X

Hayalden gerçeğe, gerçek sandığından hayal sandığına bir yol: Hayat

Hiçbir şey düşündüğümüz hali ile var olmuyor hayatın akışında… Her şey senin “zannettiğin, umduğun, varsaydığın, planların çerçevesinde olsun istediğin, direttiğin, çabaladığın” halleriyle var. Var ama “gerçekten uzak…”

Çoğunlukla yaşadığımız, gördüğümüz her şeyi sadece yorumlayarak bir sonraki basamağa ya geçiyoruz ya da üçer beşer çıkıyoruz basamakları… Zamanı… Anları… Önündekini göremeden ardındakini düşünerek. Ama asla gerçeği bilmeden. Bastığını hissetmeden yürüyerek. Zemini görmeden sonsuzu düşleyerek. Bilmeden, hissedemeden. Sadece çekiştirip durarak! İşte tam bu noktada, üçer beşer çıkıp o ayağımızın bastığı yeri hissetmediği noktada… Bir an öyle bir düşüş yaşıyoruz ki… Bir araya gelip o basamağı oluşturan taş parçacıkları birer birer üstüne üstüne çarpmaya başlıyor. Ayağına değiyor, ayağından çekiyor aşağıya, yukarı çıktığını sandığın hızın katbekat fazlasıyla. Artık bir çaba göstersen de nafile. Görmediğin her şey yanından kaçıp gidiyor. Belki onları bile kaçırırken… Onların kaçışın bile görmeyi seçmiyorsun ve tutmaya çalışıyorsun. Tutunmaya çalışıyorsun. Belki de tutunuyorsun ama… Bırak! Bırak!

Gerçeklik şu, gerçeklik bu” diye de bir şey yok hayatta. Bu bir sınır. Bu bir varsayım. Bu bir şahsi görüş. Birisine ait. Onun akıl kabiliyeti ile harmanlanmış, kelime bulmuş hali olabilir ancak gerçeklik. Ama senin gerçeğin elbette ki bambaşka ve sana özel. Senin yürüdüğün yollar nasıl sana özelse, senin akıl ve yürek kabiliyetin nasıl aynı olamazsa… Birbirinden ayrı düşünmek yanlıştır sadece. Ve yanlış da yanlışı doğurur elbet…

Gerçek olan tam olarak kalbinin içinden, kalbinin derinlerinden, kalbinden gelen! Kalbinden gelen gerçek değilse eğer, hayatta kalmak için ihtiyaçlarını gidermeye çalışan hayvandan ne farkımız kalıyor? Peki bu kalp, sendeki kalp neden onlardan farklı şekilde çalışıyor? Kalbini duy. Kalbini gör. Kalbini bil! Belki dışarıdaki dünyaya aykırı geliyor oradan yükselen sesler. Ama kim dedi ki dışarıdaki dünyanın, düzenin tek gerçek ve biricik olduğunu? Sen kalbinden yaşamıyor ve hissetmiyorsan, senin dünyan nasıl gerçek olabilir ki bu varsaydığın ve adına hayat dediğin dünyada?

Geldiğin ve bir şekilde içinde olduğun bu hayat, varoluşun, nefes alma sebebin… Bunları bilmiyorsan, bir başka gücün sana “Gerçek bu, aksi yanlıştır” demesiyle yaşadığın şey hayat mı gerçekten? Peki bu gerçekten senin hayatın mı?

Nefes alma sebebin… Biliyor musun?
Varoluş amacın? Sadece anne ve baban istedi diye var olabilir misin gerçekten?
Senin gerçekliğin ne?
Ne kadar süre nefes alacağın muhtemelen belli olan somut bir zamanda… Sen hayatının neresindesin? Hayatın ne kadarı senin? Sen kimsin?

Unuttuğumuz. Unutturulan. Ve unutturulacak olan…
Bilmediğimiz. Belki bilelim istenmeyen. Bilmeyesin diye hep bir dış etken tarafından uğraşılacak olan…
İstediğimiz, elde edemediğimiz…
Beklediğimiz, alamadığımız… 
Verdiğimiz kadarının bir kısmını bile bir başkasından göremediğimiz tüm değerler…
Tüm inanç kalıpları…
Tüm “hayat” dediğimiz her şey!

İçinde olup da sana ait hissetmediğin ne varsa zaten sana ait değil! Zaten sana ait değil! Bu bir isyan meselesinden çıkıp bir amaç olmalı. İçinde bulunduğu an, olay, durum ve kişilere isyan edesin varsa, demek ki için zaten tüm bunlara ait değil ve esas o isyanı eden, sana seni isyan eden, zaten sensin… Senin için, kalbin, yüreğin, kanın ve canın… Bunu gör. Bunu duy. Bunu bil. Bilmesen bile o an… Burada çözülmesi, idrak edilmesi gereken unsurlar olduğunu kabullen her şeyden önce…

Sonsuzluğa uzanan bir deniz izlerken sessizce… İçeride atan kalbinin sesini duyabilmek herkesin hakkı çünkü!

İlginizi çekebilir: Yapmamız gereken tek şey için bolca zamanımız var: Düşünmek

Şebnem Pınar: Merhaba! Yazılarımda benim 'anlama yolculuğumu' okuyor olacaksınız. Beni anlamak için yazan birisi olarak tanımlamak da isteyebilirsiniz. Şimdi daha önceden edindiğiniz tüm varsayımları ve okurken yapacağınız tüm kritikleri bir kenara bırakıp, sadece okuyun. İdraki de doğal sürecine bırakın... Okuduğunuz an anladığınız şey az sonra değişebilir! Bunu hatırlayın. Bu sizin size yapabileceğiniz en güzel şey!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale