X

Hangi düşünme tuzaklarına sahipsiniz: 5 düşünme tuzağını fark edin

Mutluluğumuzu ya da iyi oluş halimizi düzenlemeye çalışırken unutmamamız gereken çok önemli bir kural var: “Düşüncelerimiz ya da nasıl düşündüğümüz duygularımızı, davranışlarımızı ve fizyolojimizi etkiler.” Düşünme alışkanlıklarımız, mevcut durumları yorumlama biçimimizi yönlendirir. Bu yazıda bahsedeceğim aşırı katı düşünme kalıplarına sahipsek, günlük hayatta etkinliğimiz azalabileceği gibi, başımıza gelen durumları yanlış yorumluyor da olabiliriz. Çünkü durumları olduğu gibi değil, düşünme alışkanlıklarımızın çerçevesinden görürüz.

Düşünme tuzaklarının bilimsel temeli

Pensilvanya Üniversitesinden Dr. Karen Reivich bu aşırı katı düşünme kalıplarını düşünme tuzakları olarak adlandırıyor. Bu tuzakların dayandığı 2 temel çalışma var.

  1. Açıklayıcı stil: Başınıza gelen iyi ve kötü şeylerin nedenlerini nasıl açıkladığınızdır ve otomatiktir. Martin Seligman “Açıklayıcı stil” teorisinde, bazılarımızın başarılarımızı ve başarısızlıklarımızı açıklamak için nasıl aşırı katı yollara sahip olduğumuza odaklanır.
  2. Mantık hataları ve bilişsel çarpıtmalar: Birçoğumuz, özellikle biraz bitkin ve tükenmişsek, mantıkta hatalar yapabiliriz. Mantık hataları ve bilişsel çarpıtmalar, sahip olduğumuz zarar verici ve yanlış inançlardır.
  3. ABC modeli: Albert Ellis bilişsel terapi modellerinden ABC modelini şöyle tanımlar: Ne hissettiğimizi ve ne yaptığımızı belirleyen şey harekete geçirici olay değil, düşüncelerimizdir. “A” harekete geçirici olaylar, başınıza gelenler, tetikleyiciler anlamına gelir. “B” inançlarımız, o harekete geçirici olay ve durum hakkında kendimize söylediklerimiz anlamına gelir. Ve “C”, sonuçları, duyguları ve tepkileri ifade eder. Nasıl hissettiğimizi, ne yaptığımızı ve hatta fizyolojimizi etkileyen o durum hakkında kendimize söylediklerimiz, düşüncelerimiz ve inançlarımızdır. Düşüncelerimiz nasıl hissettiğimizi, yani duygularımızı yönlendirir. Duygular da davranışlarımızı ve fizyolojimizi…

Düşünme tuzakları mevcut durumumuzu doğru bir şekilde görmemizi çok daha zor bir hale getirebilir; sonuç olarak zihin sağlığımızı, problem çözme becerilerimizi zayıflatıp ilişkilerimizi kötü etkileyebilirler. Nasıl mı?

Hadi bir örnek verelim. Yöneticinle bir sürtüşme yaşadığını hayal et. Ve o an kendine söyleyebileceğin şeyleri düşünelim: “Ya işten atılırsam, mahvoldum, hep benim suçum, hep onun suçu, zaten bunlar hep benim başıma gelir…” Bu düşünceler duygularını, davranışını ve vücudunu, hissettiklerini etkileyecek. Durumu nasıl yorumladığına bağlı olarak bedenin savaş-kaç tepkisine girecek, beyninin rasyonel düşünen kısmı yerine, korku mekanizması devreye girdiği için mantıklı düşünmek zorlaşacak. Bu düşünme tuzaklarını tanır ve hangilerine sahip olduğumuzu bilirsek kontrol etme şansımız da o kadar artar.

Düşünme tuzakları

  1. Akıl okuma: Diğer kişinin ne düşündüğünü bildiğini düşünmek. Aynı zamanda tam tersi senin ne düşündüğünü karşıdakinin bildiğini varsaymak. Bu tuzak iletişimi bloke eder ve uzaklaşmaya yol açar. Soru sorulmaz çünkü kişi neler olduğunu, neler düşündüğünü bildiğine inanır. Yanlış anlaşılmalara ve iletişimsizliğe yol açar.
  2. “Ben” tuzağı: Kişi tüm problemlerin ana kaynağının “kendisi” olduğuna inanır. “Hepsi benim suçum” düşüncesi ve diğerlerine zarar verdiğine dair güçlü bir inanç vardır. Suçluluk, yalnızlık, üzüntü yaratır.
  3. “Onlar” tuzağı: Kişi tüm problemlerin ana kaynağının “diğerleri” olduğuna inanır. “Hepsi onların suçu” düşüncesi ve diğerlerinin kendine zarar verdiğine dair güçlü bir inanç vardır. Öfke, yalnızlık yaratır.
  4. Felaket senaryoculuğu: Kişi negatif durumlarla karşılaştığında olabilecek en kötü ve mantıksız senaryoları yaratır. Problem olduğundan çok daha büyük gözükür. Tehdit çok büyük geldiği için baş etme gücü çok zayıflar ve kişi harekete geçemez. Anksiyete, stres, odaklanma güçlüğü, gözünün önündekini görmekte zorluk, baş ağrısı, mide bulantısı yaratır.
  5. Çaresizlik: Kişi olumsuz bir durumun bütün hayatını etkileyeceğine ve bu durumla ilgili hiçbir şey yapamayacağına inanır. Bu tuzak umutsuzluk yarattığı için kişi kendinde bir şeyleri değiştirme motivasyonu ya da enerjisi bulamaz.

Başımıza gelen şeyleri her zaman kontrol edemeyiz. Ancak başımıza gelen şeylerle ilgili yorumlarımız ve düşüncelerimiz üzerinde daha fazla kontrole sahip olabiliriz. Sahip olduğumuz düşünce tuzaklarını fark etmek, gerçekliği olduğu gibi görebilmek için eski, bozucu çerçeveleri aradan kaldırmaya benzer. Şimdi aşağıdaki sorular aracılığıyla biraz daha farkındalık kazanabilir, hangi koşullarda, hangi düşünme tuzaklarına kapıldığını görebilirsin.

  1. Yakınınla kavga ettiğinde?
  2. İşte olumsuz eleştiri/geri bildirim aldığında?
  3. Çocuğunun öğretmeni seninle görüşmek istediğinde?
  4. Arkadaşın söylediğin bir şeye kırıldığını söylediğinde?

Düşünme tuzaklarını fark etmek ve başa çıkmayı öğrenmek, online bireysel danışmanlık ya da eğitim almak istersen www.iremulgu.com adresimi ziyaret edebilir, bilgi için bilgi@iremulgu.com adresine mail atabilirsin. Mutluluk bilimini keşfetmeye devam etmek için pozitif psikoloji pratikleri ve hayat deneyimlerimi paylaştığım Instagram hesabıma, web siteme ve YouTube kanalıma ulaşabilirsin.

Kocaman sevgiler…

İlginizi çekebilir: Harekete geçmek için soru sormak neden önemlidir?

İrem Ülgü Orhan: Berkeley, North Carolina ve Pennsylvania Üniversitelerinde bulunan Pozitif Psikoloji kürsülerinde, Pozitif Psikoloji alanında eğitimler almış olan İrem Ülgü Orhan, bu eğitimlerini şamanik öğretiler ile besleyerek, doğu batı senteziyle kendi mutluluk atölyelerini tasarlıyor. Bireysel danışmanlık pratiğinde, özellikle kişilerin hedefleri önünde engel oluşturan, farkında olmadıkları düşünce ve davranış kalıplarını fark ettirme ve değişim yaratmaya dayalı kendine has koçluk metodlarını kullanıyor. Amacını "Her geçen gün daha çok kişinin potansiyelini gerçekleştirmesine yardımcı olmak" olarak özetliyor. İrem kurucusu olduğu HUB Consulting şirketi ile koçluk, eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermenin yanı sıra, İrem Ülgü Orhan adlı Youtube kanalı aracılığıyla kendi alanıyla ilgili video içerikleri paylaşıyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale