X

Hamilelik ve emzirme döneminde migren ve fibromiyalji ağrıları ile baş etmek

Uyarı: Bu yazıda önerilenleri uygulamadan önce kadın doğum hekiminize danışın, onay aldıktan sonra yapın. Yazılanlar bir hekimin muayene sonrasında yapacağı önerilerin yerini tutamaz.

Migren ağrıları östrojen düzeylerindeki iniş çıkışlar ile ilişkili olduğu için, pek çok migren hastasının ağrıları hamilelikte azalır veya geçer. Ancak daha az sayıdaki hastalarda ilk 3 ay veya son 3 ayda ağrılarda şiddetlenme görülebilir. Bazı hastalar ilk migren ataklarını hamileyken geçirebilirler.

Fibromiyalji hastalarının özellikle ilk 3 ayda hem ağrıları şiddetlenebilir hem de yorgunlukları artabilir.

Lohusalıkta ise hem migren hem de fibromiyalji ağrıları artabilir ve şiddetlenebilir. Gebelik sonrası depresyonu olan hastalarda ve gazlı bebeği olan annelerde şiddetlenme çok daha belirgin olur.

Hamileliği en rahat geçiren hastalar, hamilelik öncesi migren ve fibromiyalji ağrıları ve bulgularını kontrol altına alan hastalardır. Bu nedenle özellikle planlı gebeliklerin öncesinde bir hekimden yardım alarak ağrıları kontrol altına almak önemlidir.

Hamilelikte

  1. Uykunuza dikkat edin. Her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmaya, her gece en az 7 mümkünse 8 saat uyumaya çalışın.
  2. Kahve tüketiminizi tedrici olarak azaltın, 14:00’ten sonra kahve, çay, kola gibi kafeinli içecekleri tüketmeyin.
  3. Gün ortası ve akşam üzeri 20-30 dakika sakin ve sessiz ortamda dinlenmeye çalışın.
  4. Duruş bozukluğunuzu düzeltin, dik durun.
  5. Öğün atlamayın, oruç tutmayın.
  6. Sigara tüketmeyin, sigara dumanına maruz kalmayın.
  7. Her gün en az 1 litre su için.
  8. Bol lifli besinler tüketin. Sebze ve meyve tüketiminizi artırın (meyve tüketim miktarını hekiminizle belirleyin, kan şekeriniz yüksek seyrediyorsa tüketimi abartmayın)
  9. Rafine karbonhidrat, hamur işi ve şeker tüketmemeye çalışın.
  10. Gluten tüketiminizi minimale indirin.
  11. Omega 3 yağlardan zengin beslenin.
  12. Magnezyumdan zengin beslenin.
  13. Kaliteli hayvansal protein tüketin.
  14. Migreni tetikleyebilen çikolata, peynir, narenciye, turşu, şarküteri gibi besinleri tüketmeyin.
  15. Her gün en az yarım saat, -mümkünse- açık havada yürüyüş yapın.
  16. Alkol tüketmeyin.
  17. Hamile yogası derslerine katılın; her gün en az 5 dakika, mümkünse 20 dakika meditasyon yapın.
  18. Gün içinde fırsat buldukça esneme hareketleri yapın, masa başında çalışıyorsanız omuz-boyun-sırt esneme ve güçlendirme hareketlerini ihmal etmeyin.

Lohusalıkta (yukarıdakilere ek veya farklı olarak)

  1. Uykunuza dikkat edin. Bebek uyutmuyorsa mutlaka yardım alın. Uykusuzluk hem migreni, hem fibromiyalji ağrılarını, hem de depresyon bulgularını şiddetlendirir, hayatı çekilmez yapabilir. Gün içi fırsat buldukça uyumaya çalışın.
  2. Gün içinde bulabildiğiniz zaman aralıklarında esneme hareketleri yapın.
  3. Emziriyorsanız sıvı tüketimini, özellikle su tüketimini en az 3 litreye çıkarın.
  4. Her gün yürümeye çalışın, dışarı çıkamıyorsanız esneme hareketlerini açık cam önünde yapın.

Atak halinde

Migren atağı geçiriyorsanız:

  • Başınıza, alnınıza ve şakaklarınıza soğuk havlu veya buz koyun.
  • Serin/ılık duş yapın.
  • Karanlık ve serin bir yerde dinlenin, mümkün olursa 20 dakika uyumaya çalışın.
  • Ağrı devam ediyorsa az miktarda kahve için.
  • Alnınıza, boynunuza masaj yapın, burun kökünüze basınç uygulayın.
  • Temiz hava almaya çalışın.
  • Alabileceğiniz ağrı kesiciler için hekiminize başvurun.
  • Ağrı geçmezse hastaneye başvurun.

Fibromiyalji ağrılarınız artarsa:

  • Sıcak havlu ve sıcak su torbası uygulayın.
  • Sıcak duş alın.
  • Masaj yaptırın.
  • Onarıcı dinlenme pozunda dinlenin (sırt üstü yatın, ayak tabanlarını yere koyun, gerekirse dizleri birbirine dayayın, kolları yanlara uzatın. Gözlerinizi kapatın; 15-20 dakika kalın).
  • Gün içi dinlenme sürelerinizi ve sıklığınızı artırın.
  • Esneme ve yürüyüşlerinizi ihmal etmeyin.
  • Ev işleri için mutlaka yardım alın, kendinizi yormayın.
  • Çalışıyorsanız işinizden izin alın, veya daha az fiziksel efor isteyen veya daha az stresli bir bölüme geçin.
  • Gluten ve inek sütü içeren ve işlenmiş/paketlenmiş ürünleri tüketmeyin.
  • Tükettiğiniz sıvı miktarını artırın.
  • Her gün kemik suyu/et suyu tüketmeye çalışın.

Dikkat edilmesi gerekenler

  1. Hamilelik migren hastalarında beyin damarlarında değişikliğe neden olabilir. Hamilelikte auralı migren atakları başlarsa, ataklara konuşma bozukluğu, görme bozukluğu, dengesizlik gibi nörolojik bulgular eşlik ederse mutlaka hekiminize veya hastaneye başvurun.
  2. 60 dakikadan uzun süren auralar ve 12 saatten uzun süren baş ağrılarında hekiminize danışın, hastaneye başvurun.
  3. Gebelik zehirlenmesi (Preeklampsi) sadece baş ağrısı ile başlayabilir; son 3 ayda ağrılar artarsa tansiyonunuzu ölçtürün, yüksekse hekiminize veya hastaneye başvurun.

 

İlginizi çekebilir: Migreniniz varsa uzak durun: Migren ağrısını artıran veya tetikleyen yiyecekler ve içecekler

Dr. Banu Taşçı Fresko: Dr. Banu Taşcı Fresko, 1969 senesinde İstanbul’da doğmuştur. İstanbul Tıp Fakültesi’ni 1992 senesinde bitirmiş, ihtisasını İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda 1997 senesinde tamamlayıp Nöroloji Uzmanı olmuştur. Birçok özel hastanede çalıştıktan sonra şimdi çalışmalarını muayenehanesinde sürdürmektedir. Uzun yıllar kronik ağrılardan mustarip olduğu için, hastalara yol gösterecek, hayatlarını kolaylaştıracak bir kılavuz yazmak istemiştir. Ekim 2017de ‘Beynini Doğru Besle’ isimli kitabı çıkmış, kitapta migren ve fibromiyalji ağrılarıyla nasıl başa çıkılacağını, beslenmenin önemini ve tüm kronik hastalıklarda yoganın iyileştirici etkisinden bahsetmiştir. 2017 senesinde Arzu Rezzan Sunam ve Yelina Tayfur’dan Temel Yoga Hocalık Eğitimi ve Banu Çadırcı’dan 100 saat yoga terapi ve yoga anatomi eğitimi almıştır. Aynı zamanda Ahmet Güllü ve Vedat Örs atölyelerinde eğitim almış, profesyonel bir ressamdır, bu güne kadar 7 kişisel sergi açmıştır. Bugünlerde bir yandan Mayıs 2018’deki sergisine hazırlanmaktadır.

21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.



21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.

Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale