne olacak şu yataktan kalkmayı hiç istemiyorum”, “yine aynı zorluklar, aynı yoğunluk, kendime zaman ayıramıyorum, her günüm aynı monotonlukta geçiyor”… İşte bu düşünceler aslında sadece son günümüz olduğunu bildiğimizde “anlamsız ve sadece şikayet eden” ifadeleri içerdiğini rahatlıkla kavrayabileceğimiz hale gelmemeli; sizin her gününüz size verilmiş bir armağandır, değerlidir ve hatta o kadar değerlidir ve daha da fazlası öyle güzel fırsatlarla doludur ki…

İşte bu fırsatlardan bir tanesi “sabah ritüelleridir”, yani sabah uyandığınızda ilk yaptığınız şeyler. Çünkü sabah enerjiniz ve sabah kendinize ayırdığınız zaman tüm gününüze yansıyacaktır. Beni tanıyanlar bilirler, sabahları çok severim, her sabah ilk olarak sabahın çok erken bir saatinde mutlaka meditasyon için zaman ayırırım, ertesinde mutlaka en az bir saat kardiyo veya güç çalışması yaptığım spor için zaman ayırırım. Bunun ertesinde ise mutlaka güne bana ‘’ilham’’ verecek okumalar ile başlarım. Ve bu okumalarım esnasında mutlaka eserlerini hayranlıkla dinlediğim ve çok sevdiğim Mozart ve Vivaldi’nin eserlerini dinlerim. İşte bu akış bana her günümün önemini hatırlatan, o günü mutlaka daha fazla “ışık” yaratmak için kullanmam gerektiğini “bildiren” ve “sadece kendimle olduğum muhteşem bir kendi-ile-randevu” zamanıdır; tüm bu akışı tamamladığımda ise saat sadece sabah 7:00 olmuştur… Ve önümde yine muhteşem bir gün vardır.

İş dünyasının başarılı liderlerinin sabah ritüelleri

İş dünyasının en başarılı liderleri bugün “sabah ritüellerine” çok şey borçlu olduklarını paylaşıyorlar. Günümüz fenomenleri Twitter ve Square’ in ortaklarından Jack Dorsey’in sabah ritüeli her sabah 5:30’da uyanmak ertesinde meditasyon yapmak ve sonrasında ise 6 millik koşusunu tamamlamaktır. Dünyanın en büyük potansiyellerinden olan PepsiCo, Starbucks ve Apple gibi  şirketlerin CEO’larının  sabahları 4:30’dan önce uyandıkları ve güne mutlaka meditasyon, egzersiz ve kişisel bakımdan oluşan sabah ritüellerini gerçekleştirdiklerini paylaşmışlardır.

Bir sabah ritüelinizin olması ve “kendinize” odaklı geçireceğiniz zaman o derece önemlidir ki dünyanın en önemli liderleri için “sabah ritüelleri” adeta olmazsa olmazlardan; son Amerikan Başkanı Barack Obama her sabah 6:45’ te uyanmakta ve bir saatlik kardiyo ve ağırlık çalışmasından oluşan spor ritüeli ile güne başlaması ile bilinir. Starbucks CEO’su Howard Schultz, sabahları 4:30’da uyandığını ve sabah ritüeli olarak güne mutlaka 1 saatlik yürüyüş ile başladığını paylaşmıştır. Ünlü Steve Jobs’ın bilinen ünlü sabah ritüeli her sabah uyanıp ayna karşısında sessizce kendine bakarak, “Bugün dünyadaki son günüm olsaydı, bugün olduğum halimden yine memnun olur muydum?” sorusunu kendine sormasıdır, cevabı hayır olduğu her aşamada hayatında büyük değişiklikler yaptığı bilinir.

Sabah ritüeli bir zaman sınırlaması olmayan veya ayıracağınız zaman aralığında ne yapacağınız tamamiyle size kalmış bir akıştır. Fakat genel olarak görüyoruz ki, sabah ritüelleri liderlerin “en önemli soruları” kendilerine yönelttikleri, günlük motivasyonlarını sağladıkları ve yoğun programları için enerji depoladıkları özel zamanlar niteliğinde.

Halen bir sabah ritüeliniz yok ise, güne sadece 15 dakika kadar kısa bir süre bile olsa daha erken başlayarak oluşturacağınız sabah ritüeliniz ile yaşam enerjinizi, motivasyonunuzu ve potansiyelinizi arttırabilir hayatınızda önemli dönüşümler yaratabilirsiniz.

Unutmayın ki, hayatınız kıymetlidir, her gününüz her dakikanız ayrı değerlidir, hayatınızın en başarılı “lideri” sizsiniz… Sizin sabah ritüeliniz sadece, muhteşem yaşamınızı dönüştürmek için bugün yapacağınız ufacık bir değişiklik kadar uzağınızdadır…

Sabah ritüelinize alabileceğiniz bazı uygulama önerileri

Kalorilerinizi yakın; spor sağlıktır : Birçok önemli liderin sabah ritüelinde yer alan kardiyo veya ağırlık çalışmaları sabah daha hızlı çalıştığı bilinen metabolizmayı da etkileyerek, daha fit bir vücuda sahip olmanıza yardımcı olacaktır. Bunun yanında, spor yaparken salgılanan seratonin hormonunun mutluluk etkisi ve sabah sporunun size sağlayacağı yenilenme hissi, güne yüksek bir enerji ile başlamanıza yardımcı olacaktır.

“İlham” için dinleyin veya okuyun; kişisel hedefleriniz için yenilenin: Sevdiğiniz bir müziği dinleyebilir, size ilham veren sözler okuyabilir, böylece gün içerisindeki hedefleriniz kadar genel olarak hayata bakış açınız ve gün boyunca tüm ilişkileirnizde size eşlik edecek önceliklerinizi yeniden hatırlamış olur ve ayrıca motivasyonununuzu yükseltebilirsiniz.

Teşekkür edin; güne “şükür” hissiyle başlamak mutluluğunuzu arttırır: Güne sahip olduklarınıza teşekkür ile başlamak, varlığınızda mutluluk hissini büyütebilmenizin muhteşem bir yoludur. Her gün için için minnet duyacağınız en az bir şey mutlaka vardır, bunu hayatınıza daha çok yansıtmanız, yaşam enerjinizi arttırmaya da yardımcı olur.

Meditasyon yapın; düşüncelerinizi düzenleyin: Meditasyon özellikle “an” içerisinde olmanızı, geçmiş ve gelecek kaygılarından uzaklaşarak var olduğunuz zamana, şimdiye odaklanmanızı sağlayan çok önemli bir uygulamadır. Sabah ritüelinizde yer alacak meditasyon tüm gün boyunca enerjinizin, düşüncelerinizin ve hislerinizin de kontrolünde size yardımcı olacaktır.

Kendinize önemli sorular sorun; tüm soruların/sorunların/hayat yolunuzun cevabı sizdedir: Sabah saatleri alfa dalga boyu ismi verilen beynin daha farklı çalıştığı bir dalga boyu enerjisine yakın olduğu, gün boyunca farklı negatif enerjilerden, ego, kişisel çıkarlar gibi sizi etkileyen dış kavramlardan uzak olduğunuz, tamamiyle kendi kendinizle kaldığınız saatlerdir. Kendinize “dürüstçe” cevap verebileceğiniz zor soruları, kendi içinizde sabahın sakinliği ve samimiyetinde sorarak, en iyi kararlara ve cevaplara ulaşabilirsiniz.

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale