X

Hayal kırıklıklarından korunmak için kendi onayını kendin ver

Onaylanmak, varlığının kabul görmesi herhalde insanın en temel psikolojik ihtiyaçlarından biridir. Ama ya kendimizle kurduğumuz ilişki ve kendimize bakış açımız başkalarından aldığımız onay doğrultusunda değişiyorsa, bu işte bir yanlışlık yok mudur sizce? Ya da başkaları bizi onayladığında mutlu oluyor, onaylamadığında da mutsuzluğa doğru yelken açıyorsak bu davranışımız bizi başkalarına bağımlı kılmaz mı? Bireyler onay almak için çaba gösterdiklerinde başkalarının istekleri ve beklentileri doğrultusunda yaşamış olmaktadırlar. Ayrıca onay görme isteği arttıkça, diğer insanların kişiyi önemsemeleri de güçleşmektedir. Bu durum bireyleri, zayıf ve istenmeyen bir konuma getirmektedir (Ellis ve Harper, 2010).

Onay bağımlılığımızın temelleri çocukluk dönemimizde atılır. Çocukken varlığınız, hareketleriniz, duygularınız yeterince onaylanmadıysa büyüdüğünüzde onaylanmaya karşı müthiş bir açlık duyan bir insan haline gelmiş olabilirsiniz. İçinizdeki bu doymak bilmeyen onay ihtiyacı yüzünden bir çok savunma mekanizması geliştirirsiniz. Örneğin etrafınızı hep sizi onaylayan insanlarla çevirebilirsiniz. Ya da kapasitenizin çok altında işler yaparsınız ki sonunda onaylanacağınız garanti olsun. Anlayacağınız onaylanmak adına hayatınızı küçültür, darlaştırırsınız. Yaşamınız bir türlü istediğiniz kalitede olmaz. Evet onaylanmamak, sürekli eleştiriye maruz kalmak bir çocuğun kalbinde yaralar açar. Onaylanmayan bir çocuk büyüdüğünde içindeki yarayı iyileştirmek için gerekli olan psikolojik destekleri almazsa, ruhundaki bu bir türlü kapanmak bilmeyen yara ile yaşamaya çalışır. Böyle bir kişi sırf onaylanmak adına istemediği, kendine ait olmayan cümleler kurabilir, onaylansın diye insanlara aşırı bir nezaket gösterebilir, ve yine onaylansın diye gerçek duygularını bastırıp yaşayabilir. Yani bu tip bir kişi onaylanmak adına çok önemli bir varlığı kurban edip durur: Kendini. Onaylanma ihtiyacımızın derecesi çocukluğumuzun yanı sıra yaşadığımız coğrafya ile de ilgilidir. Özellikle bizimki gibi “Elalem ne der?” tarzında lafların sıkça kullanıldığı toplumlarda kişilerin onay ihtiyacı yüksektir. Türkiye, toplulukçu kültürün yaygın olarak görüldüğü bir toplumdur. Toplulukçu kültürlerden gelen bireyler, bireyci kültürün temsilcisi sayılan Amerikalılarla karşılaştırıldığında daha yüksek sosyal onay ihtiyacı göstermişlerdir (Mirowsky ve Ross, 1984).

Onaylanma ihtiyacı aşırıya kaçtığında insanın enerjisini ve zamanını çalan bir hale gelir. Crowne ve Marlowe göre (1964, s.182) sosyal onay ihtiyacı yüksek düzeyde olan bireylerin bazı özellikleri şu şekildedir:

  • Sevilmeye ve onaylanmaya ilişkin güçlü güdülere sahip olma.
  • Başkalarının olumlu değerlendirmelerine yüksek oranda bağımlı olma.
  • Davranışlarının nasıl değerlendirildiğiyle ilgili güçlü bir kaygı yaşama, diğer insanların ne düşündüğüyle ilgili kaygılanmak.
  • Diğerlerini memnun etmek için duyulan ihtiyaç; kalabalığa ayak uydurma ve hakkında iyi düşünülmesi ya da onaylanması için olumlu izlenimler bırakmaya aşırı duyarlılık.
  • İyilik yapmayı reddedememe, hayır diyememe, onay ihtiyacından ve olumlu değerlendirme ihtiyacından dolayı otoritesini kullanamama.
  • Diğerlerinin değerlendirmeleri ve fikirlerinin kişinin kendisi ile ilgili algılamasını ve yeterlilik hissini biçimlendirmede büyük ölçüde etkili olması. Yaşanan reddedilme, terk edilme, dışarıda bırakılma ve göz ardı edilme sonrasında kişinin kendisini sorgulaması.
  • Başkalarını darıltma ya da duygularını incitme kaygısı yaşama ve bu yüzden eleştiriyi, düşmanlığı ve kendi isteklerinde ısrarcılığı engelleme. (Karaşar, 2014)

Evet çoğumuz onaylanma duygusuna bağımlıyız. Ve artık bu bağımlılığımızı besleyen yeni bir mecra da var hayatımızda: Sosyal medya. Gerçekten de sosyal medya onaylanma ihtiyacımıza karşılık vermiyor mu sizce de? Bütün o aldığımız “like”lar bizim o bitmek tükenmek bilmeyen  onaylanma isteğimize hitap etmiyor mu? Sosyal medyada istediğimiz onayı çok hızlı bir şekilde almamız bizi gerçek hayatta da yaptığımız işlerden jet hızında onay alma beklentisine itiyor. Bir fotoğraf koyuyoruz ve iki, üç dakika gibi kısa bir süre içinde o arzu ettiğimiz onayı alıyor ve rahatlıyoruz. Bu olay size sigara içince rahatlayan bir bağımlının tepkisini anımsattıysa çok haklısınız, çünkü araştırmalara göre sosyal medya beynimizin ödül mekanizmasını tetikliyor. Çeşitli araştırmalar bize Facebook kullanımının beynimizde bulunan accumbens çekirdeği denen bir bölgeyi uyardığını gösteriyor. Bu bölgenin ödül, gülme, zevk, bağımlılık ve plasebo etkisinde önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Anlayacağınız sosyal medyada paylaştığımız fotoğraflarımızın beğeni kazanması bu ödül merkezine etki ediyor ve sanal da olsa bizim onay ihtiyacımızı gideriyor.

İster gerçek dünyada ister sanal dünyada olsun bütün bu onaylanma ihtiyacımız, bağımlılığımız bizi başka insanların tutsağı haline getiriyor. Tabii ki çocukken ailemizden aldığımız onay bizim için çok önemliydi. Ama şu an birer yetişkiniz ve işin aslına bakacak olursak dış dünyanın bizi onaylayıp onaylamadığı o kadar da umurumuzda olmamalı artık. Bence en iyisi ne başkalarının iltifatlarına bağımlı olmak, ne de bizi onaylamayan insanların varlığı karşısında yıkılmak. Eğer mutluluğumuz devamlı olarak başkalarından aldığımız onaya bağlıysa bu hayattaki işimiz çok zor demektir. Başkalarının onayına ve sevgisine bağımlı olmak bizi özgürlüğümüzden alıkoyar. Siz artık özgürlüğü seçin ve onay bağımlılığınızı geride bırakın. Nasıl mı?

  • Çocukluk yaralarınızın üstünü kapamayın. Yaranızın farkına varın. Sizi çocukken kim ya da kimler onaylamadığı için şu an onay bağımlısı olduğunuzun cevaplarını arayın örneğin.
  • Sosyal medya paylaşımlarınızı azaltın. Sosyal medya aracılığıyla elde etmeye çalıştığımız onay sahte bir onaydır. Hiç tanımadığınız insanlardan gelen “like”lara bağımlı olmaya ihtiyacınız var mı gerçekten de?
  • Sevdiğiniz özelliklerinizi yazdığınız bir günlük tutmaya başlayın ve günlüğünüz sayesinde aradığınız onayın aslında sizin içinizde olduğunun farkına varın.
  • Gerçekçi olun. Sizce tanıdığınız herkesin sizi onaylaması söz konusu olabilir mi? Dahası herkes sizi onaylamak mecburiyetinde mi?
  • Eğer onay bağımlısı bir insansanız, onaylanmamak hissi sizi epey rahatsız edebilir. Bir dahaki sefer biri size istediğiniz onayı vermediğinde nasıl hissettiğinizin farkına varın. Sizi onaylamayan bu insan, içinizdeki hangi yaraya parmak bastığı için böyle hissediyorsunuz?
  • Onaylanma bağımlılığınız sizi rahatsız ediyorsa psikologlardan yardım istemekten çekinmeyin. Unutmayın biz psikologlar size bu tip konularda yardım etmek için varız.

Hayatımızdaki insanlar zaman zaman bizim mutluluğumuza mutluluk katabilirler belki, ancak onlar bizim mutluluğumuzun yegane kaynağı olamazlar. Bizi mutlu kılacak yegane güç sadece ve sadece kendi düşüncelerimiz ve inançlarımızdır. Karşımızdaki insanların bizim hakkımızdaki düşünceleri her an değişebilir. Bugün bize değer veren, onaylayan bir insan bir bakmışsınız yarın bir davranışımız yüzünden bizi eleştiri bombardımanına tutuyor. Bizim değerimizi ancak kendimiz belirleriz, başkaları değil. Mutluluğumuz başkalarının bizim hakkımızdaki düşüncelerine bağlıysa hayal kırıklığına uğramamız kaçınılmazdır. Sizin de bildiğiniz gibi güçlü bir bağışıklık sistemi bizi hastalıklardan korur. Ruhsal olarak güçlü olmamız da bizi beklediğimiz onayı alamadığımız zaman duyduğumuz hayal kırıklığından koruyacaktır. Biz ruhsal dünyamızın temelini öz saygı, öz sevgi ve öz şefkat üstüne kurduğumuzda bizi kimse kolay kolay yıkamaz. Gelin artık kendi gücünüzü başkalarına vermekten de onay bağımlılığınızdan da vazgeçin ve şu andan itibaren kendinizi olduğunuz gibi onaylayarak özgürlüğe doğru yelken açın.

Sorularınız için bana rsolaker@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. Kendini iyi hissetmekle ilgili egzersizleri ise Instagram hesabımdan paylaşıyorum.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

İlginizi çekebilir: Ruh ve beden sağlığı bir bütünse kişiliğimiz sağlığımızı etkiler mi?

Kaynaklar:

  • Crowne, D. P. and Marlowe, D. (1964). The approval motive. New York: John Wiley & Sons.
  • Ellis, A. and Harper, R. (2010). Akılcı yaşam kılavuzu. (S. Kunt Akbaş,Çev.).
  • Ankara: HYB Yayıncılık. (1997).
  • Karaşar, B .(2014) Üniversite öğrencilerinde sosyal onay ihtiyacının çeşitli değişkenler açısından incelenmesi.
  • Mirowsky, J., & Ross, C. E. (1984). Mexican culture and its emotional contradictions. Journal of Health and Social Behavior, 25(1), 2-13.
Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale