X

Hamilelikte Cinsellik Nasıl Olmalı? Tüm Dikkat Edilmesi Gerekenler

Hamilelik, anne adayının bedeninde pek çok değişikliğin yaşandığı bir süreç. Ve bu süreçle ilgili en fazla merak edilenlerin başında hamilelikte cinsellik konusu geliyor. Hamile kadınlar ve partnerleri, sıklıkla bu süreçte seks yapmanın güvenli olup olmadığını merak ediyor. Hamilelikte cinsel ilişki düşükle sonuçlanabilir mi? Veya hamileyken ilişkiye girmek doğmamış bebeğe zarar verebilir mi? Kaçınılması gereken seks pozisyonları var mı? Tüm bu soruların yanıtlarını öğrenmek ve hamilelikte cinsellik konusu hakkında detaylı bilgi sahibi olmak için yazımızı okumaya devam edin.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Hamileyken ilişkiye girilir mi?

Uzmanlar hamileyken ilişkiye girilir mi sorusunu “Rahat olduğunuz sürece evet” şeklinde cevaplıyor. Peki hamilelikte ilişki sırasında bebeğiniz olanlara kulak misafiri olabilir mi? Evet, sesleri duyabilir ancak duyacağı tüm sesler boğuktur, dolayısıyla aranızdaki konuşmaları anlayamaz. Peki ya cinsel ilişkiye girmek istemiyorsanız? Bu da son derece normal. Hormonlarınız yeni vücudunuza alışana kadar bu tür bir isteksizlik yaşayabilirsiniz.

Hamileliğin ilk üç ayında her şey hamilelik öncesi gibi ilerleyebilir. Çünkü üç aya kadar muhtemelen sabah bulantıları dışında pek bir belirti yaşamazsınız. Ancak üç aydan sonra artık karnınız büyümeye başlar ve bu da cinselliği tuhaf bir hale getirebilir. Ancak gebelikte cinsellik söz konusu olduğunda uzmanlar bilmeniz gereken en önemli şeyin, rızanız olduğu sürece tüm sekslerin iyi seks olduğunu söylüyor. Hamileyken erotik değil duygusal veya cinsellikten çok uzak hissedebilirsiniz. Yine de hamile olmanızın cinsel olarak aktif olmanızı engellediği yanılgısına kapılmayın. Bu kaygılardan tamamen kurtulmak için nasıl hissettiğinizden bebeği nasıl etkilediğine kadar gebelikte cinselliğin tam olarak ne anlama geldiğini öğrenin.

Hamilelikte cinsel ilişki ne kadar güvenli?

Doktorunuz cinsel ilişkiye girmemeniz için kesin bir neden belirtmedikçe gebelikte hamilelikte cinsellik sizin, partneriniz ve bebeğiniz için güvenli olabilir. Hatta gebelikte cinsellik sırasında orgazm olan kadınlar sakinleştirici hormonlardan ve artan kan akışından yararlanabilir; sonuçta bu faydalar bebeğe de geçebilir.

Artık hamileyken ilişkiye girmenin güvenli olabileceğini biliyorsunuz. Peki bu nasıl hissettirir? Değişen hormonlar nedeniyle bazı kadınlar vajinalarının daha az sıkı olduğunu hissedebilir. Artan yağlanma ve hormonlar gibi bir dizi değişiklik, buna neden olabilir. Bazıları ise pelvik taban kaslarının çok sıkı olduğunu hissedebilir, çünkü genital bölge daha hassas hale gelebilir, bu da ilişki sırasında rahatsız edebilir. Uzmanlar bunun için ilişkiye girmeden önce ön sevişmeye daha fazla zaman ayırmanızı öneriyor. Ayrıca hamilelikte cinsellik konusunda sorunlar yaşarsanız mutlaka doktorunuza danışmanız gerektiği unutmayın.

Hamilelikte cinsel ilişki sırasında güvenli olmayan bir şey var mı?

Gebelikte cinsel ilişki bebeğe veya size büyük bir olasılıkla zarar vermeyecektir. Elbette hamilelik sonrasına kadar karın bölgenize baskı yapacak veya kan akışını kısıtlayabilecek herhangi bir durumdan kaçınmalısınız. Bunun için cinselliği hamileliğin ilk aylarında deneyimleyerek hangi dokunuşun kabul edilebilir olduğuna dair sınırlar oluşturabilirsiniz. Bu konuda sorularınız varsa partnerizle birlikte doktorunuzdan bilgi almayı unutmayın.

Hamilelikte cinsel ilişki sırasında sizi bekleyen değişiklikler

Gebelikte cinsel ilişki hakkında bilmeniz gereken bir diğer şey daha kolay orgazm yaşayabileceğiniz. Öyle ki bazı kadınlar, kan akışı ve hormonlar nedeniyle hamilelik sırasında belki de ilk orgazmlarını yaşayabiliyorlar. Harika değil mi? Yine de resmin tamamı bu değil. Hamilelik sırasında vücudunuz değişir ve her gün, her hafta ve hatta her ay bir öncekinden farklı olabilir.

Hormonal değişiklikler nedeniyle bazı kadınlar hamilelik döneminde cinsel isteklerinin doyumsuz olduğunu da fark edebilir. Bu ihtiyacın nedeni eskiye kıyasla %50 daha fazla olan kan akışı olarak açıklanıyor. Bu kan ayı zamanda vulvaya, vajinaya, klitorise ve pelvise de giderek dokuları dolduruyor. Kişiye bağlı olarak zevkli, rahatsız edici veya ikisinin arasında bir yerde hissedilebilir. Partneriniz ilk üç aylık döneminde bile vajinada daha fazla dolgunluk hissettiğini söyleyebilir.

Ayrıca hamilelikte ilişki sırasında biraz fazla ıslak hissedebilirsiniz. Çünkü bu dönemde çoğunlukla bakterilerle savaşmak için salgılar ve kayganlık artış gösterebiliyor. Vajinanız artık eskiye kıyasla kendini ekstra temizleyen bir yere dönüşebiliyor.

Son olarak hamilelikte hassas olan tek yer genital bölgeniz değil, vücudunuzun geri kalanı da son derece hassas olabilir. Vücudunuz süt üretimine hazırlanırken göğüslerinizin şekli ve boyutu değişebilir; hatta bir veya iki beden kadar büyüyebilir.

Hamilelikte cinsel pozisyon

Hamilelikte cinsel ilişki söz konusu olduğunda karın üzerindeki basıncı ve ağırlığı koruyan cinsel pozisyonlara bağlı kalmanız gerekebilir. Bunlar muhtemelen siz ve partneriniz için daha rahat olacaktır. Daha fazla konfor için tercihinize bağlı olarak seks yastıkları (veya hamilelik yastığı) kullanabilirsiniz. 

İlk üç aylık dönem, hamilelikte karşılaşılan zorlukların üstesinden nasıl gelineceğini bulmak için ideal bir deneme zamanı olabilir. Bu sürede hamilelikte cinsel pozisyon için denemeler yapabilir ve en konforlu hissettiğiniz pozisyonu bulabilirsiniz.

Hamilelikte cinsel ilişki kaçıncı aya kadar devam etmeli?

Pek çok anne- baba adayı hamilelikte cinsel ilişki kaçıncı aya kadar devam edebilir, merak etmektedir. Gebeliğin hangi döneminde olursanız olun cinsel ilişki sağlıklı olabilir. Doktorunuz her şeyi netleştirdiği ve onay verdiği sürece hamileliğinizin başından sonuna kadar yatak odanızda size iyi hissettiren şeyi yapmakta özgürsünüz. Dolayısıyla 8 aylık hamileyken ilişkiye girilir mi sorusunun yanıtı da doktorunuz herhangi bir şey belirtmediği veya siz istediğiniz sürece “Evet” olabilir. Gebelikte ilişki, iki taraf da istediği sürece son derece normal ve sağlıklıdır.

Hamilelikte cinsel ilişkinin zarar görmesi normal mi?

Gebelik döneminde göğüsleriniz hassaslaşabilir. Bazıları için bu hassasiyet, acı verici bir hal alabilir. Kan akışı ve hormonal değişimler, klitorisi de çok hassas hale getirebilir. Buna bağlı olarak pelvik taban sorunları ortaya çıkabilir. Eğer buna benzer anlar yaşıyorsanız cinsel ilişkiye girmek istemeyebilirsiniz. Cinsellik bir maraton ya da dayanıklılık sporu değildir, bunu istememeye de hakkınız olduğunu unutmayın. Hamilelikte cinsel ilişki asla sizi incitmemeli. Bu yüzden hissiyatınızı partnerinizle paylaşabilirsiniz. Yakın olmanın birçok yolu var. Çiftlerin hamilelik döneminde kendileri için işe yarayan yöntemi bulması öneriliyor.

Doğumdan kaç gün sonra ilişkiye girilir?

Bebeğiniz dünyaya geldikten sonra genellikle 6 haftanın ardından cinsel ilişkiye girebilirsiniz. Çok az komplikasyonu olan kadınlar, doktor önerisiyle bundan daha önce de cinsel yaşamlarına geri dönebiliyorlar. Dolayısıyla doğumdan kaç gün sonra ilişkiye girebileceğinizle ilgili doktorunuza danışmanız en sağlıklı cevabı almanızı sağlayacaktır.

Hamilelikte cinsellik konusunda öneriler

Hamilelik döneminde bedeninizin eskisi kadar seksi olmadığını düşünebilirsiniz. Oysa hamile olmak ve seksi olmak birbirinden farklı iki durum değildir. Aslında şu anda zevk aldığınız deneyimler, ilişkinizin cinsel açıdan tatmin edici olmasına yardımcı olabilir. Her hamilelik kendine özgüdür, hamileliğin her aşamasında cinsel yaşamınızı istediğiniz gibi şekillendirebilir ve canlı tutabilirsiniz.

Gerekirse ne zaman doktora görünmeli?

Eğer gebelikte cinsel ilişki sonrası ağrı, kanama, nefes darlığı vb. fiziksel sorunlar veya cinsellikle ilgili başka sorunlar yaşıyorsanız mutlaka doktorunuza başvurun. Bebeğinizin sağlığı için öncelikle kendi sağlığınıza önem vermeniz gerektiğini unutmayın.

Bu noktada cinsel ilişkinin ardından lekelenme görülebileceğini de belirtelim. Rahim ağzı hamilelikte daha hassas hale geleceği için tahriş olup lekelenmeye yol açabilir. Ancak bu durum günler veya haftalar boyunca devam etmeyebilir. Keskin ağrılar, basınç ve tutarsız kanama gibi semptomlara genelde cinsel ilişki neden olmaz, bu yüzden bu semptomlarla karşılaşıldığında mutlaka bir hekime başvurulmalıdır.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

İlginizi Çekebilir: Hamilelik döneminde sağlıklı beslenme: Neyi, ne kadar yemeli?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale