X

Hayallerimizi bile ezberlemiş olabilir miyiz: Kendi hayalini kurmak

Kardeşimin henüz yayınlanmamış yeni kitabında okudum ilk önce herkesin hayallerinin aynı olduğunu, koca insanlığın sadece tek bir hayali olduğunu. Fark etmemişim o ana kadar. Ardından da şu an adını hatırlamadığım fakat aynı gün izlediğim bir filmde bir adamın: “Sizin hepinizin hayalleri aynı. Yok ben öyle yapmayacağım” dediğini duydum. Daldım, gittim.

Daha önce hiç böyle düşünmemiştim. Dünya üzerinde 7 milyar insan vardı ve bu aslında en az 7 milyar hayal demek olmalıydı. Herkes birbirinden farklı, özel, kendine hastı. Yoksa değil miydi? Öyleydi tabii ama bedenen, görünüş olarak tek bir kalıba girmeye çalıştığımız gibi hayallerimizi de tek bir kalıba sokmaya çalışmışız meğer. Şimdi sokağa çıksak ve insanlara hayalini sorsak tahminimce yarısı bir sahil kasabasına yerleşmek der, diğer yarısı da ünlü olmak. Buna ben de dahildim inanın.

Neden?
Çünkü hayallerimizi bile ezberlemişiz. Hayallerimizi bile düşünmemişiz. Hayallerimizi bile kendimiz çizip süslememişiz. Hayallerimiz sandıklarımız aslında başkalarının ezberleriymiş.
Şu andan itibaren her şeyin üzerini çiziyorum. Tüm bildiklerimi unutuyorum.
Ve yeniden başlıyorum.
Sadece kendime ait hayaller çizmeye başlıyorum kendime. Kocaman olmayabilir, başkaları tarafından komik karşılanabilir, alay edilebilir, küçümsenebilir ya da aksine hiçbiri olmayıp bir sürü insana ilham olabilir! İyi ya da kötü başkalarının hiçbir önemi yok! Çünkü onlar sadece benim hayallerim olacak! Beni mutlu eden, düşündüğümde yüzümü kocaman gülümseten hayallerim. Bana ait hayallerim.
Siz de benim gibi hayallerinizin bile ezberletilmiş olduğunu fark ettiyseniz şu an, hepsini silin ve unutun. Ve başlayın kendinize özel hayal çizmeye.
Bu da kendinize bugüne kadar vermiş olduğunuz en büyük, en anlamlı hediyeniz olsun.

Güle güle düşleyin. Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Tutku ve inancın gücü: Ayağınıza takılan taşları bile sevebilirsiniz

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com
İlgili Makale