Hafıza kaybı ve beyin yaşlanması durdurulabilir mi?
Yüksek eğitim veya zihinsel olarak becerilerimizin üstüne çıkmamıza neden olan mesleklere sahip olmak gibi zengin yaşam deneyimleriyle beynimizin bilişsel anlamda nasıl yaşlandığı arasında önemli bir bağ vardır. Çünkü beyni uyarıcı aktiviteler bilişsel yedeklemeyi inşa etme konusunda yardımcı olur. Bilişsel yedekleme beynin dejenerasyona ve zarar almaya karşı direnci veya becerisi anlamına gelmektedir.
Profesör Yaakov Stern, mental ve zihinsel olarak yoğun anlamda uyarılmış hayat yaşayanların Alzheimer hastalığı geliştirme riskini azalttıkları ve bu durumun da sebebinin yüksek seviyede bilişsel yedekleme olduğunun altını çizmiştir.
Araştırmalar, bilişsel rahatsızlıklara yakalanma oranının bilişsel yedekleme sayesinde %35-40 oranında azaldığını göstermektedir. Bu patolojinin hiçbir zaman olmayacağı anlamına gelmez ancak bu patolojiyle daha iyi başa çıkma fırsatlarının kapısını aralar. Bazı insanlar hiçbir semptom göstermez ve asla Alzheimer tanısı almaz. Bazı insanlar ise zihinlerinde çok yoğun nöron ve sinaps bağlantılarına sahiptir ve bu ekstra yapılanma koruyucu bir işlev görür.
Üniversiteye gitmek ve devam eden bir eğitim sürecinde olmak daha etkili bir bilişsel süreç sağlar ve yaşlanmayla birlikte oluşan bilişsel gerilemeyi yavaşlatır. Sıklıkla (ancak her zaman değil) iyi eğitimli Alzheimer hastalarının tanısı ilk konulduğunda yüksek derecede beyin patolojisine sahiptirler ancak beyinlerinde yoğun bilişsel yedekleme sayesinde semptomların farkına varmadan normal hayatlarına devam edebilmişlerdir.
Araştırmalar doktorluk, hava trafiği kontrolcülüğü, finansal analist gibi zihin gücü gerektiren mesleklerin beyni daha iyi koruduğunu ortaya koymuştur.
Colorado State Üniversitesi psikoloji Profesörü Gwenith Fisher emeklilikten 25 yıl öncesine kadar aynı tarzda işleri yapan farklı mesleklerden 4,182 kişiyle bir araştırma yapmıştır. Bu araştırmayla Fisher ve meslektaşları data analizi, strateji geliştirme, karar verme, problem çözme ve yaratıcı düşünme gibi her meslek için gerekli olan zihinsel süreçleri incelemiş, her katılımcının bilişsel işlev ve hafıza ölçümlerini almıştır. 18 yıl boyunca toplanan veriler belirli meslek grupları ve görevlerin çalışanları geliştirdiğini ve ilerideki yaşları için onları koruduğunu ortaya koymuştur.
Zihinsel aktivitesi yoğun işlerde çalıştıktan sonra emekli olan kişiler genellikle emeklilikten önce daha iyi hafıza işleyişine sahip olmakta ve emeklilikten sonra zihinsel aktivitesi yoğun olmayan işlerde çalışanlara kıyasla hafıza işlevlerinde daha yavaş gerileme olmaktadır.
“Yoğun düşünme, analiz, problem çözme, yaratıcılık ve diğer karmaşık bilişsel süreçleri olan bir işte çalışmak emeklilik öncesinde olduğu kadar sonrasında da yüksek bilişsel kabiliyetle ilişkilidir.”
Bu bulgular Amerika merkezli Mayo Klinik araştırmacıları tarafından yapılan bir araştırmayla desteklenmiş, hayat boyu öğrenme ve entellektüel zenginlik gerektiren işler bilişsel yavaşlama ve demans gibi hastalıkları 3 yıla kadar erteleyebileceğini kanıtlamıştır.
Araştırma lideri Dr Prashanthi Vemuri ABC’s AM program programındaki konuşmasında; “Eğer üniversite eğitiminizi tamamladıysanız ve doktor, bilgisayar mühendisi gibi zihin aktivitesi yüksek işlerde çalışıyorsanız demans riskiniz daha azdır.” demiştir.
Peki zihinsel aktivitesi yüksek bir işiniz yoksa ve üniversite eğitimini almadıysanız ne olacak? Bilişsel yedekleme için çok mu geç? Neyse ki cevap “hayır“. Beynimizi eğitmek ve güçlendirmek için asla geç değil. Orta ve geç yaşlarda yapabileceğiniz kitap okumak, oyun oynamak, müzik, sanat aktiviteleri, kraft, grup aktiviteleri, sosyal aktiviteler ve bilgisayar aktiviteleri gibi zihinsel uyarım sağlayan tüm aktiviteler yardımcı olacaktır. Tek yapmamız gereken orta ve ileri yaşlarda bu aktivitelere haftada 3 kez zaman ayırmaktır. Bu alışkanlık deması geciktirmek için gerçekten yardımcı olacaktır.
İlginizi çekebilir: Menopozun bir diğer yüzü: Zihin bulanıklığı mı demans mı?