X

“Hayat, biz planlar yaparken başımıza gelenlerdir”: İçinde barındırdığı 5 anlam

Planlar, planlar… En son ne zaman plansız bir günüm oldu ya da öyle bir günüm olmuş mudur, inanın bilmiyorum. Gün içinde yapılacaklar, mesai saatinde yapılacaklar, hafta sonu halledilmesi gereken işler listesi uzayıp gittikçe, plan yapmak da kaçınılmaz oluyor. Yoksa o kadar işi halletmek mümkün olmaz herhalde.

Tabii biz ne kadar plan yaparsak yapalım, bazen öyle bir durum oluyor ki her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüş olmamıza rağmen hiç beklemediğimiz pürüzler çıkabiliyor ve planımızı gerçekleştiremiyoruz. Bu aşamada bir yol ayrımı karşımıza çıkıyor. Bir tarafta gerçekleştiremediğimiz için öfkelenip neden olmadığına takılarak uzun süre bunun üzerinde düşünebiliriz. Bu da modumuzun düşmesine ve negatif duygulara kapılmamıza yol açabilir.

Bununla beraber biz üzülürken akıp giden hayatımız da cabası. Diğer tarafta ise akışa güvenip, değişen plan karşısında yenisinin gelmesine izin verebiliriz. Olmadı diye kendimizi üzmektense, olanı olduğu gibi kabul ederek anda kalmış oluruz. Ve bu şekilde o anda olanın, yani hayatın keyfini “her şeye rağmen” çıkarabiliriz. Karanlık tarafa geçmek her zaman daha kolaydır fakat uzun vadeli iyi olma halimiz açısından akışına bırakmayı öğrenebilmektir doğru olan.

Yıllar öncesine kadar tercihim çoğunlukla karanlık tarafa geçmek oluyordu. Yaptığım planda bir aksaklık çıkınca içimi bir mutsuzluk hali sarar ve bu durum en azından o gün boyunca modumun düşük olmasına sebep olurdu. Bu ruh haline girmem için illa büyük bir planın değişmesi de gerekmezdi. O gün bir arkadaşımla kahve içeceğim yerin değişmesi bile bazen bu mod düşüklüğümün sebebi olabilirdi.

Hiç unutmam, o dönemlerde keyifle izlediğim How I Met Your Mother dizisindeki bir sahnede Robin karakterinin söylediği (aslında John Lennon’a ait olan) şu cümle, benim bu konudaki farkındalığımı artıran ilk tohum oldu: “Hayat, biz başka planlar yaparken başımıza gelenlerdir.

Birçoğunuzun büyük ihtimalle izleyip geçtiği o sahnedeki sözün bana bu kadar dokunmasının sebebi, planlama konusuna olan bakış açımın değişmesi gerektiği zamana denk gelmesi bence.

Plan değişiklikleri karşısında kendimi üzdüğüm durumlara baktığımda gördüm ki, ben ne kadar çabalasam da değişen bir şey yok. O halde niye bu kadar takılayım, öyle olması gerekiyordu demek ki diye düşünerek bu sözü her seferinde kendime hatırlattım. Arkadaşlarım da iptal olan planlarda, ani gelişmelerde bu sözü benden sıkça duymuştur.

Tabii bu cümleyi duydum ve içselleştirmeye başladım diye planlardaki değişiklikleri kafaya takmamak her zaman mümkün olmuyor. En yakın örneği de geçen haftaki kar yağışı zamanında oldu. İşim gereği il dışındaki seyahatlerimi ve aile ziyaretimi çok güzel planlamıştım. Hafta içi iş ziyaretlerimi yapacak, Cuma günü ziyaret sonrası ailemin yanına geçecektim. Normalde ailemin yanından Pazar akşamları dönerim ama sokağa çıkma yasağından dolayı Pazartesi dönmem gerekliydi. Onu da yakın ildeki başka bir ziyaretimi planlayarak çözdüm ve tıkır tıkır işleyecek bir ziyaret planı oluşturdum. Ta ki kar yağana ve yollar kapanana kadar…

Yollar yoğun kar yağışından dolayı kapanınca hafta içi seyahatime çıkamadım ve bütün planım alt üst oldu. Başta gerçekten çok takıldım; ne güzel herkese ve her koşula uyacak bir plan yapmıştım. Ama sonuçta benim doğaya müdahale etme şansım yoktu, değil mi? Olanı kabul edip, enerjimi alternatif planlar düşünmeye harcadım. Size bir tüyo vereyim mi: Bu da her zaman iyi bir çözüm olmayabiliyor. Bazen sadece zorlamayı bırakıp akışa güvenmeyi pratik etmemiz gerekiyor.

Ben de bir denedim, iki denedim baktım hiç olmadı. Tamam dedim, şimdilik böyle kalsın. Ve birkaç gün içinde kendiliğinden, daha da iyi bir şekilde çözüldü. Tüm bu aşamaların sonunda beni daha az yoracak, kedimi daha az süreliğine evde yalnız bırakacağım, daha güzel havada seyahat edeceğim bir plan haline dönüştü. Bu olayı arkadaşıma anlatırken de meşhur sözümüzü hatırlatması beni kendime getirdi ve yazıma ilham oldu…

Paylaştığım örneklerin içeriklerini ve bu sözün içindeki diğer anlamları toparlayacak olursam;

  1. Hayat, biz planlar yaparken yaşanan diğer ayrıntılarda gizli. Planların peşinden koşarken hayatın kendisini kaçırmayalım.
  2. Elbette plan yapacağız ama olmuyorsa da zorlamak yerine peşini bırakınca daha iyi ve hayırlı şekilde çözüldüğünü göreceksiniz.
  3. Olmayanlar için geçmişe takılıp kalmaktansa, andan keyif alalım ve olanı olduğu gibi kabul edelim.
  4. Niye olmadı?” diye üzülmek yerine, enerjimizi alternatif yolları düşünmeye harcayalım. Ama oldurmak için de kendimizi yıpratmayalım.
  5. Unutmayalım ki, bazen akışına bırakmak en iyi çözümdür.

Planlarımızda değişiklik veya iptaller olduğunda ve kendimizi karanlık tarafta bulduğumuzda tekrar tekrar hatırlamamız dileğimle… Soru ve yorumlarınız için bana Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Kendinize yeterince zaman ayırıyor musunuz?

Sibel Okan - moment by Sibel: Merhaba ben Sibel. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunuyum. Daha önce özel sektörde pazarlama alanında çalıştım. Mühendislik eğitiminin bana katmış olduğu analitik düşünce yapısı ve süreç yönetimi bilgisinin yanı sıra, Hamburg'da 5 ay boyunca yaşama fırsatı bulduğum Erasmus programı ve yelkencilik deneyimi okulumun bana verdiği en keyifli hediyeler. Üniversite hayatından özel sektördeki iş hayatına geçtiğim ilk yıllarda, mutluluğu arama yolunda tanıştığım enerji dengeleme deneyimi, farkındalığımın artmasına ve içimdeki yaratma gücünü daha derinden tanımama vesile oldu. Çıktığım bu yoldaki tüm deneyimlerimde ortak öğreti "anda yaşamak" oldu. Daha mutlu bir Sibel'e dönüşmek için anda yaşamanın yollarını keşfederken edindiğim bilgileri olabildiğince çok kişiyle paylaşarak herkesin kendi yaşamına uygulayabileceğini göstermek ve ilham olmak isteğiyle farklı bir yolda ilerlemeye karar verdim. Mindfulness temelli yoga ve meditasyon eğitmeni, mindfulness koçu olarak; tüm servislerimi tek bir çatı altında topladığım moment by Sibel markamla anda yaşamak için farklı yollar keşfetmenize alan açıyorum!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale