Soğuk kış günlerini geride bırakmamıza en çok kış hastalıklarından kurtulacak olmamızdan dolayı seviniriz. Bazen hafif geçen nezle ve griplerin yanı sıra uzun ve ağır geçirilen kış hastalıkları bir süre kapımızı çalmayacağı için rahat bir sezon geçireceğimiz için mutluyuzdur.
Yaz denince akla güneş, kum, deniz, plajlar ve havuzlar gelir. Özellikle havuzlar, son derece yaygın olarak serinleme, eğlence ve yüzme sporu için kullanılır.
Hemen hemen her sitede, spor salonunda ortak yüzme havuzları, birçok dairede portatif – şişirme havuzlar, her villada şahsa ait havuzlar bulunur. Tüm havuzlarla ilgili en önemli şey ise dezenfekte edilmeleri gerektiği gerçeğidir. Özellikle yoğun ve kalabalık kullanımlarda…
Havuzlar düzenli bakım ve ölçüm ister. Çünkü ağız dahil tüm vücudun içine girdiği bu suların hastalık yapıcı mikro organizmalar ile dolması ve hastalık saçması için çok kısa bir süre yeterli olabilmektedir. Bu nedenle dezenfeksiyon önemlidir.
Dezenfeksiyon yapılması havuz konusunda bütün soru işaretlerini gidermediği gibi birçok soru işaretini de beraberinde getirmektedir. En önemlisi de dezenfeksiyon maddesi olarak kullanılan klor ve türevi maddelerin vücuda verdiği zararlardır.
Havuzda kirliliğe neden olan etkenler
Havuz suyunu en fazla çevresel etkenler ve yüzücüler kirletmektedir. Çevresel etkenler olarak suda mevcut bulunması muhtemel maddeler, havadaki bulunan kirlilikler başlıcaları olarak sayılabilir. Ancak en fazla yüzücüler tarafından kirletilen havuz suları yine en fazla havuzu kullanan yüzücüleri etkilemektedir.
Havuz kullanımından önce alınması gereken duş, birçok kirliliği önleyebilecek iken, kullanıcıların dikkat etmediği bir husustur. Özellikle çocukların dikkat etmediği diğer bir husus ise havuzda iken suyu kirletmeye devam etmeleridir. İdrar oranı bazen suda o kadar çok yüksektir ki, artık arıtma sisteminin kapasitesi dahi yetersiz kalmaya başlayabilmektedir.
Havuz kirliliğinin neden olduğu sağlık sorunları
Yazın gelmesine en çok kış hastalıklarından kurtulacağımız için seviniriz belki de, ancak havuz kaynaklı birçok sağlık sorunu da yazın bizleri beklemektedir. Havuzlarda dezenfeksiyon amaçlı kullanılan maddeler de dahil olmak üzere birçok açıdan sağlık sorunları baş göstermektedir.
Klor ve türevleri vücudun en büyük organı olan deri ile temas eder. Cilt, saç ve gözler klordan (ve maalesef üreden) dolayı tahriş olmaktadır. Kapalı havuzlarda bu duruma hava yolu ile akciğerlerin de tahrişi eklenebilir. Bu durum kısa vadeli olarak tahrişlere, saç dökülmelerine vs. neden olabilmekte iken uzun vadeli olarak da birçok yetişkin hastalığının tetiklenmesine yardımcı olabilmektedir.
Havuz kullanımında en fazla görülen rahatsızlık arasında ise mantar rahatsızlıklar da sayılabilmektedir. Tırnaklarda oluşan mantarları ise tedavi süreci son derece zahmetlidir.
Havuz kaynaklı hastalıkların önlenmesi
Havuzlar için her şeyden önce iyi bir dezenfeksiyon sistemi gerekmektedir. Bu sistemin ise düzenli olarak bakımlar, ölçümleri ve işletmeleri yapılması gerekmektedir.
Aslında havuz kaynaklı sağlık sorunlarını önlemek son derece basittir. Öncellikle mutlaka havuza girmeden önce duş almak, duş aldıktan sonra kullanmak gerekmektedir. Kişisel bakımını doğru yapan kişilerin havuz öncesi duş almaları yeterlidir. Daha sonra her lavabo ihtiyacında mutlaka havuzdan çıkılmalı ve havuz daha sonra tekrar kullanılmaya devam edilmelidir. Çocuklar bu konuda takip edilmeli ve bilinçlendirilmelidir.
Mantar oluşumu için ise kurulanmak son derece önemlidir. Nemli ortamları seven mantarlara karşı kuru ve sıcak bir ortam ile karşı baş edilebilmek mümkündür. Ayağında mantar olduğunu bildiğiniz kişilerin kişisel malzemelerini kullanmamak ve bu kişilerin tedavi olduktan sonra havuzları kullanmaya devam etmelerini önermek de yerinde olacaktır.
Daha fazla önlem almak isteyenler için ise klor yerine alternatif dezenfeksiyon sistemlerine geçmek de mümkündür. Bu sayede cilt, saç ve göz tahrişi de önlenerek hassasiyet azaltılabilir.
İlginizi çekebilir: Soğuk suyla mı sıcak suyla mı yıkanmalıyız?