Yeni yıl yaklaşırken dilekler, beklentiler yine havada uçuşuyor. Tüm yeni başlangıçlar için gözler 2016’da! Her yer pırıl pırıl rengarenk ışıklar, süslerle dolu,hayal etmekten kendimizi alamıyoruz. Yeninin heyecanı hepimizi sarmış, kimimiz mutlu, kimimiz mutsuz, ama herkes umutluyken, gönlünüzden geçenlere benim de bir katkım olsun istedim.
Kendinize bir hedef belirlediğinizde, bir şeye gerçekten sahip olmak istediğinizde, önce hayalini kurun. Evet yanlış duymadınız, önce hayalini kurun!
Yeni yılda düzenli spor mu yapmak istiyorsunuz? Peki sizin için hangisi uygun, kendinizi ne yaparken hayal ediyorsunuz? Salon sporu mu, koşu mu, doğa sporları mı? Yeni yıldan aşk mı istiyorsunuz? Peki nasıl bir aşk, hiç hayal ettiniz mi? Artık evlenmek mi istiyorsunuz? Nasıl bir evliliğiniz olsun isterdiniz, hiç zihninizde canlandırdınız mı? Veya yazdınız mı hayalinizdeki ilişkinin özelliklerini? Yeni bir iş mi istiyorsunuz? Nasıl bir şirket olsun istiyorsunuz, çok uluslu mu, binlerce çalışanı olan bir grup mu veya daha organik bir şirket mi, ya da artık kendi işinizi kurmanın zamanı geldi diye mi düşünüyorsunuz?
Bunları neden mi soruyorum?
Gerçekten ne istediğimizi bilmediğimiz zaman elde ettiklerimizin bizi ne derece tatmin ettiğini de bilemeyiz, karşılaştığımız fırsatları göremeyiz, o hedefe giden yolda neler yapmamız gerektiğini bilemeyiz, hatta neleri yapmadığımızı fark dahi edemeyiz. Bu yazıyı yazmamın asıl nedeni hayal etmemenin olumsuz sonuçlarını anlatmak değil. Asıl amacım, zihninizde hayalinizi, hedefinizi yaşadığınız zaman istediğiniz sonuca ulaşmanın nasıl kolaylaşabileceğini göstermek.
Koçluk dünyasına girdiğimden bu yana, hem kendi yaşamımda, hem başka insanların yaşamında, istediklerimizin tüm ayrıntılarını farkında olmamızın, yani gerçekten neyi istediğimizi, nasıl olmasını istediğimizi bilmenin hedefe ulaşmaktaki inanılmaz katkılarına defalarca şahit oldum.
HBR’daki bir makalede, hayalimizde canlandırdığımız bir hareketin beynimizin bununla ilgili bölümünü harekete geçirdiğinden, hatta bu tekniğin felçli hastaların fizik tedavisinde kullanıldığından bahsediyor.Okumanızı tavsiye ederim.
Yukarıda yazdığım örneklerden birisi üzerinden bunu nasıl yapabileceğimizi deneyelim. Hadi yeni yılın sıcaklığına uyalım ve bu kez “aşk”tan bahsedelim:
1.Bir kişide/ilişkide nelerden hoşlanmadığınıza değil, nelerden hoşlandığınıza odaklanın.
Kabalıktan hoşlanmadığınızı tekrar etmek, dikkatinizi kaba insanlara yoğunlaştırmanıza ve sürekli o tip insanlara denk geldiğinizi düşünmenize neden olur. “İnce düşünceli, zarif insanlardan hoşlanıyorum” demekle işe başlayabilirsiniz, böylelikle bu şekilde davranan insanlara dikkatinizi yönlendirmiş olursunuz ve inanın her geçen gün sayılarının arttığını düşünmeye başlayacaksınız. İnancınızı değiştirmenin ne kadar işe yarayacağını şaşırarak izleyebilirsiniz.
2.Sizin için bir ilişkideki ve hayatınızdaki temel değerlerin neler olduğuna bir bakın.
Arkadaşlık sizin için önemli bir değerse, ilişkinizde de birçok şeyi rahatlıkla konuşup paylaşabileceğiniz bir insan arıyorsunuz demektir. Özgürlük değeriniz önemliyse bireysel sınırlara daha fazla dikkat eden kişi sizi mutlu edecektir. Aile ilişkileri önemli bir değerinizse, ebeveynleriyle ilişkilerini önemseyen kişileri tercih etmeniz sizi daha mutlu edecektir. Kısacası değerlerinizi farkında olmak, “nasıl bir ilişki istiyorum?” sorusunun büyük bir kısmını cevaplamanızda size çok yardımcı olur. Değerler listesine internette birçok yerden ulaşabilirsiniz, bu listeden öncelikle 10 değer seçip daha sonra bu sayıyı 5’e kadar indirgeyerek temel değerlerinizi tespit etmenizi öneriyorum. Değerler konusuna değindiğim HBR yazımı buradan okuyabilirsiniz.
3.Geleceği zihninizde canlandırın.
“Hayal etmek her şey demektir. Hayatın size getireceklerinin bir ön gösterimidir.” Albert Einstein
Kendinizi bir ya da birkaç yıl sonraki bir günde hayal edin. Bu özel bir gün de olabilir, bir tatil veya sıradan bir hafta sonu. Hayatınızdaki kişiyle gününüz nasıl geçiyor, neler yapıyorsunuz, sabah erken mi uyanıyorsunuz, spor mu yapıyorsunuz, çok geç yatıp, geç mi kalkıyorsunuz, neler konuşuyorsunuz, o size neler söylüyor, siz ona neler söylüyorsunuz, nasıl bir yerde yaşıyorsunuz, dışarı mı çıkıyorsunuz, misafir mi geliyor, başbaşa mısınız…v.b. Bunlar ve benzeri birçok ayrıntıyı zihninizde görselleştirmeniz, bir ‘an’ı yaşıyor gibi hayal etmeniz, hem farkındalığınızı artırır hem de olumsuz inançlarınızı olumluya dönüştürmenizi kolaylaştırır. Bu farkındalık ve pozitif algı ise, sizi istediğiniz ilişkiye daha çok yaklaştırır, bunu sağlamak için nelere devam etmeniz, neleri farklı yapmanız gerektiğini de bilmenizi sağlar. Belki sizin de değiştirmeniz, geliştirmeniz gereken yönleriniz vardır.
Ne istediğinizi bilmeden olmaz! Hadi hayal edin, yazın, isteyin, yaşayın.
Keyifli, mutlu, huzurlu, sağlıklı, barış dolu, harika bir yıl olsun hepimiz için!
İlginizi çekebilecek diğer yazılar:
Hayal ettiğiniz hayata kavuşmak için atmanız gereken 3 adım
Çevren hayallerini yaşamana izin vermiyor mu?