Tüm tohumlar kalbindedir. Neşe, tutku, anlayış, kıskançlık, bencillik, hırs… Yaşamını hangi deneyimin dolduracak olduğunu belirleyen hangi tohumu suladığındır.
Herhangi bir eylem için harekete geçmeden önce fark et bu eylem hangi tohumu sulayacak. Ve bu bazen biraz yanıltıcı olabilir. Yardımseverlik eylemini başlatanın bencillik tohumları olduğunu fark edebilirsin. Bir başkasına yardım etmek için harekete geçmişsindir ama o bir başkası pek de umurunda olmaz. Umurunda olan “yardımsever” görünmektir. “Birine yardım ettikten sonra ne fark eder?” diye soruyorsan, bunun cevabı bu hareketin yaşama ve senin büyümene olan katkısıdır. Yani, gönülden bir bolluk ile giriştiğin yardım eylemi seni büyütüp dönüştürürken; bencillikle yaptığın bir yardım aynı etkiyi yaratmaz.
İnsan modelleyerek öğrenir.
Eğer hayatında bugüne kadar hiç gönülden veren insanlar olmadıysa, bunun tam olarak ne demek olduğunu henüz bilmiyor olabilirsin. Bu çok doğal. Sadece “henüz” yapamıyor olduğunu fark etmek her şeyi değiştirir! Bu bir arayış başlatır kalbinde… Kalpten verme deneyimini öğrenmek için bir niyet ekersin… Ve bu arayış seni, sana bunu öğretecek rehberlerle tanıştırır. Yavaş yavaş, günbegün onlardan öğrenirsin bu çok doğallıkla yaptıkları kalpten verme halini… Hatta muhtemelen ilk başta “tanımadığın” için yargılarsın… Ancak, onu tanımak için bakarsan yavaş yavaş aşinalık gelişir. Ve anlamaya başlarsın daha önce gerçek anlamda hiç kalpten verememiş olduğunu. Sen onurlandırdıkça bu değeri, hayatına bunu doğal olarak yapabilen daha çok insan girmeye başlar ve bir zamanlar yabancı gelen bu hal artık tanıdık olur. Yavaş yavaş öğrendiklerini kendi hayatında pratik etmeye başlarsın. Ve bir gün bakarsın ki kalpten vermek senin doğal davranışın olmuş. Dönüşürsün. Ve sen dönüştükçe her şey farklı görünmeye başlar. Artık, kimseye bencil olduğu için kızmazsın. Bencillik seni tetiklemez. Bilirsin sadece. Hatta belki de bencilliği bir başkasında gördüğünde tatlı bir gülümseme yerleşir kalbine. Ve biraz da üzülürsün. Kalpten vermeyi henüz öğrenmemiş biri için yaşamın ne kadar zor olduğunu hatırlarsın. Fark etmekle kalmaz ve ona belki de ilk defa göreceği bir bollukla, kalpten yaklaşırsın. Ve o da bir zamanlar senin yaptığın gibi belki ilk başta yargılar bunu. Ve belki de yaşamına bolluğu davet ettiği ilk gün olur bu. Kar topu gibi büyür seninle başlayan bu akış.
Zihin (ve beyin) neyle vakit geçiriyorsa onun şeklini alır.
Zihnini pozitif deneyimlerle şekillendir. Ofise günaydın diyerek gir, bir yabancıya sadece ona destek olmak için yardım et, sokakta yanından geçenlere gülen gözlerle bak, esnaftan hızlıca alışveriş yapmak yerine başını kaldırıp bugün nasıl olduğunu sor, akşam eve geldiğinde eşine o gün olan negatif olayları ardı ardına sıralamak yerine bu olayları pozitif taraftan görerek anlatmaya çabala.
Çabala diyorum çünkü pozitifi görmeyi zihnine öğretmelisin. Zihin problem çözmek için yaratıldığından onu kendi haline bıraktığında sürekli çözecek problem arayacak ve her şeyi problem olarak algılayacaktır. Ancak eğitimli bir zihin pozitif görmeyi öğrenebilir. Emekleyerek de olsa bugün başla. Adım adım beyninin doğal çalışma şekline dönüştüğünü göreceksin. Ve lütfen yüzlerce kişisel gelişim yazısından biri olmasın bu da. Okunup geçmesin. Bir yazının hayatını değiştirmesinin tek yolu bu satırları okuyup geçmek yerine, içinden en azından bir şey alıp uygulamaktır. Samimiyetle istediğin değişimse, sadece bu yazı bile içinde yeni bir hareket başlatabilir.
Bu bahsettiğim son dönemlerde sıkça konuşulan toksik pozitiflikten çok farklı elbette.
Toksik olan her şey negatif tohumlardan doğar. Gerçeğin mutsuzlukken, bunu görmeme çabasıdır toksik pozitiflik. Bu ikisi çok farklı şeyler. Anlıyorsun değil mi?
Eylemlerinin ardındaki niyetin farkında ol.
Kendine samimiyetle yaklaştığında göreceksin. Negatif şeyler görmekten korkarak değil ama gerçeği görmek için baktığında… Negatif gördüklerin seni üzmesin, insan olmanın doğasında var bu… Hepimiz pozitif ve negatif tohumlardan ibaretiz, ancak yaşamımızı ve dünyayı neyle kaplayacak olduğumuzu belirleyen hangi tohumu suladığımızdır. Yaşamına bak hangi ağaçları büyütmüşsün… Arkadaşlarınla, sevgilinle, kendinle ilişkin nasıl? Gördüklerin seni mutlu etmiyorsa, suladığın tohumları değiştir. Tohumlarına sahip çık, attığın her adımda bir değişim yarattığını fark et.
Bugün daha iyi bir yaşam için bir adım atmak ister misin?
Farkındalığımızı artırmak ve uyanışımıza katkı olmak için hazırladığım 4 haftalık Yeni Başlayanlar için Yoga Atölyesi 14 Kasım’da başlıyor. Bu eğitime katılarak yoga, mindfulness, meditasyon ve nefes aracılığıyla bedensel ve zihinsel farkındalığını geliştirmeye güçlü bir adım atabilirsin. Program tamamen yeni başlayanlar için tasarlandı. Daha önce yoga ve meditasyon yapmış olman gerekmiyor. Birlikte keyifli ve güvenli bir ortamda gelişiyoruz. Yaşama yardımcı araçları yakından tanıyor ve onları yaşam kalitemizi arttırmak için nasıl kullanabileceğimizi deneyimleyerek öğreniyoruz.
Yaşam kaliteni artırmak istiyor ama bunu nasıl yapacağını bilemiyorsan veya bu yolda desteğe ve rehberliğe ihtiyaç duyuyorsan bu program sana göre.
Detaylı bilgi ve kayıt için: http://digdemgirici.com/yeni-baslayanlar-icin-yoga/
Özet program takvimi
(Her buluşma 1,5 saat atölye, 1 saat birlikte pratikten oluşuyor. Dileyenler atölye sonunda yeni başlayanlar için yoga sınıfına katılarak süreci devam ettirebilirler. )
1.Hafta: Yoganın Temelleri
2.Hafta: Herkes Meditasyon Yapabilir!
3.Hafta: Nefes Hayattır
4.Hafta: Rutinlerin Gücü! (Pratiği nasıl alışkanlığa dönüştürürüz?)
Sizden gelenler
“Yogayı deneyip de bana göre değil diyerek vazgeçtiyseniz tam da doğru yerdesiniz. Diğdem ile Yeni Başlayanlar için Yoga Atölyesi hem size yogayı sevdiriyor hem de kendinizi keşfetmenizi ve ulaşmadığınız derinliklere ulaşmanızı sağlıyor. Her bir paylaşım çok kıymetliydi.” Gizem, Veri İşleme Asistanı
“Programdan çok memnun kaldım. Yoga ile nefes ve beden farkındalığımın arttığı, dolu dolu bir program oldu. Yogaya kendi kendine başlamak isteyip sürekli yarım bırakanlara kesinlikle öneririm.” Hatice, Öğretmen
“Aradığım sadece yoga pratiği yapmak değil, anlamını da içselleştirmekti. Bu program tam da bu ihtiyacıma karşılık geldi. Bu arayışta olan herkese öneririm. Diğdem programı tutku ile sürdürüyor ve çok emek harcadığına şahit oluyorsunuz.” Gül, Elektronik Mühendisi
“Yoga zihnimde yeni alanlar açmamı sağlıyor. Diğdem’le çalışırken kendimi olduğum gibi hissediyorum. Pozitif tavrı, kişinin özgüveninin pekişmesine yardımcı tutumu, yaratıcılığı bana katkı sağlıyor.” Can, Mimar
“Yoga, her seferinde kendimle ilgili başka bir şeyi keşfetmemi sağlıyor. Diğdem’le çalışırken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Nasıl yapıyor bilmiyorum ama derste hep, tam o an ihtiyacım olan mesajları veriyor. Hem bedensel, hem de ruhsal dengemi kurmama yardımcı oluyor.” Yasemin, Eğitmen & Biliminsanı
“Asla yoga yapmam, uğraşamam diyordum. Diğdem’le çalıştıktan ve faydasını gördükten sonra şimdi her gün yapıyorum.” Zeynep Burcu, Avukat
İlginizi çekebilir: Dünyayı değiştirecek tek şey sizde saklı: İçinizden doğacak cevabı keşfedin