Hızla değişen ve dönüşen dünyada, güzellik endüstrisi de hızına yetişmesi zor bir şekilde evrilmeye devam ediyor. Cilt bakım ürünlerinden makyaj malzemelerine tercihlerimizi şekillendiren etkenlerin sayısı artarken, çevre bilincinin genişlemesiyle doğa dostu alternatifler de daha sık karşımıza çıkıyor. Güzellik endüstrisi değiştikçe tercihlerimizin bu değişimlerden etkilenmesinin yanı sıra tüketim alışkanlıklarımızın değişmeye başlaması da güzellik endüstrisini şekillendirebiliyor. Diğer bir deyişle, tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan durumu söz konusu da diyebiliriz. Gelin, güzellik sektörü ve bakım tercihlerimiz hangi faktörlerden etkileniyor daha yakından bakalım.
Sosyal medya etkisi
Sosyal medya, günümüzde hayatımızın her alanında yer alıyor ve günlük tercihlerimiz üzerinde güçlü bir etki yaratıyor. Yaklaşık bir 10 yıl kadar önce makyaj videoları ya da cilt bakım önerileri için yalnızca YouTube’a bakarken; bugün Instagram ve TikTok gibi popüler platformlardan çok hızlı bir şekilde sonsuz içeriğe erişebiliyoruz. Yepyeni bir meslek dalı olarak karşımıza çıkan influencarlar, güzellikten modaya birçok alanda trendleri belirlemenin yanı sıra yeni ürünleri de tanıtarak deneyimlerini paylaşıyor ve birçoğumuzun tüketim alışkanlıklarını etkileyebiliyor. Bugün belki de cilt tipinize en uygun yüz bakım kremini veya şampuanı bulmak için bir uzmana danışmak yerine en sevdiğiniz influencarın önerilerine göz atıyor olabilirsiniz.
Artan sürdürülebilirlik etkisi
Sürdürülebilirlik, son zamanların şüphesiz ki en popüler ve yediden yetmişe herkesi ilgilendiren konularından biri. Özellikle doğada yıllarca çözünmeyen plastik içerikli ambalajlara sahip güzellik ürünlerinin sayıca fazla olması hem tüketicileri hem de üreticileri bu konuda harekete geçmek için teşvik ediyor ve daha fazla geri dönüştürülmüş ve/veya geri dönüştürülebilir malzemeler kullanarak üretilen ürünlerin sayısı giderek artıyor. Henüz atılacak daha çok adım olsa da sürdürülebilirlik konusunda ufak olsa yapılan her girişim doğanın ve doğal kaynakların korunması adına umut veriyor. Yeniden doldurulabilir şişelere sahip parfümler, plastik içermeyen ambalajlara sahip cilt bakım ürünleri ve çok daha fazlası ile sık sık karşılaşmaya devam edeceğiz.
Susuz güzellik trendi
Bir başka eko-bilinçli trendi ise en önemli doğal kaynaklarımızdan biri olan suyu korumak üzerine ortaya çıkarak susuz güzellik mümkün mü sorusuna ‘evet’ şeklinde yanıt verebilmemizi sağlıyor. Birçok cilt bakım ve kozmetik ürününün içeriğine baktığınızda ilk sıralarda aquanın yani suyun yer aldığını görmüş olabilirsiniz. Ancak, bu durum yavaş yavaş değişmeye başlıyor. Çeşitli markalar çok az su kullanarak veya hiç su kullanmayarak ürünlerinin içeriğini değiştiriyor ve su kaynaklarını korumak adına alternatif içerikler kullanıyor. Çeşitli yağlar veya yağda çözünen aktif maddeler kozmetik sektöründe suyun yerini almaya başlıyor. Dünyaca ünlü kozmetik markaları bu konuda liderlik ediyor olsa da ilerleyen zamanlarda ülkemizde de susuz güzellik trendini yakalayan markaları görmeye başlayacağımızı söylemek mümkün.
Temiz ve doğal içerikler
‘Temiz’ içerik tanımındaki temiz kelimesi biraz daha geliştirilmeyi ve açıklamayı hak ediyor olsa da, doğaya ve cilde zarar vermeyen; organik bileşenlerden oluşan ürünleri temiz içerikli olarak tanımlamak mümkün. Bugün, güzellik endüstrisindeki birçok marka ürünlerinin içerikleri hakkında daha şeffaf davranıyor ve organik içeriklerin yanı sıra daha doğal, etik ve mümkün olduğunca az kimyasal içeren ürünler üretmeye devam ediyor. Vegan vücut fırçaları, organik rujlar, tamamen doğal içerikli vücut peelingleri ve çok daha fazlası artık oldukça geniş bir çeşitlilik ile karşımıza çıkıyor.
Daha fazla teknoloji
Artık hemen hemen her bakım ihtiyacına karşılık veren bir teknolojik ürün bulmak mümkün. Akıllı yüz temizleme cihazları, yüz maskesi uygulamaya yardımcı teknolojik aletler, siyah noktalar için vakum cihazı, özel ışıklı ve titreşimli yüz masaj aletleri, nemlendirici özellikli buhar makineleri ve çok daha fazlası cilt bakım rutinlerinde kendilerine yer edinmeyi başarıyor. Gün geçtikçe hızla ilerleyen teknoloji birçoğumuz için güzellik alışkanlıklarımızın da vazgeçilmezi olarak tercihlerimizi şekillendirebiliyor.
Kapsayıcılık
Çok da gerilere gitmeden yaklaşık 5-10 yıl öncesine döndüğümüzde, fondöten denince akıllara yalnızca birkaç renk tonunun geldiği kesin. Bugün ise fondötenlerde, cilt kapatıcılarında sonsuz sayıda renk seçeneğini bulmak mümkün. Her cilt rengine hitap eden açıktan koyuya tüm tonlarda yer alan fondöten ve kapatıcılar, güzellik endüstrisinde birçok markanın ‘kapsayıcılık’ ve ‘eşitlik’ ilkesini benimsediğinin de göstergesi.
Bonus: Benzersizliği kutlama
Güzellik algısı artık bir çatı altında toplanıp insanları yalnızca belli bir görünüme sahip olduklarında kabul göreceklerine inandırmıyor. Doğal güzelliğin, herkesin sahip olduğu benzersizliğin, asıl kusursuz güzellik olduğu inancı giderek yayılmaya devam ediyor. Vücudumuzdaki çizgiler, izler, çatlaklar, kilolar, kısaca sahip olduğumuz tüm fiziksel özellikle kesinlikle kucaklanmayı hak ediyor.
Hepimiz, olduğumuz gibi çok güzeliz!
İlginizi çekebilir: Sıfır atık rehberi 6: Kişisel bakım