X

Hangi tohumu suluyorsunuz: Yaşamınızı neyle doldurmak istiyorsanız o duyguyu besleyin

Tüm tohumlar kalbindedir. Neşe, tutku, anlayış, kıskançlık, bencillik, hırs… Yaşamını hangi deneyimin dolduracak olduğunu belirleyen hangi tohumu suladığındır.

Herhangi bir eylem için harekete geçmeden önce fark et bu eylem hangi tohumu sulayacak. Ve bu bazen biraz yanıltıcı olabilir. Yardımseverlik eylemini başlatanın bencillik tohumları olduğunu fark edebilirsin. Bir başkasına yardım etmek için harekete geçmişsindir ama o bir başkası pek de umurunda olmaz. Umurunda olan “yardımsever” görünmektir. “Birine yardım ettikten sonra ne fark eder?” diye soruyorsan, bunun cevabı bu hareketin yaşama ve senin büyümene olan katkısıdır. Yani, gönülden bir bolluk ile giriştiğin yardım eylemi seni büyütüp dönüştürürken; bencillikle yaptığın bir yardım aynı etkiyi yaratmaz.

İnsan modelleyerek öğrenir.

Eğer hayatında bugüne kadar hiç gönülden veren insanlar olmadıysa, bunun tam olarak ne demek olduğunu henüz bilmiyor olabilirsin. Bu çok doğal. Sadece “henüz” yapamıyor olduğunu fark etmek her şeyi değiştirir! Bu bir arayış başlatır kalbinde… Kalpten verme deneyimini öğrenmek için bir niyet ekersin… Ve bu arayış seni, sana bunu öğretecek rehberlerle tanıştırır. Yavaş yavaş, günbegün onlardan öğrenirsin bu çok doğallıkla yaptıkları kalpten verme halini… Hatta muhtemelen ilk başta “tanımadığın” için yargılarsın… Ancak, onu tanımak için bakarsan yavaş yavaş aşinalık gelişir. Ve anlamaya başlarsın daha önce gerçek anlamda hiç kalpten verememiş olduğunu. Sen onurlandırdıkça bu değeri, hayatına bunu doğal olarak yapabilen daha çok insan girmeye başlar ve bir zamanlar yabancı gelen bu hal artık tanıdık olur. Yavaş yavaş öğrendiklerini kendi hayatında pratik etmeye başlarsın. Ve bir gün bakarsın ki kalpten vermek senin doğal davranışın olmuş. Dönüşürsün. Ve sen dönüştükçe her şey farklı görünmeye başlar. Artık, kimseye bencil olduğu için kızmazsın. Bencillik seni tetiklemez. Bilirsin sadece. Hatta belki de bencilliği bir başkasında gördüğünde tatlı bir gülümseme yerleşir kalbine. Ve biraz da üzülürsün. Kalpten vermeyi henüz öğrenmemiş biri için yaşamın ne kadar zor olduğunu hatırlarsın. Fark etmekle kalmaz ve ona belki de ilk defa göreceği bir bollukla, kalpten yaklaşırsın. Ve o da bir zamanlar senin yaptığın gibi belki ilk başta yargılar bunu. Ve belki de yaşamına bolluğu davet ettiği ilk gün olur bu. Kar topu gibi büyür seninle başlayan bu akış.

Zihin (ve beyin) neyle vakit geçiriyorsa onun şeklini alır.

Zihnini pozitif deneyimlerle şekillendir. Ofise günaydın diyerek gir, bir yabancıya sadece ona destek olmak için yardım et, sokakta yanından geçenlere gülen gözlerle bak, esnaftan hızlıca alışveriş yapmak yerine başını kaldırıp bugün nasıl olduğunu sor, akşam eve geldiğinde eşine o gün olan negatif olayları ardı ardına sıralamak yerine bu olayları pozitif taraftan görerek anlatmaya çabala.

Çabala diyorum çünkü pozitifi görmeyi zihnine öğretmelisin. Zihin problem çözmek için yaratıldığından onu kendi haline bıraktığında sürekli çözecek problem arayacak ve her şeyi problem olarak algılayacaktır. Ancak eğitimli bir zihin pozitif görmeyi öğrenebilir. Emekleyerek de olsa bugün başla. Adım adım beyninin doğal çalışma şekline dönüştüğünü göreceksin. Ve lütfen yüzlerce kişisel gelişim yazısından biri olmasın bu da. Okunup geçmesin. Bir yazının hayatını değiştirmesinin tek yolu bu satırları okuyup geçmek yerine, içinden en azından bir şey alıp uygulamaktır. Samimiyetle istediğin değişimse, sadece bu yazı bile içinde yeni bir hareket başlatabilir.

Bu bahsettiğim son dönemlerde sıkça konuşulan toksik pozitiflikten çok farklı elbette.

Toksik olan her şey negatif tohumlardan doğar. Gerçeğin mutsuzlukken, bunu görmeme çabasıdır toksik pozitiflik. Bu ikisi çok farklı şeyler. Anlıyorsun değil mi?

Eylemlerinin ardındaki niyetin farkında ol. 

Kendine samimiyetle yaklaştığında göreceksin. Negatif şeyler görmekten korkarak değil ama gerçeği görmek için baktığında… Negatif gördüklerin seni üzmesin, insan olmanın doğasında var bu… Hepimiz pozitif ve negatif tohumlardan ibaretiz, ancak yaşamımızı ve dünyayı neyle kaplayacak olduğumuzu belirleyen hangi tohumu suladığımızdır. Yaşamına bak hangi ağaçları büyütmüşsün… Arkadaşlarınla, sevgilinle, kendinle ilişkin nasıl? Gördüklerin seni mutlu etmiyorsa, suladığın tohumları değiştir. Tohumlarına sahip çık, attığın her adımda bir değişim yarattığını fark et. 

Bugün daha iyi bir yaşam için bir adım atmak ister misin?

Farkındalığımızı artırmak ve uyanışımıza katkı olmak için hazırladığım 4 haftalık Yeni Başlayanlar için Yoga Atölyesi 14 Kasım’da başlıyor. Bu eğitime katılarak yoga, mindfulness, meditasyon ve nefes aracılığıyla bedensel ve zihinsel farkındalığını geliştirmeye güçlü bir adım atabilirsin. Program tamamen yeni başlayanlar için tasarlandı. Daha önce yoga ve meditasyon yapmış olman gerekmiyor. Birlikte keyifli ve güvenli bir ortamda gelişiyoruz. Yaşama yardımcı araçları yakından tanıyor ve onları yaşam kalitemizi arttırmak için nasıl kullanabileceğimizi deneyimleyerek öğreniyoruz.

Yaşam kaliteni artırmak istiyor ama bunu nasıl yapacağını bilemiyorsan veya bu yolda desteğe ve rehberliğe ihtiyaç duyuyorsan bu program sana göre.

Detaylı bilgi ve kayıt için: http://digdemgirici.com/yeni-baslayanlar-icin-yoga/

Özet program takvimi

(Her buluşma 1,5 saat atölye, 1 saat birlikte pratikten oluşuyor. Dileyenler atölye sonunda yeni başlayanlar için yoga sınıfına katılarak süreci devam ettirebilirler. )
1.Hafta: Yoganın Temelleri
2.Hafta: Herkes Meditasyon Yapabilir!
3.Hafta: Nefes Hayattır
4.Hafta: Rutinlerin Gücü! (Pratiği nasıl alışkanlığa dönüştürürüz?)

Sizden gelenler

Yogayı deneyip de bana göre değil diyerek vazgeçtiyseniz tam da doğru yerdesiniz. Diğdem ile Yeni Başlayanlar için Yoga Atölyesi hem size yogayı sevdiriyor hem de kendinizi keşfetmenizi ve ulaşmadığınız derinliklere ulaşmanızı sağlıyor. Her bir paylaşım çok kıymetliydi.” Gizem, Veri İşleme Asistanı

Programdan çok memnun kaldım. Yoga ile nefes ve beden farkındalığımın arttığı, dolu dolu bir program oldu. Yogaya kendi kendine başlamak isteyip sürekli yarım bırakanlara kesinlikle öneririm.” Hatice, Öğretmen

Aradığım sadece yoga pratiği yapmak değil, anlamını da içselleştirmekti. Bu program tam da bu ihtiyacıma karşılık geldi. Bu arayışta olan herkese öneririm. Diğdem programı tutku ile sürdürüyor ve çok emek harcadığına şahit oluyorsunuz.” Gül, Elektronik Mühendisi

Yoga zihnimde yeni alanlar açmamı sağlıyor. Diğdem’le çalışırken kendimi olduğum gibi hissediyorum. Pozitif tavrı, kişinin özgüveninin pekişmesine yardımcı tutumu, yaratıcılığı bana katkı sağlıyor.” Can, Mimar

Yoga, her seferinde kendimle ilgili başka bir şeyi keşfetmemi sağlıyor. Diğdem’le çalışırken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Nasıl yapıyor bilmiyorum ama derste hep, tam o an ihtiyacım olan mesajları veriyor. Hem bedensel, hem de ruhsal dengemi kurmama yardımcı oluyor.” Yasemin, Eğitmen & Biliminsanı

Asla yoga yapmam, uğraşamam diyordum. Diğdem’le çalıştıktan ve faydasını gördükten sonra şimdi her gün yapıyorum.” Zeynep Burcu, Avukat

İlginizi çekebilir: Dünyayı değiştirecek tek şey sizde saklı: İçinizden doğacak cevabı keşfedin

Diğdem Girici: İnanıyorum ki doğru bilgiye ulaşabilen ve bu bilgiyi hayatında doğru şekilde kullanmayı öğrenen her insan hayal ettiği yaşamı yaratabilir. İşte bu yüzden yazıyorum, yaşamımı hafifleten bu muhteşem bilgiler daha çok insana ulaşabilsin ve daha çok insan yaşamdan keyif alabilsin diye. Sorularınız veya paylaşımlarınız için bana giricidigdem@gmail.com adresimden veya @digdemgiriciyoga Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz. Sevgiler.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale