Biz insanları diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerimizden biri de hayal kurma becerimizdir. Her ne kadar insanlar genelde hayal kurmayı boş bir aktivite olarak görseler de yapılan araştırmalara göre hayal kurmanın sayısız faydası var. Burada endişelerle, felaket senaryolarıyla dolu olumsuz (disforik) hayallerden değil, pozitif hayallerden bahsediyorum. Pozitif hayal kurma terimini ilk olarak psikolog Jerome L. Singer dile getirmiştir. Singer hayal kurmayı, bireyin kendisini tanımasını sağlayan oldukça eğlenceli bir süreç olarak tanımlanmaktadır (Singer, 1976). Singer, farklı hayal kurma tarzlarını “pozitif” ve “disforik” olmak üzere ikiye ayırmıştır. Pozitif hayaller isminden de belli olduğu üzere, keyifli ve yaratıcı senaryoları; disforik hayaller ise mutsuzluk, başarısızlık gibi temalardan oluşan sıkıntılı senaryoları içeriyor.
Gelelim pozitif hayal kurmanın faydalarına. Hayal kurmak hafızayı güçlendirmeye yarıyor, yaratıcılığımızı ve empati yeteneğimizi arttırıyor. Yine araştırmalara göre hayal kurmak bir nevi kendi kendini hipnoz yerine geçiyor ve dolayısıyla stres seviyemizi aşağı çekiyor ve kendimizi daha mutlu hissetmemize yol açıyor. Psychological Science tarafından yapılan bir araştırma hayal kurmanın, katılımcıların yaratıcı problem çözme yeteneklerine de pozitif bir şekilde etki ettiğini ortaya çıkarmış. Dünyadaki çoğu bilim insanın en büyük keşifleri çoğunlukla hayal kurmanın sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Örneğin Albert Einstein, İzafiyet Teorisi’nin kimi detaylarını önce hayallerinde şekillendirmiştir.
Peki sizin hayalleriniz neler? Onların ne kadar farkındasınız? Nasıl gördüğümüz rüyalar bize bir mesaj vermeye çalışıyorlarsa, kurduğumuz hayaller de bize arzularımızı hatırlatırlar. Şimdi bir ay boyunca yapacağınız bir egzersize var mısınız (eğer o kadar ayıracak vaktim yok diyorsanız egzersizi bir hafta boyunca da yapabilirsiniz)? Kırtasiyeden beğendiğiniz bir defteri satın alın. Bu sizin “Hayal Defteriniz” olacak. Dilerseniz defterinizi hoşunuza giden fotoğraflarla, resimlerle süsleyerek bu egzersizi daha da yaratıcı bir hale getirebilirsiniz.
Egzersizi yapmak için her gün dört, beş dakika boyunca gözlerinizi kapatın ve kendinizi şu an olmak istediğiniz yerde hayal edin. Üzerinizde ne var? Nasıl bir ortamdasınız? Etrafınızdakiler kimler? Çalışıyor musunuz? Çalışıyorsanız nasıl bir iş yapıyorsunuz? Eğer hayalinizdeki siz çalışmıyorsa, vaktini nasıl geçiriyor? Gözlerinizi açın bu hayalinizi defterinize yazın. Hayallerinizin daha çok farkına varabilmek için bu egzersizi bir ay boyunca her gün yapın. Ve egzersizin sonucunu her gün “Hayal Defterinize” yazın. Bir ayın sonunda defterinize bakıp, bütün hayallerinizi okuyun. Her gün aynı hayali mi kurdunuz? Yoksa hayalleriniz farklı farklı mıydı? Eğer hayalleriniz birbirinden farklıysa onları önem sırasına göre dizebilir misiniz? Önem sırasına göre dizdikten sonra hayallerinizin gerçekleşme olasılığına göre onlara not verir misiniz? Örneğin gerçekleşmesi en olasılıklı hayale 10 puan, gerçekleşme olasılığı en az olan hayalinize 1 puan vermek gibi.
Şimdi sıra hayallerimizi hedeflere dönüştürmekte. Gerçekleşme olasılığı yüksek olan hayallerinizi, hedeflere dönüştüreceğiz. Diyelim hayal egzersizlerinde kendinizi hep daha fit olarak gördünüz ve bu hayalinizin gerçekleşme olasılığına sekiz puan verdiniz. O zaman sizin hedefleriniz spora başlamak, daha sağlıklı beslenmek olabilir. Ancak hedeflerinizin ölçülebilir hedefler olmasına dikkat edin. Örneğin “spor yapmak istiyorum” ölçülebilir bir hedef değil. Ama “haftada üç kere spor yapmak istiyorum” ölçülebilir bir hedef. Bu arada gerçekleşme olasılığı hiç olmayan bir hayalimiz bile, bize bizim hakkımızda bir şey söylüyor olabilir. Diyelim oyuncu değiliz, oyuncu olmaya da niyetimiz yok ancak hayalimizde kendimizi Akademi Ödülü alırken gördük. Bu hayal sizin gerçek hayatta takdir görme, tanınma arzunuza yönelik bir hayal olabilir.
Hayallerimizin farkına vardık, hedeflerimizi belirledik. Şimdi sıra hedeflerimizi gerçekleştirmekte. Eğer hedefimizi gerçekleştirmek için bizi motive edecek güçlü bir içsel motivasyonumuz yoksa, o hedefi gerçekleştirme olasılığımız azdır. İçsel motivasyonu, dışsal faktörlerden bağımsız olarak kişinin kendi kendini motive etmesi olarak tanımlayabiliriz. Yine fit olma örneğinden yola çıkalım. Diyelim fit olma isteğimizin ardında yatan neden, moda dergilerindeki erkeklere ya da kadınlara benzemek olsun. Büyük bir ihtimalle biz bu hedefimizi gerçekleştiremeyeceğiz. Çünkü bizi motive eden güç içsel kaynaklı değil. Öte yandan fit olma arzumuzun arkasında yatan neden daha sağlıklı bir şekilde yaş alıp, çocuklarımızla kaliteli bir hayat geçirmekse bizim fit olmakla ilgili olan hedefimizin gerçekleşme olasılığı daha yüksek demektir. 2014 tarihli Gallup araştırmasına göre Amerikalıların % 51’i kilo vermek isterken, bu % 51’lik dilimin ancak % 26’sı kilo vermek için gerçekten uğraşıyor. Siz hangi tarafta olmak istiyorsunuz? Hayal kurmak bir bedel talep etmeyen bir aktiviteyken, hedefleri gerçekleştirmenin, çalışma, yorulma, ve sabretme gibi bedelleri vardır. Hedeflerinizi gerçekleştirmek için gereken bedelleri ödemeye hazırsanız lütfen “Hayal Defterinize” motivasyon kaynaklarınızı yazın.
Şimdiyse hedefleriniz için bir “Hedef Panosu” yapacağız. Nasıl mı? Hedefinizle ilgili olan görselleri sevdiğiniz dergilerden kesin ve bu görselleri karton kağıda yapıştırarak bir kolaj oluşturun. Bittiğinde panonuzu her gün görebileceğiniz bir yere asın. Hedef panosu yapmanın yanı sıra, sosyal medyada hedefinizle ilgili paylaşımlar yapan hesapları da takip edip kendinizi daha da çok motive edebilirsiniz. Motivasyonla birlikte hedeflerimizi gerçekleştirme yolculuğunda plan yapmanın da çok önemi vardır. Fit olma hedefinizi gerçekleştirmek için nasıl bir plan yapacaksınız? Örneğin bir diyetisyenden mi yardım alacaksınız, yoksa bir spor salonuna mı yazılacaksınız? Sizi hedeflerinize götürecek yolu çok iyi planlarsanız, hedeflerinizi gerçekleştirme olasılığınız da yüksek olacaktır.
Unutmayın biz bu dünyaya yerimizde saymaya değil, kendimizi her anlamda yukarı çıkarmaya ve de geliştirmeye geldik. Hepimiz aklımıza koyacağımız her şeyi başaracak güçteyiz. Yeter ki isteyelim.
Eğer çok özel değilse yorumlar kısmına hayallerinizi ve hedeflerinizi yazarak bizlerle paylaşabilirsiniz.
Sorularınız için bana rsolaker@gmail.com dan ulaşabilirsiniz.
Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.
Kaynaklar:
Singer, J. L. (1976). Daydreaming and Fantasy. London: George Allen & Unwin Ltd
İlginizi çekebilir: Değerinin farkına var, kendini sabote etmekten vazgeç