X

Hamile yogasıyla kendinizi ve bebeğinizi rahatlatın: Hamileliğinizde size yardımcı olacak 6 poz

Hamile yogası eğitimi almaya karar verdim ama aynı tarihe düğünüm denk geldi gidemedim. Sonra bir eğitim daha açtı sevgili hocam @dr.neslihaniskit doğru zaman diyerek koştum eğitime, tahmin edin ne oldu? Hamile Yogası eğitimimi alırken öğrendim ki aslında eğitimde oğlum Tibet ile birlikteymişim. 

Şahane bir başlangıç oldu oğlum ve benim için, halihazırda Yin Yoga eğitmeni olduğumdan sürekli birlikte Yoga yapıyordum oğlumla ama şimdi artık madem hamileyim o zaman Hamile Yogasına başlamanın tam zamanı taze eğitim üzerine…

Hamile Yogası, hamilelik için özel olarak hazırlanmış, yer yer aktif ve enerjik bir pratiktir. Restoratif duruşlar var, bolster üzerinde uzandığımız şahane dinlendirici pozlar var, dersin tamamında hamilelere uyarlanmış duruşlar var. Çok da hafif bir pratik olmadığını söyleyebilirim.

Hamile yogasıyla zihninizi, bedeninizi ve ruhunuzu anneliğe hazırlayın.

(Hamilelik herkes için farklıdır! Yogaya başlamadan önce mutlaka doktorunuzun onayını alın.)

Hamile Yogası derslerinde hamile bir grup ile beraber olmak ya da bu konuyu bilen bir hocayla özel ders yapmak size hamilelik ile birlikte gelen sayısız fiziksel ve duygusal değişimler ile başa çıkmanıza yardımcı olacak ve size esneklik kazandıracak. Matın üzerinde yaptığınız her poz sayesinde hamileliğiniz kolaylaşacak ve doğum sırasında size yardımcı olacaktır.

Hamile Yogası kişiye özel olarak bilgili bir hocayla birlikte ihtiyaca göre uyarlanabilir. Genel bir Yoga dersi hamileye uygun olmayabilir. Pozlar aynı olsa da destekleyiciler, pozlardaki küçük farklılıklar gerçekten işi bilen bir hoca ile mümkün olabilir.

Hamile Yogasında en önemli konulardan biri de tabi ki nefes alıp vermek çünkü doğum anının en büyük dostudur nefes… Nefes çalışması stres hormonlarını yatıştırıp rahatlamayı sağlıyor.

Hamile Yogası aslında, doğum zamanı geldiğinde bedenin açılması için esneklik yaratmayı amaçlıyor, tüm duruşları buna göre planlıyoruz. Bu yazımda bolster kullanarak veya kullanmadan sizi güçlendirecek bir, iki poz paylaşmak istedim.

Hamile Yogasında derin burgular, fazlasıyla ileri ve geri bükülmelerden, aşırı sıcak stüdyolardan uzak durmanızı ve Hamile Yogası konusunda eğitim almış deneyimli bir eğitmen ile çalışmanızı öneririm.

Virasana – Kahraman duruşu

Bu pozda mutlu bir bebek gibi tam, derin ve kolay nefes almayı deneyeceğiz. Bu şekilde nefes almak, sinir sistemini yatıştırır ve rahme giden oksijen akışını anne ve bebeği destekleyecek şekilde artırır. Unutmayın bu nefesler doğum sırasında da işinize yarayacak!!!

Ayaklarınızın üzerine oturduğunuzda ayak bilekleriniz ağrıyorsa o zaman bir battaniye koyabilirsiniz. Belki kalçanızın altına boslter ya da blok alabilirsiniz. Sağ eliniz kalbinizde, sol eliniz bebeğinizin üstünde oturun ve nefesinize odaklanarak omurganızı dikleştirin. Alıp verdiğiniz her nefeste pozitif enerjinizi hem bedeninize hem de bebeğinize ilettiğinizin farkında olun. Bu pozda 3-5 dakika kalabilirsiniz.

Tanrıça duruşu 

Çok yakında anne olacaksınız ve kollarınız güçlü olmalı… Omuzlarınızı, sırtınızı ve kollarınızı bu basit duruş ile güçlendirebileceksiniz. Bu poz başlangıçta zor gelirse, 1-2 dakika, değilse 3-4 dakika kalmaya çalışın. Zor gelirse eğer yaptığınız bu poz ya da diğerleriyle bebeğinize hazırlandığınızı hatırlayın. Gözlerinizi kapatın ve içinize dönerek nefesinize odaklanın ve zihninizde hep bebeğinizle mutlu, keyifli anları canlandırın. Sürenin sonunda sağ eliniz sol omuzda, sol eliniz sağ omuzda duracak şekilde hafif dokunuşlarla vücudunuzu rahatlatabilirsiniz.

Yavru köpek duruşu 

Dizlerinizi kalça açıklığından biraz daha geniş tutun, ellerinizi alnınız yere gelene kadar ileri doğru uzatın. 5 derin nefes alın verin. Omurganızın rahatlamasına ve göğüs kafesinizin esnemesine yardımcı olur …

Kutup ayısı pozu 

Bu duruş aslında çocuk pozunun versiyonu olarak bilinir, omurgamızı rahatlatmak amacıyla kolaylıkla bolster ile uygulayabileceğiniz kurtarıcı pozlardan biridir.

Bu poz sakinleştirir ve içe dönmenizi sağlar. Doğum sancıları sırasında güç toplamak ve bebeğinizle bağ kurmak için kullanabilirsiniz. Bebeğinizi taşırken belinize uygulanan baskıyı hafiflettiğiniz bu poz öte yandan, karnınızı bir hamak gibi kullanarak bebeğinizi rahatlattığınız bir pozdur… Bu pozda en az 5 nefes kalın, en fazla ise sıkılana kadar…

At pozu

Bu pozu yaparken dizlerinizi ve ayak bilekleriniz aynı hizada tutun ve ağırlığı ayağınızın dış kısmına verin. Sırtınız dik kalsın; belinizin çukurlaşmasına izin vermeyin. Bu duruşta 1-5 dk arasında kalabilirsiniz. Sırtınız çok zorlarınsa ayakları düzeltip biraz dinlenin… Unutmayın bebeğinizi taşırken veya emzirirken kollarınızın ve sırtınızın güçlü olmasına ihtiyaç duyacaksınız. Benim Tibet’im 13 aylık, 12 kilo…

Yana yatarak savasana 

Bu pozda sola doğru yatmanız önemli; sağ tarafımızda bulunan toplardamarı sıkıştırmamak için… Ellerinizi başınızın altına koyun veya bir battaniye de koyabilirsiniz; bacaklarınızın arasına ise tüm hamileliğinizde ve sonrasında kullanmak üzere bir bolster yerleştirebilirsiniz. Gözlerinizi kapatın ve nefesinizle bedeninizdeki tüm gerginliğin azaldığını hissedin. Bebeğinizle birlikte dinlendiğiniz bu şahane anda 7-10 dakika kalabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Rahat bir hamilelik döneminin en huzurlu yolu: Hamile yogası

Burcu Mısırlı: Üniversiteden sonra 10 sene boyunca çeşitli departmanlarda çalıştığım ve sonunu özel bankacılık ile getirdiğim bankacılık hayatıma son verdim. Uzun süreli bu yorucu tempodan sonra soluğu Los Angeles'da aldım. Bir süre burada yaşadıktan sonra çok uzak diyerek döndüm ve zaten çok yaşamak istediğim Londra'da yarı zamanlı yaşamaya başladım. ‘Hep derler ya; beyaz yakalıymış eskiden, bak şimdi yoga hocası olmuş’ İşte ben tam oyum, hayallerimin peşinden gidiyorum. 2015 senesinde Zeynep Aksoy ve David Cornwell’in Advayta Yoga hocalık eğitimine katılıp 200 saatlik eğitim sonunda Independent Yoga Network (IYN) onaylı uluslararası geçerliliği olan sertifikasını aldım. Okuduğum kitaplar, gittiğim seminerler ve yoga ile ilgili edindiğim deneyimlerimi de pratiğime ekleyip, bu bilgilerimi verdiğim çeşitli yerlerdeki derslerde öğrencilerime aktarırken aynı zamanda hem kendimin hem de öğrencilerimin yoga hakkındaki derinleşmemizi gözlemlemekten ve buradan aldığım geri bildirimlerden büyük haz duyuyorum. Aynı zamanda Norscraft markası altında geri dönüşüm malzemelerini kullanarak ürettiğim ahşap ve cam ile harmanlanmış çevreci vazolar da yapıyorum ve hayal etmeye devam ediyorum...

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale